Kayıtları sildiler

Cuntacıların Ankara’yı kana bulayan ve derdest edilen komutanları Akıncı’ya götüren helikopterlerin kayıtlarını sildiği belirlendi. Güzergah kaydı yapan cihaz ile telsiz ve telefon konuşmalarını saklayan sistemin devre dışı bırakıldığı belirlendi.

Yeni Şafak Osman Özgan
Akıncı Üssü

Ankara Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay tarafından cuntacıların en önemli üslerinden olan Kara Havacılık Komutanlığı’na ilişkin hazırlanan iddianamede dikkat çekici ayrıntılar yer aldı. Cuntacı pilot Uğur Kapan’ın uçuş yaparak kritik noktaları bombalayan FETÖ’cü pilotlara kendisinden başka kimseyle telefonda konuşmayacaklarını söyleyerek haberleşmeleri için ‘Atakanlar’ isimli WhatsApp grubunu kurduğu belirtildi.

SİSTEMLERİ DEVRE DIŞI BIRAKTILAR

İddianamede, darbeci pilotların, helikopterlerin gittikleri yerleri kaydeden ‘Transponder’ı aldıkları talimatlar doğrultusunda devre dışı bıraktığı belirtildi. Helikopterlerin hangi güzergahta uçtuklarının kayıt altına alınamadığına dikkat çekilirken, “Yine benzer şekilde Güvercinlik uçuş kulesinde, yapılan telsiz ve telefon konuşmalarını kaydeden sistemde saat 24:00 sıralarında şüpheliler tarafından devredışı bırakılmış. Bu yüzden telsiz konuşmalarının kayıtları da bulunmuyor” denildi.

KOORDİNEYİ İSTANBUL BOZDU SUÇLAMASI

Kara Havacılık’ta darbe faliyetlerini yürüten Mehmet Şahin’in konuşmaları da iddianameye girdi. Şüpheli Mehmet Semih Üstünkaya’nın ifadesinde geçen konuşmalara göre Şahin’in o gece, “Zırhlı Birlikler Okulu’ndaki tanklar zamanında çıkmadı, Ankara İstanbul’a göre faaliyete geç başladı, İstanbul erken başlayarak bu koordineyi bozdu, Hava Kuvvetlerinde işler iyi gittiği, en iyi uyum ve en çabuk reaksiyonun havacılar tarafından verildi” şeklinde ifadeler kullandığı belirtildi. Cuntacı Şahin ise ifadesinde böyle bir konuşma olmadığını iddia etti.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2017/05/13/10/31/resized_539a1-28225681unsalcoskun.jpg

‘Yurtta Sulh’u ilk kez duydum demişti

Eski Kara Havacılık Okul Komutanı sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun’un ifadeleri, Kara Havacılık Komutanlığındaki olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede yer alan diğer şüphelilerin beyanları ile yalanlandı.

İddianamede, 15 Temmuz öncesi Kara Havacılık Okul Komutanı olan ve bir numaralı şüpheli konumundaki eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun’un ifadelerine yer verildi. Coşkun, kendisini hatırlamadığı bir personelin arayarak Akıncı Üssü’ne geçmesini istediğini anlattı. Akıncı’ya giderken helikopteri kendisinin kullandığını belirten Coşkun, “Yurtta Sulh Konseyi’ni ilk defa duyduğunu” ileri sürdü.

Şüphelilerden Mehmet Şahin, “Coşkun sıkıyönetim mesajını aldıktan sonra orada bulunanlara, sıkıyönetim ilan edildiğini, Kara Havacılık Komutanı olarak kendisinin atandığını, emir komutanın kendisinde olduğunu söyledi” savunmasında bulundu.

Saldırı için binlerce mermi depolandı

Kara Havacılık Komutanlığına ait helikopterlerle Ankara'yı kana bulayan darbecilerin, olay gecesi kullanmak üzere 800 adet 20 milimetrelik top mermisi ve 5 bin biksi mühimmatı depoladıkları belirlendi. Kara Havacılık Komutanlığına ait Skorsky, Cougar, UH-1 gibi genel maksat helikopterleriyle darbeci askerler operasyon merkezlerine sevk edildi, darbe girişiminde kullanılacak mühimmatlar taşındı, rehin alınan komutanlar Akıncı Üssü'ne götürüldü. İddianame dosyasına giren 1. Kara Havacılık Alay Komutanlığının 27 Ekim 2016 tarihli yazısında, 15 Temmuz 2016'da Alay Komutan Yardımcısı Halil Gül'ün emriyle Mühimmat İkmal Astsubay Topçu Kıdemli Başçavuş Murat Faruk İlikci tarafından 800 adet 20 milimetre top mermisi ve 5 bin adet biksi mühimmatı teslim edildiğine ilişkin tutanağa yer verildi.