MB tarafından açıklanan 'Para Politikası Çıkış Stratejisine' göre, gecelik işlemler için ilan edilen borçlanma ve borç verme faiz oranları değiştirilmeyecek, ancak bir hafta vadeli repo ihaleleri yöntemi değiştirilecek. Bu adımda, bir hafta vadeli ihaleler için ilan edilecek sabit faiz oranı, gecelik işlemler için ilan edilen borçlanma faiz oranının 50 baz puan üzerinde tespit edilecek.
FAİZ UYGULAMA DEĞİŞEBİLİR
Likidite açığının mevcut öngörüler çerçevesinde artması halinde, teknik faiz ayarlamasının ikinci adımına geçilecektir. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile gecelik vadeli işlemler için ilan edilen borçlanma faiz oranı arasındaki fark artırılabilecek, ikincil piyasa gecelik faiz oranları ortalamasının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı civarında oluşması hedeflenecektir. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile gecelik borçlanma faiz oranı arasındaki fark, Para Politikası Kurulu tarafından parasal sıkılaştırmanın gerekli görülmesi halinde politika faiz oranı niteliğindeki bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yükseltilmesi suretiyle artırılabileceği gibi, Kurul tarafından politika faiz oranında herhangi bir değişikliğe gerek duyulmaması halinde, gecelik borçlanma ve borç verme faiz oranlarının düşürülmesi yoluyla da artırılabilecektir. Bu dönemde, gecelik vadeli işlemler için belirlenen borçlanma ve borç verme faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı arasındaki farklar her zaman simetrik olmayabilecektir.
DÖVİZ ORANLARI ARTIRILACAK
MB, yabancı para zorunlu karşılık oranlarını ölçülü ve kademeli olarak, döviz depo piyasasında ilan edilen döviz depo borç verme faiz oranlarını, küresel faiz oranlarındaki gelişmelere bağlı olarak artırılabileceğini bildirdi. Açıklamada, “Gelişmiş ülke merkez bankalarının çıkıs stratejilerinin etkileri gözlendikten sonra, Merkez Bankası'nın döviz depo piyasasındaki aracılık işlevine son verilecek. Ancak, bankalar kendilerine tanınan borçlanma limitleri çerçevesinde Merkez Bankası'ndan döviz depo alabilecekler. Bankaların borçlanma limitleri çerçevesinde Merkez Bankası'ndan alabilecekleri döviz depolarının vadesi 3 aydan 1 haftaya indirilecek. Diğer yandan, mevcut koşullarda herhangi bir değişiklik düşünülmemekle birlikte, Merkez Bankası'nın Eximbank aracılıgı ile ihracatçılara kullandırdığı reeskont kredileri limitleri ve koşulları da, ihtiyacın ortadan kalkması ve kullanımının azalmasına paralel olarak aşamalı bir şekilde gözden geçirilebilecek' denildi.
Strateji peyderpey uygulamaya konulur
MB Başkanı Durmuş Yılmaz, stratejilerin peyderpey uygulamaya konulacağını söyledi. Yılmaz, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) toplantısı sonrasında, stratejilerin peyderpey uygulamaya konulacağını kriz sürecinde döviz ve Türk Lirası piyasalarına yönelik alınan tedbirlerin bir kısmının temkinli, zamana yayılarak geri alınacağını bildirdi. Yılmaz sunumda, 23 Aralık 2009 tarihinde başlanan Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) alımlarının kriz kapsamında bir tedbir değil, likitide yönetimi ihtiyaçlarına yönelik teknik bir uygulama olduğunu, eskisi gibi devam edeceğini söyledi.
Enflasyonist baskılar biter
ATA Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, MB'nin kararını piyasalar için olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Sadece likidite önlemlerinin gelmesinin ve bunun hemen değil yavaş yavaş yapılacak olmasının reel sektör için sıkıştırma olmadan çözüm bulma konusunda olumlu olduğunu söyleyen Toğuç, “Reel sektörü sıkıştırmayacak kararlar alındı. Son zamanlarda enflasyonist baskılar oluşmuştu, bu baskıları azaltacak. Böylece özellikle son ayda görülen Üretici Fiyatları Endeksi'nin (ÜFE) rahatsız edici şekilde yükselmesinin de önüne geçilmiş olundu” dedi.
3. çeyreğe kadar önlemler çekilir
Finans Bank Başekonomisti İnan Demir ise MB'nin artık ekonomik toparlanmaya olan güvenin arttığını söyleyerek, “MB'nin piyasaya olan güveni arttı. Fakat küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler devam ettiği için önlemler aşamalı olarak geri alınıyor. 3. çeyrekte faiz artırımı bekliyoruz. Onun öncesinde MB, önlemleri geri çekmesi gerekiyordu. O zamana kadar çekilir” dedi.
Merkez'in krizde aldığı önlemler
MB 3 başlıkta önlem almıştı. Bunlardan ilki: TL likidite önlemleri. Bu kapsamda, açık piyasa işlemleri ile yapılan likidite enjeksiyonları artırıldı. Zora düşen bankalara belli şartlarla likidite destek kredisi verilebileceği açıklandı, ancak kullanılmadı. TL zorunlu karşılıklar 1 puan azaltılarak yüzde 5'e indirildi. İki haftada bir üç aylık repo ihaleleri yapılmaya başlandı. Döviz likidite önlemleri adı altında toplanan önlemlerde ise, döviz depo işlemlerinde aracılığa başlanarak limitler 10,8 milyar dolara kadar artırıldı.İhracat reeskont kredi limitleri 2,5 milyar dolara yükseltildi. Yabancı para zorunlu karşılık oranları yüzde 11'den yüzde 9'a düşürüldü. Son olarak faizle ilgili aldığı kararlarda ise, Kasım 2008 - Kasım 2009 döneminde politika faizleri yüzde 16,75'ten yüzde 6,50'ye kadar indirildi.
Döviz piyasasına yönelik strateji
Döviz Piyasalarına Yönelik Çıkış Stratejisi'ne göre MB, küresel piyasalardaki normalleşme belirginleştikçe döviz likiditesine ilişkin sağlanan imkânları kriz öncesi seviyelere getirmeyi planlıyor. Bu çerçevede,