Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı geçit töreninde konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Azerbaycan'ın Şuşa şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi'ndeki konuşmasına atıfta bulunan Tatar, Kıbrıs'ta "egemen eşit ve eşit uluslararası statü temelindeki yeni siyasete" güçlü destek vermesinden dolayı Fidan'a teşekkür etti.
Tatar, "TDT Zirvesi'nde de ifade edildiği gibi Kıbrıs Türk halkı, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır." diyerek KKTC'nin Türk devletleriyle her alanda ilişki kurmaya hazır devlet yapısına sahip olduğunu dile getirdi.
TDT'nin 21. yüzyılda tüm siyasi dengeleri derinden etkileyebilme potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Tatar, "Türk Devletleri Teşkilatının sınırları, Doğu Akdeniz'e kadar genişletilerek en güneyindeki Türk devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin katılımlarıyla daha da güçlü hale gelmiştir." ifadesini kullandı.
"Rum lideri Kıbrıs Türkleri'ni silah zoruyla dışlayarak Enosis'i sıçrama tahtası olarak kullanmaya başlamıştır. Vefakar halkımız 11 yıl boyunca en zor koşullarda göçmen çadırlarında yaşamış, esir olmamış, başı dik mücadele ederek Türklüğün onur ve şerefini çiğnetmemiştir. Rum Yunan ikilisi 63-74 yılları arasında katliamlar yaparken diğer yandan da adayı Yunanistan'a ne zaman bağlanacağının hesabını yapmaya devam ediyordu. Ana hedefleri halkımızı yok edip Kıbrıs'ı Yunanistan'a ilhak etmekti. 15 Temmuz darbesinin ardından aylar geçiyordu. Ecevit, İngiltere'ye giderek iştişare etmiştir. TSK şu anda Kıbrıs açıklarında uyarısında bulunmuştu. Kıbrıs'ta silah sesleri susmuş çıt çıkmıyordu. EOKA cuntanın talimatlarını bekleyedursun. Kuzey'den TSK gelmek üzereydi. KKTC halkının tahammülü kalmamıştı. 20 Temmuz 1974 sabahı barış harekatı gerçekleştirilmiştir.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ilkeleriyle yolumuzu çizmiştir. Dünyada hak ettiğimiz yeri er geç alacağız. Türk tarafı olarak müzakere süreçlerinde olumlu tutum gösteriyoruz. Amacımız Kıbrıs ve bölgenin yararına olacak anlaşmaya ulaşmaktır. Rum zihniyeti tüm müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmuştur. Halkımıza 60 yıldır uygulanan insanlık dışı ambargonun savunulacak hiçbir yanı yoktur.
60 yıldır çözüm bulmak adına geçirilen boşa zaman artık yerini 2021 yılında Cenevre'de gündeme getirdiğimiz siyasete bırakmıştır. Cenevre zirvesinin ardından yapılan tespit çok net.
Rum yönetiminin bazı ülkelerle anlaşma yaparak güneyi operasyon merkezi haline getirmesi adayı tehdit etmektedir. Kıbrıs Türkleri'ni hedef alan Dendias'ın düzeysiz açıklamasını şiddetle kınıyoruz.
Nasıl ki 1963-1974 döneminde Rumların Türklere saldırılarına seyirci kaldıysa günümüzde Gazze'ye yapılan saldırılara seyirci kalmaktadırlar.
21. yüzyılda tüm siyasi dengeleri derinden etkileyen Türk Devletleri Teşkilatı'nın en güneydeki devleti olarak KKTC'nin katılımıyla daha da güçlü hale gelmiştir. Mavi Vatan'daki hak ve hukukumuzun korunması için mücadelemize devam etmektedir.
77. ve 78. genel kurul toplantısında milat niteliğindeki konuşmalar KKTC için onur meselesidir. Rum yönetimi KKTC'ye yönelik izolasyonları daha da yoğunlaştırmıştır. Kıbrıs konusunda kınanması gerekenlerin en başında Yunanistan gelmektedir. Türkiye 74'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlatarak katliama dur demiş, iç savaşı sonlandırmıştır.
Çalışmalarımıza her alanda desteğini esirgemeyen Erdoğan'a sonsuz teşekkür ediyorum.
TBMM'de KKTC için alınan karara dikkatlerinizi çekiyorum. 74 tarihli Barış Harekatı Tezkeresidir. Oy birliğiyle alan TBMM Başkanı nezdinde teşekkür ediyorum. 20 Temmuz Kıbrıs Türk'ünün yoktan varoluşudur. Ne mutlu Türküm diyene."