Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi’nde tarihi kararlar alındı. Zirveden sonra yayımlanan sonuç bildirisinde Doğu Kudüs Filistin’in başkenti ilan edildi. Barış sürecindeki rolünden çekilmesi istenen ABD’nin geri adım atmadığı takdirde sonuçlarından sorumlu olacağı vurgulandı.
Filistin’le dayanışmanın vurgulandığı bildiride, “ABD Başkanı’nın Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıyan tek taraflı kararını en güçlü şekilde reddediyor ve kınıyor; hukuken hükümsüz ilan ediyor, tüm üye devletlere Filistin sorununa, yüksek öncelik vermeleri çağrısında bulunuyoruz” denildi.
ARTIK HAREKETE GEÇİLMELİ
Bildiride, iki devletli çözüm temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’ne dayanan adil ve kapsamlı bir barışa bağlılık teyit edildi ve uluslararası topluma sorunun çözümü için harekete geçme çağrısı yapıldı.
ABD TÜM SONUÇLARINDAN SORUMLU
“Kapsamlı ve adil bir barışın ancak işgalin sona erdirilmesi ve Kudüs-ü Şerif üzerinde ebedi başkenti olarak tam egemenliğe sahip bulunan bir Filistin Devleti’nin kurulması ile sağlanabileceği” ifade edilen bildiride, “Kudüs-ü Şerif’in yasal statüsünü değiştirmeyi amaçlayan bu tehlikeli beyanın hükümsüz ve meşruiyetten uzak olduğunu değerlendiriyoruz. ABD yönetimini bu yasa dışı beyanın geri çekilmemesinden doğacak tüm sonuçlardan bütünüyle sorumlu tutuyoruz. ABD’nin Kudüs kararı Filistin halkının haklarına saldırıdır” denildi.
ULUSLARARASI DEVLETLERE ÇAĞRI
Bildiride, ayrıca, “Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak ilan ediyor ve bütün devletleri Filistin Devleti’ni ve Doğu Kudüs’ün onun işgal altındaki başkenti olduğunu tanımaya davet ediyoruz. ABD Kongresi’nin işgalci güç İsrail’in emperyal ve ırkçı politikaları ve uygulamaları lehindeki tam ve haksız önyargısını kınıyoruz” ifadesine yer verildi.
BM SORUMLULUKLARINI ÜSTLENSİN
Bildiride şunlara yer verildi:
“Bütün devletleri BMGK’nın 1980 tarihli ve 478 sayılı kararını tam olarak uygulamaya çağırıyor ve bu doğrultuda bütün devletleri, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıyan kararını desteklemekten imtina etmeye ve diplomatik misyonlarını Kudüs-ü Şerif’e taşımamaya davet ediyoruz.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne, derhal sorumluluklarını üstlenmesi, Kudüs-ü Şerif şehrinin yasal statüsünü teyit etmesi, Filistin Devleti topraklarındaki İsrail işgaline son vermesi, Filistin halkının uluslararası korunma altına alınmasını sağlaması, Filistin Davası’na ilişkin aldığı tüm kararları uygulaması ve bu kararlara uyması çağrısında bulunuyoruz. BM Güvenlik Konseyi’nin harekete geçememesi halinde, bu ağır ihlali BM Genel Kurulu’nun 377A sayılı “Barış için Birleşme kararı” çerçevesinde BM Genel Kurulu’na götürmeye hazır olduğumuzu teyit ediyoruz.”
İSLAMİ BİRLİKTEN KOPMUŞLARDIR
Bildiride, Filistin davası ve Kudüs’ün uluslararası platformlarda temel mesele olarak desteklendiği kaydedilen, bu duruştan farklı bir tutum benimseyen üye devletin İslami fikir birliğinden kopmuş olarak değerlendirilip bundan sorumlu tutulması gerekeceği ifade edildi. İsrail’in barışçı protestolara yönelik saldırılarının kınandığı bildiride, Filistinli halkın sebatını desteklemek üzere gerekli maddi kaynakları temin etme taahhüdü teyit edildi.