CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gece Twitter hesabından yayınladığı bir videoda, “Türkiye’nin cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticareti yaptığını” ileri sürdü. “Türkiye’de bir metamfetamin salgını var. Sarayın düzeni bu salgını besliyor. Bakmayın ‘Okul önünde uyuşturucu satanın bacaklarını kırarız’ palavrasına. Bugün size sarayın kara para ile bu zehri nasıl sokaklarımıza davet ettiğini anlatacağım. Kirli paranın sonucudur bu” diyen Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki dünkü grup toplantısında da iddialarını sürdürdü. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı, iftiraları nedeniyle Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Bakan Soylu, CHP liderine ekim başındaki kayıp 8 saatle gündemden düşmeyen ABD ziyaretine göndermede bulunarak şu cevabı verdi:
İSPAT ETMEZSEN NAMERTSİN
“Hamburgercide aldığı siparişler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Yakanı bırakmayacağız! Yalanlarını, iftiralarını yanına bırakmayacağız! Eşkıya takımının Yalova Mahkemesi baskınını, ortalığa dökülen MLKP, PKK, FETÖ ve DHKPC ittifakının kayıp 8 saatini, belediyelerinin yolsuzluklarını örtmek için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, polisine, jandarmasına, askerine ‘Uyuşturucu parasıyla cari açığı kapatıyorlar’ iftirasını atması, elbette ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir vatandaşına yakışmıyor, bırakın genel başkan olmasını. Eğer bu attığın iftiranın bir kuruşunu ispat etmezsen, namertsin diyoruz. Tabii namertliğin kendisi açısından bir değeri varsa. Anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu yıllardır uluslararası istihbarat örgütlerinin her dönem attığı bu bayatlamış iftira ve yalanlarla gündemi değiştireceğini zannediyor.”
İSTİHBARAT OYUNUNA DÜŞÜYOR
Soylu, Kılıçdaroğlu’na tepkisini Afet İletişim Çalıştayı sonrası da sürdürdü. Soylu, şunları kaydetti: “Ana muhalefet genel başkanı uluslararası istihbarat oyununa düşüyor. Yıllardan beri siyaseti yalan üzerine ortaya koymuş ana muhalefet genel başkanı ile karşı karşıyayız. Mersin’de, İstanbul’da, Adana’da, Şişli’de belediyeye teröristleri yerleştirdiler. Bütün bunları örtmek için ‘Acaba kitlemi bu yalanlarla başka bir noktaya çekebilir miyim’ endişesi içinde. Sokağa düşmüş, Allah kurtarsın.”