Ziraat Mühendisleri Odası Edirne İl Temsilcisi Ziraat Mühendisi Erdoğan Yanılmaz, "Bu sene yaz ayında çok az yağmur düşmesine rağmen burada dekarda 200 kilograma yakın ürün alınmakta. Kuraklığa dayanıklı ürün seçilmeseydi ürünün dane tablosu boş kalabilirdi. Burada tamamen doldurduğunu görüyoruz. Bunun nedeni tamamen kuraklığa dayanıklı çeşitlerin olması hem de toprakların da yağış olmamasına rağmen suyu tutmasından kaynaklanıyor" dedi.
Türkiye'nin yüzde 50 ayçiçeği yağı ihtiyacının karşılandığı Trakya'da, mevsim yağışları zamanında alınamadı. Kuraklık tehlikesi olan bölgede lokal yağışların olduğu yerlerde ise dolu, ürünlere zarar verdi. Son olarak çayır tırtılının istila ettiği ayçiçeği tarlaları da etkilendi. Bu tarlalarda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın da devreye girmesiyle dronla ilaçlama yapılarak zararın büyümesi önlendi. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ayçiçeğinin stratejik önem kazanmasıyla bu yıl başta Trakya olmak üzere Konya ve Adana'da ekim alanı genişledi.
'YAĞIŞ OLMAMASINA RAĞMEN SUYU TUTUYOR'
Trakya'da kuraklığa dayanıklı ayçiçeği eken üreticiler ise hasatta verim kaybı yaşamadı. Ziraat Mühendisleri Odası Edirne İl Temsilcisi Ziraat Mühendisi Erdoğan Yanılmaz, verim kaybı yaşanmamasında, bölgeye ekilen, kuraklığa dayanıklı tohumun rolünün önemli olduğunu söyledi. Edirne'de yaşanan kuraklığa rağmen çiftçilerde verimin ortalama dekar başına 160 ile 220 kilogram arasında değiştiğini kaydeden Yanılmaz, "Son yıllarda kuraklığa dayanıklı tohum çeşitleri geliştirilmesinin bu duruma katkısı olduğunu görmekteyiz. Yani kuraklığa dayanıklı ve köse hastalığına dayanıklı türler geliştirmekle çiftçi kurak dönemde memnun edecek düzeyde verim alabileceği düzeye getirildi. Bu durumun çiftçiye çok katkısı oldu. Bu sene yaz ayında çok az yağmur düşmesine rağmen burada dekarda 200 kilograma yakın bir ürün alınmakta. Kuraklığa dayanıklı ürün seçilmeseydi ürünün dane tablosu boş kalabilirdi. Burada tamamen doldurduğunu görüyoruz. Bunun nedeni hem tamamen kuraklığa dayanıklı çeşitlerin olması hem de toprakların da yağış olmamasına rağmen suyu tutmasından kaynaklanıyor" diye konuştu.
'EKİM ALANLARI ARTTI'
Yaşanan küresel gıda krizi nedeniyle ayçiçeğinin stratejik ürün haline geldiğini, Edirne ile birlikte Türkiye çapında da ekim alanlarının genişlediğini belirten Yanılmaz, "Yaptığımız araştırmalarda şu an ülkemizde yaklaşık 730 bin hektar alanda ayçiçeği tarımı yapıldığını görüyoruz. Belki bu sene bu rakam 750 bin hektarı geçecek tahminlerimize göre. Bir taraftan çayır tırtılı zarar verse de bir taraftan kuraklığa dayanıklı çeşitler elde edilmesiyle çayır tırtılının görüldüğü bölgelerde yüzde 40'a yakın kayıp yaşansa da Trakya'da ortalama ekim alanı 365 bin ile 400 bin dekar civarında değişecek. Edirne'de de yaklaşık 110 bin dekar alanda ayçiçeği tarımı yapılmakta. Stratejik bir ürün odluğu için Edirne'de ekim alanlarında yaklaşık yüzde 10'un üzerinde artış bekleniyor" dedi.
Süloğlu'na bağlı Yağcılı köyünde ayçiçeği üreticisi Osman Kahraman da kuraklığa dayanıklı tohumla bitkiyi dönüm başına 80- 100 kilo artış ile biçtiklerine dikkat çekerek, "Ayçiçeği verimlerimiz, geçen seneye oranla bu yıl bir tık daha iyi. Bunun sebebi de kuraklığa daha dayanıklı ürünler ekmiş olmasından, diye düşünüyorum. Önceki tohumlar, iklim şartlarına göre 100 kilonun üzerini geçemezdi ama şu an kuraklığa dayanıklı tohumlar muhtemelen 100 kilo verim artışı sağlıyor. Yağ oranımız güzel, verimimiz güzel" diye konuştu.
Yağcılı köyünden çiftçi Arif Yaran da "İyi verimler, güzel Allah'a şükür. Yağmur yağmadı, yine oldu. Şu anda 250 kilo gelir dekarına. Diğer yerlere göre iyi. Bir parça biçtim, 170 kilo geldi. Bu 250 kilo verdi. Verim güzel. Geçen yıl bundan da kötüydü. Geçen sene 150 kilo biçtim dekarına. Yağmur da vardı, yine o kadar oldu" dedi.
Ayçiçeği üreticisi Nazmi Vardar ise "Bu sene biz memnunuz. İyi yani buna şükür. Ortalamamız 200 ile karışık olur. Biz memnunuz. Bizim gündöndü tohumlarımız genelde dayanıklı. Bilinçleniyoruz yavaş yavaş. Geçtiğimiz yıl biraz noksandı verimlerimiz. Bu sene güzel. Dönüme 50 kilo gibi arttı" diye konuştu.