Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam dünyasının Kur'an-ı Kerim'e yönelik artan saldırılara karşı organize bir tepki koymadığı sürece Batılı ülkelerde bir farkındalık oluşmayacağını düşündüklerini söyledi.
Bakan Fidan, Türkiye'yi ziyaret eden Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği'ndeki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Mevkidaşıyla görüşmesinde bölgesel ve küresel gelişmeleri ele aldıklarını kaydeden Fidan, "Türkiye olarak Venezuela'ya yönelik tek taraflı yaptırımlara ve dış müdahalelere karşıyız." ifadesini kullandı.
Fidan, Venezuela'da hükümet ile muhalefet arasında gerçekleşen diyalog sürecine destek verdiklerini belirterek, bu konuda her zaman yapıcı rol oynamaya hazır olduklarını vurguladı.
Tahıl Koridoru Anlaşması
Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye'nin Tahıl Anlaşması sürecini hayata geçirebilme hususunda ciddi arayışlarının, Ukrayna tarafının da alternatif getirme çabalarının olduğunu vurgulayan Fidan, "Biz Türkiye olarak açıkçası Rusya Federasyonu'nun tekrar masaya getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun dışındaki çözümlerin zorlama ve güvenliği de tehlikeye atacak çözümler olma ihtimali fevkalade yüksek." diye konuştu.
Fidan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptıkları görüşmede kendisiyle hemfikir kaldıklarını, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptıkları görüşmede de Rusya tarafının neden bu anlaşmadan çekildiğini ve anlaşmayı uzatmadığına dair bir takım detaylı sebepler aldıklarını ve bunların üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
Bunları BM ile de görüştüklerini anlatan Fidan, "Rusya'nın tekrar masaya gelmesi ve taleplerinin karşılanması ve bütün tarafların bundan kazanan olarak çıkması için buna çalışıyoruz. Umarım en kısa zamanda bu kriz çözülür." şeklinde konuştu.
İslam dünyasına 'organize tepki' çağrısı
Bakan Fidan, ayrıca Kur'an-ı Kerim'e yönelik artan saldırılara karşı dün Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i hedef alan saldırının ardından Irak, Suudi Arabistan, Mısırlı mevkidaşları ve Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile görüştüklerini ve İslam İşbirliği Teşkilatını (İİT) acilen toplama konusunda görüş birliğine vardıklarını söyledi.
Şimdi asıl gündemlerinin topluca somut ne tür adımlar atılabilecekleri olduğunu kaydeden Fidan, "Çünkü İslam dünyası bu konuya organize bir tepki koymadığı sürece Batılı ülkelerde bir farkındalık oluşmayacağını düşünüyoruz." dedi.
Türkiye ile Venezuela arasında ekonomi ve ticaret alanında yeni adımlar atılacak
Türkiye'nin Venezuela ile güçlü ve köklü ilişkilerinin olduğunu dile getiren Fidan, iki ülke ilişkilerinin son yıllarda artan üst üste temas ve ziyaretlerle ivme kazandığını ifade etti.
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Venezuela ziyaretini gelecek dönemde yapma hususunda çalışmaya devam ettiklerini belirterek, Erdoğan'ın ziyareti öncesi hazırlık çalışmaları yapmak üzere kendisinin de bu ülkeye bir ziyaretinin söz konusu olduğunu söyledi.
Bugün mevkidaşıyla ikili gündemdeki konuları etraflıca görüştüklerini ifade eden Fidan, Ortak İşbirliği Komisyonu 4. Toplantısı'nı Türkiye'de yapmayı arzu ettiklerini dile getirdi.
Fidan, bugünkü görüşmelerde ekonomi ve ticaret alanında gelecek dönemde atılacak somut adımları istişare ettiklerini belirterek, "Ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl yüzde 27 artarak 1 milyar dolara ulaştı. Tabii ki bu rakam sayın cumhurbaşkanlarımız tarafından tespit edilen 3 milyar dolar hedefine yaklaşmaktan biraz uzak kalıyor. Biz bu rakamı 3 milyar dolara çıkarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Mevkidaşıyla enerji, turizm, ulaşım, kültür ve kalkınma alanlarındaki ilişkileri de ele aldıklarını söyleyen Fidan, bugün imzaladıkları "Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması"nın 3 milyar dolar hedefini yakalamada katkı sağlayacağını vurguladı.
THY Karakas'a olan sefer sayısını sekize çıkaracak
Enerji işbirliğini geliştirmek istediklerinin altını çizen Fidan, turizm alanında tecrübe paylaşımı ve ortak imkanları değerlendirdiklerini belirtti.
Fidan, Türk Hava Yollarının (THY) Venezuela'ya yaptığı uçuşların iki ülke arasında köprü vazifesi gördüğünü ve THY'nin Karakas'a uçuşlarının haftada 7 kez olduğunu belirterek, "THY bunu kasım ayından itibaren 8'e çıkaracak." dedi.
Eğitim alanındaki işbirliğini ilerletme konusunda adımlarının olduğunu belirten Fidan, 79 Venezuelalı öğrencinin Türkiye Burslarından faydalandığını söyledi.
Fidan, burstan faydalanan ve ayrıca Türkiye'deki üniversitelerde burs dışında eğitim alan öğrenci sayısını artırmak istediklerini ifade etti.
Türkiye Maarif Vakfının üçüncü okulunun geçen yıl Karakas'ta faaliyete geçtiğini belirten Fidan, en yakın zamanda burada Yunus Emre Enstitüsü merkezi açacaklarını, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ofisinin açılması için de davet bulunduğunu dile getirdi.
Fidan, ayrıca Türkiye'nin isminin Karakas'ın kalbinde yer alan önemli caddelerden birine verilmesinden büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Mevkidaşıyla savunma sanayisi alanında işbirliği potansiyelini de görüştüklerini belirten Fidan, konut ve gemi inşası konularını ele aldıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin Latin Amerika ve Karayipler açılımının kurumsallaştırılması ve yapısallaştırılmasının dış politika öncelikleri arasında olduğunu ifade eden Fidan, bu bağlamda Venezuela ile işbirliğinin daha da yoğunlaşarak süreceğini vurguladı.
Tahıl anlaşması
Tahıl Anlaşması Girişimi'nin devam etmesi için Türkiye'nin yeni girişimlerde bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Fidan, "Ukrayna tahılının dünya pazarlarına erişiminin sağlanması dünya gıda güvenliği açısından fevkalade önemli." dedi.
Fidan, Ukrayna tahılının özellikle Afrika ülkeleri ve az gelişmiş ülkelerin gıda güvenliği açısından önemli olduğunu belirterek, Türkiye'nin girişimleriyle tahıl anlaşmasının sağlanması sürecini anımsattı.
Tahıl anlaşmasının 17 Temmuz'a kadar "fevkalade şekilde bir kesinti olmadan işlediğini" söyleyen Fidan, "Seçimlerden birkaç hafta önce tekrar kesilmesi söz konusuydu. Sayın Cumhurbaşkanı'mız (Recep Tayyip Erdoğan) tekrar araya girerek, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile konuşarak sürecin uzamasını sağlamıştı. Bu kez 17 Temmuz'dan itibaren sürecin uzatılmayacağına ilişkin Rusya tarafından bir beyanat var. Buna mukabil BM'nin ve bizim tekrar süreci nasıl hayata geçirebiliriz diye ciddi arayışlarımız var." diye konuştu.
Bakan Fidan, tahıl anlaşmasıyla 33 milyon ton tahılın dünya marketlerine ulaştığını belirterek, bu tahılın ulaşmaması durumunda dünya gıda güvenliğinin büyük tehlikeye girebileceğini, gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların ekonomileri ciddi şekilde etkileyeceğini, beslenme sorunu olan ülkelerdeki açlık sorununun daha da şiddetli hale geleceğini söyledi.
Fidan, bu nedenle tahıl anlaşmasını tekrar hayata geçirmek için çalıştıklarını dile getirdi.
"Kur'an-ı Kerim'e karşı saldırılar artık yaygın bir salgın haline dönüşmeye başladı"
Bakan Fidan, son dönemde Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan saldırılara ilişkin soruya yanıt verirken, "Bu artık yaygın bir salgın haline dönüşmeye başladı. Özellikle Batı'da, Batı'da da belli ülkelerde, genellikle Nordik ülkelerinde oluyor." dedi.
Fidan, genel olarak İslam ve yabancı düşmanlığında artış olduğunu belirterek, "Özel bir spesifik form olarak Kur'an-ı Kerim'e hakaret konusu Danimarka ve İsveç'te bir moda haline dönüştü. Bunu biz şiddetle kınıyoruz. Kınamakla da kalmayıp çeşitli girişimlerimiz oldu." ifadesini kullandı.
Geçmişte yapılan hakaretler konusunda Türkiye'nin ciddi tepkilerinin olduğunu, ama İslam dünyasından buna ciddi katılım olmadığını dile getiren Fidan, ancak 28 Haziran'da Kurban Bayramı'nın ilk gününde Kur'an-ı Kerim'e yapılan hakarete Türkiye'nin verdiği tepkinin ardından İslam ülkelerinin ciddi oranda Türkiye'nin pozisyonunu sahiplendiğini ve kendilerinin de çok ciddi tavır koyduklarını gördüklerini belirtti.
Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatının 2 Temmuz'da olağanüstü toplandığını ve sert bir bildiri yayımladığını belirterek, "Bu da gerçekten ortak tavır alma açısından önemli bir girişimdi." dedi.
Bunun etkilerinin BM'de de kendisini gösterdiğini, BM İnsan Hakları Konseyinin ilk kez 12 Temmuz'da bir karar kabul ettiğini kaydeden Fidan, BM İnsan Hakları Konseyinin bu kararla Kur'an-ı Kerim'e saldırıları "dini nefret" sınıfına soktuğunu ifade etti. Bakan Fidan, bunun fevkalade olduğunu vurguladı.
Benzer saldırıların devam ettiğini dile getiren Fidan, Stockholm'de 20 Temmuz'da, bugün de Kopenhag'da aynı tür saldırıların yaşandığını anımsattı.
Fidan, "Fikir özgürlüğüyle kutsal değerlere hakaretin artık sınırlarının ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Batıdan bunu ayırma becerisini göstermesini bekliyoruz. Bunun için de her türlü tepkiyi koymaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Görüşme kapsamında iki ülke dışişleri bakanları tarafından "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma" imzalandı.
"Türkiye barışın ve kalkınmanın garantisi"
Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, ülkesinin Türkiye'yi stratejik bir dost olarak gördüğünü vurgulayarak, "Türkiye'yi biz yükselen potansiyel ülke olarak ve Sayın (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ın liderliğinde güçlü bir ülke olarak görüyoruz. Barışın ve kalkınmanın garantisi olarak görüyoruz." dedi.
Gil, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğindeki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Konuşmasına Venezuela delegasyonunu ağırladıkları için Türkiye'ye teşekkür ederek başlayan Gil, "Nicolas Maduro adına Erdoğan hükümetine en içten, en kalbi selamlarımızı, sevgilerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz." dedi.
Türkiye ile çok yönlü çalışmaları geliştireceklerini belirten Gil, "Özellikle tek taraflı yaptırımlara da karşıyız. Özellikle Venezuela'ya karşı olan tek taraflı yaptırımlara da karşıyız. Yasa dışı olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin uyguladığı 900 küsur yaptırım var. Burada Türkiye'nin desteğini hissediyoruz, her zaman bu yaptırımları kınamıştır." ifadelerini kullandı.
Gil, küresel barışa duydukları adanmışlığı vurgulayarak, Türkiye ve Venezuela'nın aynı şeyi savunduğunu, bütün çatışmaların, özellikle Avrupa'da olan çatışmaların diyalogla çözülmesini hedeflediklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgelerinde çok önemli yatırım ve işbirliği politikaları geliştirdiğini aktaran Gil, bunların son derece önemli olduğunu, gelecek aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Karakas'a ziyaretini beklediklerini ve bu sayede bu anlaşmalardaki konuların da ivme kazanacağını söyledi.
Gil, Türkiye'yi stratejik bir dost olarak gördüklerine dikkati çekerek, "Türkiye'yi biz yükselen bir potansiyel ülke olarak ve Sayın Erdoğan'ın liderliğinde güçlü bir ülke olarak görüyoruz. Barışın ve kalkınmanın garantisi olarak görüyoruz. Çünkü yeni bir dünya düzeni yükseliyor." dedi.
"Türkiye en önemli ortağımız"
Gil, Türkiye ile Venezuela arasındaki ilişkileri çok daha ileri seviyeye taşımayı hedefledikleri belirterek, ülkesinin yakın bir sürede Türkiye'nin Latin Amerika'daki en önemli ortağı olacağını düşündüğünü vurguladı.
Enerji, turizm, eğitim, tarım, bilim, altyapı, petrol, petro-kimya ve gaz gibi bütün alanlarda Venezuela'nın kalkınmasının gerçekleşmesi için Türkiye'nin ülkesinin en önemli ortağı olduğunun altını çizen Gil, bu yıl iki ülkenin farklı teknik komisyonlarının projeleri üzerinde çalışacağı 4'ncü İşbirliği Çalışma Toplantısı düzenleneceğini söyledi.
Gil, bugün Türkiye ile Venezuela arasında "Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma"nın imzalandığını belirterek, bunun iki ülke arasında ekonomik alanda imzalanan 3. anlaşma olduğunu dile getirdi.
Ticari ve ikili yatırım anlaşmalarının olduğunu aktaran Gil, "Bu anlaşmalar sayesinde Türk yatırımcılara Venezuela'da bir katkı ve garanti veriyoruz. Venezuelalılara da Türkiye'deki ortam için bir garanti ve katkı sunuyoruz. Bu sayede inanıyoruz ki, gerçekten burada genişleyen bir büyümeyi yatırım açısından her iki ülkede de sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Gil, 2017'den bu yana Venezuela'da özellikle bütün Türk yatırımlarının gelişmeye başladığını vurgulayarak, Türkiye'nin gıda, ulaşım ve gübre gibi çok önemli alanlarda Venezuela ile kayda değer bir ticaret ile gıda ve petro-kimya alanında çok önemli bir işbirliği olduğunu söyledi.
Çok güçlü gelişmeler sağlandığını ve hizmet yatırımları yapıldığını kaydeden Gil, Türk şirketlerinin denizcilik ve havacılık taşımacılığıyla da önemli bir ivme yakaladığını, Türk Hava Yollarının (THY) sefer sayısının 7'den 8'e çıkacağını ifade etti.
Gil, "Türkiye'nin Latin Amerika'da stratejik ve jeopolitik olarak en önemli ortağı Venezuela'dır. Bununla birlikte işbirliği yapmaya çalışacağız." dedi.
"Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Koruması Anlaşması"
Bugün imzalanan "Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Koruması Anlaşması'nın" sunduğu fırsatlar ve somut sonuçlarına ilişkin soruya Gil, iki ülke için de çok önemli bir adım olduğunu, bu sayede Türk ve Venezuelalı şirketlerin karşılıklı bir şekilde gelişmesinin sağlanacağını söyledi.
2018’den bu yana Türkiye ve Venezuela'nın ticari anlaşmalar üzerine çalıştığının altını çizen Gil, bu süreçte imzalanan anlaşmalar sayesinde Türk mallarının Venezuela’da, Venezuela mallarının Türkiye’de satılabildiğini, yatırım anlaşması sayesinde de tüm yatırımların koruma altına alınacağını belirtti.
Gil, Türk sermayesinin Venezuela’ya, Venezuelalı yatırımcıların da Türkiye’ye geleceğini aktararak, "İstedikleri yatırım alanlarında, yatırımlarını yapabilecekler. Sadece ulusal kanunlar değil, uluslararası kanunlar tarafından da koruma altına alınmış olacaklar." dedi.
Gelecek süreçte başka bir toplantının daha düzenleneceğini kaydeden Gil, iki ülkenin ekonomi bakanlarının bir araya gelerek karşılıklı ilişkileri yeni anlaşmalarla daha da güçlendireceğini ifade etti.
Yvan Gil, enerji sektöründe de önemli bir alan açıldığını belirterek, Türk şirketlerin bu alanda da çalışmalar yapabileceğini aktardı.
"Tahıl Anlaşmasının yenilenmesi gerek"
Konuk Bakan Gil, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nın sona ermesine ilişkin soru üzerine, Türkiye gibi Venezuela’nın da gıda güvenliği açısından bu konuya çok büyük önem atfettiğini söyledi.
Venezuela’nın bu konuyu bütün uluslararası platformlarda dile getirdiğini belirten Gil, Afrika kıtası başta olmak üzere tüm kıtalarda gıda güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Gil, uygun fiyatta gıdaya erişimin de sağlanması gerektiğini ifade ederek, "Bu bölgeden çıkan tahıla dünyanın ihtiyacı var. O nedenle biz bu anlaşmanın yeniden ele alınmasını talep ettik. Bu ürünler hakikaten kimin ihtiyacı varsa onlara ulaşabilsin, bunlar sadece bir ticari mala ve pazara dönüşmesin. Çünkü bu özellikle de gıda güvensizliği olan ülkelere çok zarar veriyor." ifadelerini kullandı.
Bu konuda Birleşmiş Milletler'in (BM) eşgüdümünde çalışmaya devam etmek zorunda olduklarına dikkati çeken Gil, bu çerçevede anlaşmanın yenilenmesi talebinde bulunduklarını anlattı.