Doç. Dr. Ergin Ulutaş, vatandaşların olası Marmara depremi için önlemlerini artırması gerektiğini belirtti.
Marmara’da yaşanacak bir depremin ardından Marmara Denizi’nde tsunami de oluşabileceğini söyleyen Ulutaş, "Dolayısıyla bu anlamda riski artırıp ya da azaltmak bizim elimizde. Marmara’da olası bir faylanma durumunda en kötü senaryoyu konuşacak olursak, biz doğrultu atımlı faylanmaların yaşanacağını düşünüyoruz.
Bir deprem oluşacak olursa, öyle Japonya, Şili, Endonezya gibi değil orada yaşananlardan çok daha az tsunami dalgaları bekliyoruz. En kötü senaryolarımızda 1,5-2 metre yüksekliğinde bir tsunami dalgası bekliyoruz. Buradaki en önemli nokta, Marmara Denizi içerisinde oluşabilecek heyelanlardır. Bir depremin ardından bu heyelanlar tetiklenecek olursa, özellikle lokal bazda kıyılarımızda 3 ile 6 metre yüksekliğinde tsunami dalgaları görebiliriz. Ancak bu tüm Marmara bölgesinde değil, özellikle heyelanın oluştuğu alanlara yakın yerlerde 3 ile 6 metre yüksekliğinde bir tsunami dalgası görebiliriz. Bu anlamda Büyükçekmece, Yenikapı civarı, Yalova’ya yakın yerlerde Çınarcık’ta bir risk olabilir, bu alanlarda önlemler almamız gerekiyor” dedi.
"Oluşacak 20 santimlik bir dalga bile büyük hasarlar verecek"
Marmara Denizi’nde yaşanabilecek tsunami sonrasında dalga boylarının Japonya’daki gibi yüksek seviyelerde olmayacağını söyleyen Ergin Ulutaş, “Özellikle eğimin düşük olduğu yerlerde önlemler almamız lazım, eğer kıyılarda eğim düşükse dalgalar içeriye daha çok girebilir. Bu konuda Japonya’da yapılmış önemli bir çalışma var. Tsunami dalgalarını Japonya’daki gibi büyük dev dalgalar şeklinde düşünmememiz gerekiyor.
"Erken uyarı sistemleri çok önemli"
Yaşanabilecek depremlerin ardından Kandilli Rasathanesi’nde bulunan tsunami erken uyarı sistemlerinin hayati önem taşıdığını belirten Ulutaş, şöyle konuştu:
“Depreme hazır ülkeler, tsunamiyle ilgili çeşitli araştırmalar yapıyorlar ve halkı bu konuda bilinçlendiriyorlar. Bir depremin hemen ardından kıyıda bulunan insanlar tsunami olabileceğini biliyor ve buna göre daha yüksek yerlere çıkmaya çalışıyor ya da evlerinin üzerinde kalıyor. Hiçbir zaman aşağıya inip kıyıya doğru gitmiyorlar, çünkü biz deniz kenarında olan bir ülkeyiz bu nedenle buna dikkat etmemiz lazım. Daha yüksek bölgeleri tercih etmekte fayda var.
Erken uyarı sistemleri bu anlamda çok önemli, Kandilli Rasathanesi tarafından bu erken uyarı sistemleri kuruldu. Bu erken uyarı sistemleri deprem olduktan hemen sonra dalgalar kıyıya ulaşmadan haber verebilirler. Deprem erken uyarıcı sistemi gibi değildir tsunami uyarıcı sistemi. Tsunami uyarı sisteminde biraz daha vaktimiz var. Çünkü deprem olduktan sonra oluşan dalganın kıyıya gelmesi süre alıyor.