Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), bu yıl ilki gerçekleştirilen 2018 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavın sonuçlarına göre öğrencilerin performansını içeren değerlendirme raporu hazırlandı.
Buna göre, okul başarı puanı ile merkezi sınav puanları arasında güçlü ve pozitif bir ilişki saptandı.
Bakanlığın, Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisinin üçüncüsü olan "2018 Liselere Geçiş Sistemi-Merkezi Yerleştirme ile Yerleşen Öğrencilerin Performansı"nda öğrencilerin sınavdaki durumlarına ilişkin detaylı analizler yapıldı. Raporda, verilere dayalı olarak sınav süreçlerinin iyileştirilmesi için atılacak adımlara da yer verildi.
Mezunların yüzde 81'i sınava katıldı
Mezunların yüzde 81,46'sının sınava katılması, öğrencilerin sınava talebinin yoğun olduğunun göstergesi olarak yorumlandı.
Sınavda öğrencilere sözel bölümde Türkçe, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Yabancı Dil testlerinde toplam 50 soru soruldu ve 75 dakika cevaplama süresi, sayısal bölümde ise matematik ve fen bilimleri testlerinde toplam 40 soru için toplam 60 dakika süre verildi.
En yüksek ortalama Türkçe ve en düşük ortalama matematik testinde
Sınav sonucuna göre, merkezi olarak yerleştirilen öğrencilerin farklı testlerdeki performanslarını değerlendirmek için ortalama ham puanları incelendi.
En çok boş bırakılan sorular
Soruların boş bırakılma düzeylerini belirlemek için her bir sorunun kitapçıktaki sırası dikkate alınarak soruları boş bırakan öğrencilerin oranları hesaplandı.
Sözel bölümde yer alan Türkçe, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi testlerinde soruların boş bırakılma oran ortalamaları yüzde 2'nin altında kaldı. Özellikle matematik testinde ortalama ham puan ortalamasının görece düşük olmasının önemli nedenlerinden birisinin bu testte soruların boş bırakma oranlarının yüksekliği olduğu değerlendirildi.
Kız öğrenciler matematik dışında tüm testlerde daha başarılı
Öğrencilerin testlerdeki ham puan ortalamalarının cinsiyete göre değişimi incelendi ve kız öğrencilerin ortalama puanlarının matematik dışındaki tüm testlerde erkek öğrencilerden daha yüksek olduğu belirlendi.
Ortalama ham puanları arasındaki farkın en düşük olduğu test ise matematik olarak belirlendi.
Anne ve baba eğitimi arttıkça öğrencinin başarısı da artıyor
Raporda, anne ve baba eğitim düzeyi ile öğrencinin sınav puanları arasındaki ilişki de incelendi. Elde edilen sonuçlar, anne ve baba eğitim düzeyleri yükseldikçe ortalama merkezi sınav puanlarının da belirgin şekilde arttığını gösterdi. Anne eğitim düzeyi ilkokul olan öğrenciler ile lisansüstü olan öğrencilerin ortalama merkezi sınav puanları arasında 60 puandan fazla fark bulundu.
Ortalama merkezi sınav puanları arasındaki benzer düzeyde fark, baba eğitim düzeylerinde de gözlendi.
Okul başarı puanlarıyla sınav puanları uyumlu
Öğrencilerin ortaokulda gösterdikleri akademik başarının bir göstergesi olan okul başarı puanları (OBP) ile merkezi sınav puanları arasındaki ilişki de raporda incelendi.
İki puan türü arasındaki ilişkiyi incelemek için korelasyon katsayısı hesaplandı, OBP ile merkezi sınav puanları arasında güçlü ve pozitif bir ilişki bulundu.
OBP'lerin merkezi sınav puanına eklenmesi durumunda öğrencilerin başarı sıralamalarının nasıl değiştiğinin belirlenmesi için başarı sıralamasında ilk 1000, 1001-5000, 5001-10000, 10001-100000, 100001-500000 ve 500001 ve sonrası düzeylerinde bulunan öğrenciler üzerinde simülasyon çalışması gerçekleştirildi.
Çalışma sonucunda, OBP'lerin eklenmesi durumunda ve mevcut durumda öğrencilerin aynı başarı düzeylerinde bulunma oranlarının yüzde 95'in üzerinde olduğu belirlendi.
Bu sonuç, OBP'lerin merkezi sınav puanının hesaplanmasında kullanılmasının başarı sıralarında büyük bir değişiklik oluşturmadığını gösterdi.
Okul türlerine göre sınav puanı ortalaması
Tüm lise türlerine, devlet okullarından merkezi olarak yerleşen öğrencilerin oranı, özel okullardan yerleşen öğrencilerin oranından daha yüksek oldu. Devlet okullarından mezun olan öğrencilerin yerleşme oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğu lise türleri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi, özel okul mezunlarına ait yerleşme oranlarının en yüksek olduğu iki lise türünün Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi olduğu belirlendi.
Öneriler
Raporun öneriler bölümünde, boş bırakılma oranlarının düşürülmesi ve benimsenen yeni soru tipi yaklaşımlarının öğrenciler üzerinde zaman baskısı oluşturmaması için sınav süresinin iyileştirilmesinde fayda görüldüğüne dikkati çekildi.
Bu sonuçlar doğrultusunda, MEB'in sürenin arttırılması yönünde karar aldığı hatırlatıldı. Bakanlık, sayısal alan sınav oturumunda 60 dakika olan sürenin 20 dakika uzatılmasını kararlaştırmıştı. Buna göre, sınavın birinci bölümü 50 soruluk sözel alandan oluşacak ve 75 dakika süre verilecek. İkinci bölüm ise 40 soruluk sayısal alan testinden oluşacak ve 80 dakika süre tanınacak.Böylece öğrenciler, 2019'da yapılacak sınavda soru başına sözel bölümde 1,5 dakika ve sayısal bölümde 2 dakika cevaplama süresine sahip olacak.
Raporda ayrıca merkezi sınav puanına OBP'nin dahil edilmediği anımsatılarak, öğrencilerin sınav puanları ile OBP'lerin benzer değişimler gösterdiğinin tespit edildiği belirtildi. Bu nedenlerle öğrencilerin ortaokulda edindikleri becerilerin göstergesi olan OBP'nin sınav puanına dahil edilmesi önerildi.
Yürütücülüğünü Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'in yaptığı Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları serisinin üçüncüsü, Dr. Sadri Şensoy, Dr. Hande Tanberkan, Dr. H. Eren Suna, Emine Eroğlu ve Ümare Altun tarafından hazırlandı.