Kartal selamıyla Karamehmet kararı

HSYK eski üyesi Kerim Tosun, Kartal kod adlı Yargıtay imamı İlyas Şahin'in davaları yönlendirdiğini söyleyerek iş adamı Karamehmet'in davasında FETÖ etkisini anlattı. Daire üyelerinden Süleyman Pehlivan, "Kartal abinin selamı var, 'Karamehmet'in yurtdışı yasağını kaldıralım' diyor" demiş. Karamehmet böylece beraat ettirilmiş.

Yeni Şafak

akimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Mehmet Yılmaz'ın itirafçı olduğunu belirttiği HSYK eski üyesi Kerim Tosun'un ifadesi ortaya çıktı. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından tutuklanan ve meslekten ihraç edilen Tosun, örgütün yüksek yargıdaki yapılanmasını deşifre etti.

PARALEL FURYASI VARDI

2014'te Yargıtay kontenjanından örgütün desteğiyle HSYK'ya üye olarak seçilen Tosun, Yargıtay Savcılığı'nda görev yaparken FETÖ mensubu eski Genel Sekreter Aydın Boşgelmez ve örgütün HSYK sorumlusu Nazmi Dere'nin kendisiyle ilgilenmeye başladığını anlattı. Tosun, “Yargıtay'da paralel yapı furyası vardı. Her şey kontrolleri altındaydı. Yargıtay 1. Başkanını seçtirdiler. Arkasından Yargıtay Başsavcılığını, daha sonra da diğer daire başkanlarını seçtirmeye başladılar. O zaman 160 üye ile onlara yakın olanlar birlikte hareket ediyordu. Bu tarihte bunların önde gelenleri Hüseyin Yıldırım, İbrahim Okur, Aydın Boşgelmez, Önder Aytaç, Muzaffer Özdemir, Nazım Kaynak, Hasan Erbil ve Salih Özaykut'tur. Bunlar karar almak için sık sık Hakimevi'nde buluşuyordu. 17/25 Aralık darbe girişiminin ardından Erbil ve Kaynak bunlardan ayrıldı" dedi.

KRİTİK ATAMALAR

Tosun, ifadesinin devamında özetle şunları söyledi: “Divan üyelerinin neredeyse tamamı FETÖ'cülerden oluşuyordu. Daha sonra dairelerin iş bölümünü ayarladılar. Sonra da daire üyelerini dizayn ettiler. Kimse buna karşı çıkamıyordu. En önemli daireler olan 4. ve 18. Hukuk ile 4., 5., 8., 9., 11., 14., ve 15. Ceza dairelerini kendilerine göre dizayn ettiler. Özellikle 5., 8., 9. ve 14. Ceza çok önemlidir. Önemli işleri verdikleri bu dairelere en güvendikleri, biat kültürü olan üyeleri yerleştirdiler. Memurları, müdürleri, odacıları bile ayarladılar. Seminer ya da yurtdışı gezisi yapılacak ise önce gezi dizayn edilir. Örgütten birkaç kişi seçilir. Birkaç kişi de örgüte yakın, sempatizan seçilir. Gezi ve seminer boyunca örgüt elemanları örgüt sempatizanları ile ilgilenirdi. Örneğin Strazburg, Hollanda, Afyon vs. gezilere 8. Daire Başkanı Sedat Bakıcı götürülürdü. Yanında muhakkak örgütten bir daire üyesi de götürülür ve onunla ilgilenmesi sağlanır. Başkan ile o üyenin samimiyeti gelişir ve istediği dosyayı heyetten geçirirler. Mesela Kayseri dosyası (Ahmet Zeki Üçok)..."

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/11/16/02/17/resized_829fb-b1cc94fezas.jpg

DOSYALAR UÇTU

“Örgüt her daireden önemli yani kamuoyuna mal olmuş davaları muhakkak takip ederdi. Bunu da daire sorumluları aracılığıyla yapardı. 7. Ceza Dairesi üyesi Turgut Emiroğlu, bir gün 'önemli dava olursa haberim olsun' dedi. Ayrıca ünlü bir gazeteci, politikacı, memur, müsteşar vs. gibi kişilerin davası olduğu zaman hemen esas, karar nosu ile dosyanın önemli kısımlarının fotokopileri çekildiğini ve ilgilisine ulaştırıldığını anlatmıştı" dedi.

PEHLİVAN SELAMI GETİRDİ

“2013-2014 döneminde önemli bir kişiye ait dosyayı başkan beyin demesi üzerine bir tetkik hakime verdim. Bu dosya usulden oybirliğiyle bozuldu. Dosya İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nden hızlı bir şekilde tekemmül ettirilerek tekrar temyiz incelemesi için bize gönderildi. Bu dosya görüşülürken daire üyelerinden Süleyman Pehlivan 'Kartal abinin selamı var. Mehmet Emin Karamehmet'in yurtdışı yasağını kaldıralım diyor' dedi. Ben de 'kim o' diye sordum. O da 'sen bilmiyor musun? 11. Ceza Dairesi üyesi İlyas Şahin'dir' dedi. Ben bu olayı duyduktan sonra moralim bozuldu, dosyanın heyetine de girmedim. Sonradan öğrendim ki dosya gerçekten lehe bozulmuş. Aynı tarihlerde yine ünlü bir kişinin dosyası gelmişti. İlk derece mahkemesinin beraat kararı vardı. İlyas Şahin bu beraati onamamızı istedi."

ŞİKE DAVASINA ÖZEL EKİP

“Örgüt 17/25 Aralık'tan önce haftalık görüşmeler yapardı. 3-4 dairenin birleşmesiyle üst grup oluşturulur ve ceza bölümü ceza sorumlusu ile hukuk bölümü ise hukuk sorumlusu ile görüşürdü. Bunlar da İlyas Şahin ile görüşürmüş. Kararlar hep oralarda alınır ve silsile yoluyla en alt grubu kadar iletilirdi. Durumuna göre alınan karar üyeye iletilirmiş. Çok önem verilen dairelerden birisi olan 5. Ceza'da meşhur 'Şike' dosyası görüşüldü. Heyet de ona göre ayarlandı. Dosyanın görüşülmesi özellikle bekletildi. Çünkü 2013 Kasım ayında 5 Ceza Dairesi başkanlık seçimi vardı. 5. Ceza Dairesi Başkanı seçilinceye kadar dosya bekletildi. Çünkü heyetteki üyeler ona göre ayarlanacaktı. Gerçekten de öyle oldu ve heyet ayarlandı. Sonrası malum..."

Hakim ve savcıya markaj

Kerim Tosun, FETÖ'nün hakim ve savcılara yönelik çalışmalarını şöyle anlattı: “Örgüt sık sık hemşehri yemekleri düzenlemektedir. Bu yemekler yaz tatillerinde il bazında yapılır. Yaz tatiline gelen hakim-savcılar ile uygun bir yerde yemek yenir. Muhakkak HSYK üyelerinden (2011 yılı üyelerinden) birisi de katılır. HSYK üyeleri tayin, terfi gibi konularda yardımcı olacaklarını söylerler, Bir dahaki seçime hazırlanırlar. Yine Yargıtay'a gelen stajyer hakim-savcı adayları ile daire üyeleri bire bir ilgilenirler. Özellikle öğle arasında Yargıtay evinde yemeğe götürürler. Yemek parası da aidatlardan karşılanır. Bir sonraki seçimde bu stajyerlerle hemen irtibata geçilir ve oy istenir. Kolay kolay stajyerler üyeleri kırmazlar. Ayrıca bu stajyerler atanınca genellikle görev yerlerinde ziyaret edilir."

Cenazeye özel ekip

FETÖ'nün, üyelerine iyi görünmek için düğün ve cenazelere gösterdiği önemi de anlatan Kerim Tosun şunları söyledi: “Örgüt her doğan çocuğa bir adet altın takar, vefat edenlerin yakınlarının cenazelerine ve düğünlerine muhakkak katılım sağlanmasını ister. Düğün ve cenazelere hemen bir ekip ayarlanır, gidilir. Yargıtay'da cuma ve vakit namazı kılmamaya özen gösterilir. Genelde uzak camilere cuma namazına gidilir."

HSYK imamı ByLock yükledi

Tosun, ifadesinde, HSYK İmamı Nazmi Dere'nin Ahmet Berbeoğlu, Şaban Işık, Mustafa Kemal Özçelik ve Mahmut Şen ile kendisinin telefonuna örgütün haberleşme programı ByLock'u yüklediğini de söyledi. Ben programı 2015 Ocak'ta sildim. HSYK üyeleri, özellikle Şaban Işık ve Ahmet Berberoğlu da ByLock'u kullanmamaya başladılar. Zannediyorum ki sabit bir internet aldılar ve o hat üzerinden görüştüler. Her karar istişare ile alınırdı. Mahmut Şen, Şaban Işık ve Mustafa Kemal Özçelik ile Nazmi Dere arasındaki irtibatı Ahmet Berberoğlu sağlıyordu. Arzu Yıldız isimli gazeteciyi Mahmut Şen'in odasında sık sık görüyordum. Şen'in Taha Akyol ile de sık sık telefonla görüştüğüne tanık oldum" ifadelerini kullandı.

1 yıl Gülen'in yanında kaldı

Kerim Tosun, Yargıtay imamının İlyas Şahin olduğunu belirterek şunları anlattı: “İlyas Şahin'in 'Yargıtay İmamı' olduğunu ilk defa 7. Ceza Dairesi'nde görev yaparken duydum. Hukuk Daireleri ile Ceza Daireleri sorumlusu ayrı kişilerden oluşuyordu. YSK-HSYK sorumlu kişi Nazmi Dere idi, daha sonra ise Salih Sönmez oldu. Hukuk Daireleri sorumlusu Ali Akın, Ceza Daireleri sorumlusu ise Muharrem Karayol'dur. Daire sorumluları, dairenin en kıdemli üyesi olurdu. Ayrıca bir de üst heyetten bahsederlerdi. Bu üst heyette bildiğim kadarıyla Hüseyin Yıldırım, Nazmi Dere ve Önder Aytaç vardı. Tabi bu heyet de kartal kod adlı İlyas Şahin'e bağlıydı. Her grup ayrı görüşürdü. Yargıtay'da üyeler kendi aralarında, HSYK ve YSK'daki üyeler kendi aralarında görüşür. Her bir grubun sorumlusu farklıdır. Ama hepsi İlyas Şahin'e bağlıdır. Örgütün sözde imamı İlyas Şahin 1 yıllığına izin alarak ABD'ye gitti. ABD'de bir yıl boyunca Fetullah Gülen'in yanında kaldığı söyleniyordu. Yargıtay imamının yanında bir de sivil imam olduğunu duydum. Samsun'da FETÖ'nün okulunda öğretmen ya da idareci olduğunu söylediler."

Aleviler -7'de

Örgütün insanları 5 grubu ayırdığını ifade eden Kerim Tosun bu grupları şöyle anlattı: “Bu 5 grubun dışında bir de '-7' diye gruplandırdıkları vardır. Çok aşırı örgüt düşmanı, Alevi solcular için kullanırlar. Paralel yapının ayrıca devre yapılanması vardır. Örneğin 33 bin sicilli hakim-savcılar bir devre, 34 binliler ayrı devredir. Bunların organizatörleri, sorumlusu vardır. O herkesi pikniğe, aylık olarak düzenlenen yemeğe çağırır. Her kesimden hakim ve savcı çağırılır ve sohbet ortamı yaratılır. Yargıtay'da tetkik hakimleri ile üyeler kesinlikle birbirlerini tanımazlardı. Buna çok özen gösterirlerdi."