Kartal dosyaları Gülen’e uçurmuş

Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in “Yargıtay imamı, önemli bir holdingin başındaki kişinin dosyasını Pensilvanya'ya götürmüş” dediği kişinin, “Kartal” kod adlı eski Yargıtay üyesi İlyas Şahin olduğu ortaya çıktı. HSYK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, Şahin’in Yargıtay’daki önemli dosyaları Pensilvanya’ya götürdüğünü ve aldığı talimata göre karar verildiğini anlattı.

Yeni Şafak

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yargıda etkin olduğu dönemde HSYK Başkanvekili olan Ahmet Hamsici ile mevcut Kurul'un üyeleri Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik'in itiraflarıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in “Yargıtay imamı, önemli bir holdingin başındaki kişinin dosyasını Pensilvanya'ya götürmüş” dediği kişinin “Kartal” kod adlı eski Yargıtay üyesinin İlyas Şahin olduğu ortaya çıktı.

3456 HAKİM VE SAVCI İHRAÇ EDİLDİ

3 bin 456 hakim ve savcı hakkında ihraç kararının verildiğini, bunlardan 300'e yakınının etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini hatırlatan Yılmaz, “Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak adli soruşturma açısından önemli. Hiçbir itirafçı hakim göreve dönmüş değil” dedi. FETÖ soruşturmaları kapsamında itirafçı olan eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ile mevcut Kurul'un üyeleri olan Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik'in de etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen isimlerin arasında yer aldığını kaydeden Yılmaz, “Beyanlarında örgüte nasıl girdiklerini, örgütün nasıl çeteleştiğini ve mevcut yargısal yetkilerin örgüt elemanlarınca nasıl örgüt lehine kullanıldığını açıkça bildirmişler” diye konuştu.

ÖRGÜT TALİMATIYLA VERMİŞLER

“İtirafçılar ifadelerinde 'Yargıtay'a gelen dosyaların örgüt elemanlarınca fotokopilerinin çekilip ilgili kişiye iletildiğini' aktardı” diyen Yılmaz, “Yine önemli kişilere, iş adamlarına ait dosyaların, Yargıtay imamı (İlyas Şahin) tarafından Pensilvanya'ya götürüldüğünü ve Pensilvanya'nın talimatları doğrultusunda kararlar verildiğini açıkça ifade etmişler. Biz her seferinde hakimin, yargının tarafsız olması gerektiğini söyledik. Ama gördüğümüz şu ki yüksek yargıda ve ilk derece yargıda bu işler böyle olmamış. Kararlar örgütün talimatıyla verilmiş” ifadelerini kullandı.

İSTEDİKLERİNİ DAİRE BAŞKANI YAPTILAR

Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yargıtay'da 2011-2013 arasında Pensilvanya'nın onaylamadığı hiçbir kimse daire başkanı olamamış. Bu işi yaşayanların ve içinde olanların bizzat beyanı bu. Eğer örgütün istemediği bir aday seçilecekse seçimleri de kitlediler. Yani kontrol tamamen FETÖ'deydi. Yine 2011'de yapılan Yargıtay üyeliği seçimleri Pensilvanya'da pazarlık halinde kararlaştırılmış. Türk yargısı gerçek anlamda kuşatılmış. Ve ne tarafsız ne bağımsız yargıdan bahsetmek mümkün değil. Yargıda FETÖ'nün dedikleri olmaya başlamış. Her önemli soruşturmada muhakkak örgüt direktifleri ve talimatlarıyla hareket edilmiş. Türk yargısı bu durumdaymış.” “2014 HSYK seçimi öncesi hiç işleri olmayan Yargıtay üyeleri Türkiye'nin her tarafını yayılmışlar ve ilk derece hakimlerin seçimlerinde bizzat propaganda görevi ifa etmişler. Ve bunları da örgüt finanse etmiş. O Yargıtay üyeleri kendilerini hiç ilgilendirmeyen seçimde örgütün talimatıyla oy toplamaya çıkmıştır.” Ahmet Hamsici'nin ifadesinde “Altın nesil yetiştireceğiz diye ortaya çıktılar, katil nesil yetiştirdiler” dediğini aktaran Yılmaz, “Biz sadece Türk milletinin, yarınların güven içerisinde olmasını istiyoruz. FETÖ meselesi hallolmadan ne Türk yargısının, ne Türk ekonomisinin ne de Türk siyasetinin rahatlamayacağı ortada. Bizim 2014'ten beri tek amacımız Türk yargısını bu içine düştüğü garabetten kurtarmak oldu” dedi. “Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik, HSYK'daki disiplin dosyalarında kullandıkları oyları örgütün talimatıyla verdik” dediğini söyleyen Yılmaz, “Yani kendi özgür iradeleriyle değil, örgütün HSYK yetkilisinin kendilerine dayattığı talimatla burada oy kullandıklarını söylüyorlar” dedi. Yılmaz, eski HSYK Başkanvekili Hamsici'nin de ifadesinde örgütün o dönem HSYK imamı olan Nazmi Dere'den aldıkları talimatıyla toplandıklarını ve oy kullandıklarını itiraf ettiğini belirtti.

ŞAHİN ANLATMIŞTI

Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, "Önemli bir holdingin başında bulunan bir kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkum olmuş. Yargıtay'da 'Cemaatin imamı' diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı, bu dosya ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu dosyanın kısa bir özeti ile birlikte Pensilvanya'ya göndermiş. Bir savcı, bir hakim böyle bir şey yapabilir mi? diye sordum kendime kafam hafızam kabul etmedi" demişti.

Kumpas devri bitti

Mehmet Yılmaz, Türk yargısı yargı olmaktan çıkarıldığını belirterek, “Bugün yaşadığımız bunalımının sebepleri de bunlar zaten. Türk yargısı güvenini akşamdan sabaha kaybetmedi. İşte itiraf beyanlarıyla sabit hale geldi ki ilk dereceden başlayarak yüksek yargıya kadar soruşturmalar örgüt talimatıyla yönlendirildi. Bizim görevimiz FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iktisatlı tüm unsurları bu meslekten uzaklaştırmak. Ve yüreği adalet ülküsüyle çarpan, gerçek anlamda tarafsız hakim ve savcıların bu meslekte ayakta kalmasını sağlamak, onların destekçisi olmak ve onlarla birlikte Türk yargısını yeniden ayağa kaldırmak. Yargıda kumpas devri bitti. Hukuka uygun elde edilmiş ve kanaat verici deliller dönemi, şeffaf yargı dönemi...”