Tarih: 8 Nisan 2007... Bolu'daki Komando Tugayı'na bağlı birlikler Şırnak'ın Küpeli Dağı'nda operasyon yapıyor. Daha doğrusu, bugün olduğu gibi, kalleşçe saldırılar düzenleyen PKK'lıları etkisiz hale getirmek için iz sürüyor. Dağ taş, mağaralar didik didik aranırken, gece yarısından sonra teröristlerle sıcak temas sağlanıyor. Saatlerce süren çatışmada silahlar ölüm kusarken, PKK'lıların attığı bir el bombası komandoların bulunduğu mevziye düşüyor. Bombayı gören Şırnaklı 21 yaşındaki Şeref Bulut hiç tereddüt etmeden arkadaşlarının üzerine kapaklanıp vücudunu siper ediyor. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı Şırnak'taki askeri hastanede son nefesini verirken de yanı başındaki Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Metin Temel'e şu sözleri fısıldıyor:
'Komutanım, anam, ailem sizlere emanet.'
Şırnaklı Şeref ertesi gün bütün komutanlarının ve hemşerilerinin katıldığı bir törenle doğduğu topraklarda sonsuzluğa uğurlanıyor. Ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutunun başındaki komutanı da onun 21 yıllık özgeçmişini okuyor:
“05 Ocak 1986'da Şırnak'ın Uludere İlçesi Şenoba beldesinde dünyaya geldi. İlköğretimini Şenoba'da tamamladı. 30 Kasım 2006'da vatan görevini yapmak üzere Kayseri 1. Komando Tugay Komutanlığı'na katıldı. Buradaki temel askerlik eğitimini tamamlayan Bulut, Bolu Tugay Komutanlığı'nda görevine başladı. Terörle mücadele etmek üzere Bolu'daki kışlasından Şırnak İkizce bölgesine hareket eden Bolu Komando Tugay Komutanlığı'nın, Küpeli Dağı'nda başlattığı operasyonda çıkan çatışmada şehit oldu."
Komutan şehit evinde
Milliyet'in haberine göre, o günden bu yana 8 yıl geçti. O komutan İsmail Metin Temel, 2012'de Hakkâri 3. Piyade Tümen Komutanlığı'na getirildi. Buradaki görevinin ardından Kocaeli'ndeki EDOK Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı'na atandı. Ağustos 2015 YAŞ'ında da Korgeneral oldu ve Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'na tayin edildi Gittiği her yerden de kollarında son nefesini teslim eden askerine verdiği sözü tutarak şehidin annesi Hatun Bulut'u aradı, ailenin sorunlarıyla ilgilendi. Önceki gün de Uludere'ye giden Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel, 2007 yılında Şırnak Küpeli Dağı'nda PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Şeref Bulut'un annesi Hatun Bulut'u evinde ziyaret ederek elini öptü. Uludere Kaymakamı İbrahim Halil Şivgan ve 48. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Vahap Özoğlu'nun da bulunduğu sürpriz ziyarette yıllar sonra gördüğü oğlunun komutanına sarılarak ağlayan anne Hatun Bulut, Kürtçe olarak “Allah sizleri bu topraklardan eksik etmesin" diye dua etti. Korgeneral Temel de anneye “Şehit Şeref Bulut'un girdiği çatışmada gösterdiği kahramanca mücadele sonucunda kendini feda ederek arkadaşlarının hayatını kurtardığını" anlattı. Kendisini son kez yaralı olarak getirildiği askeri hastanede gördüğünü de belirten Korgeneral Temel, “Şehit yakınlarımız bizlere şehitlerimizin ve milletimizin emanetleridir" diyerek, “bu emanete her zaman aynı kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğini" söyledi.
'Bizi hep aradı'
Ziyaret sonrasında ulaştığımız sekiz kardeşli Şeref Bulut'un Uludere'deki ağabeyi Sadık Bulut da komutanı bir ağabey, baba gibi gördüklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Kardeşim komutanını çok severdi ve bize hep anlatırdı. Haklıymış, kardeşim şehit düştükten sonra komutanı bizi hiç yalnız bırakmadı, gittiği her yerden aradı, 'eksiğiniz, ihtiyacınız var mı' diye sordu. Biz de onu bir ağabey, baba gibi bildik. İnternetten gittiği her yeri takip ettik, Van'a gelince de çok sevindik. Evimize geleceğinden hiç haberimiz olmadı, ben hastanede olduğum için göremedim, annemle oturup konuşmuşlar."
Devlet övünç madalyası verildi
Şırnaklı şehit Şeref Bulut'a 28 Ekim 2010 tarihinde düzenlenen törenle Devlet Övünç madalyası verildi. O gün madalya ve beratı ağabeyi Sadık Bulut'a teslim eden, dönemin Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, bu madalyanın önemini şu sözlerle ifade etmişti:
"Devlet Övünç Madalyası, esasen bu vatanın birliği, bütünlüğü noktasında olağanüstü feragat, olağanüstü derecede fedakârlık, olağanüstü bir maliyete katlanmanın bir ifadesidir. Bakanlar Kurulu'nun önerisiyle verilen ve bütün Türk milletinin duygularının, düşüncelerinin şehit olmuş vatan evlatlarına ve ailelerine yönelik teveccühünün bir ifadesi olarak algılamak, öyle okumak ve öyle yaşamak gerekiyor"