28 Şubat sürecinin hafızalardan silinmeyen en önemli olaylarından biri vesayetin güdümündeki yargıyla Refah Partisi’ne kilit vurulması oldu. 1983’te kurulan ve hızla yükselişe geçen RP, Türkiye’de bir döneme damga vurdu. RP, Necmettin Erbakan’ın Genel Başkanlığı’nda girdiği 1995 milletvekili seçimlerinde 21.4 oy oranıyla sandıktan birinci parti çıktı. Ancak vesayet odakları RP’yi iktidara getirmeme girişimleri de bu süreçte ağırlık kazandı. Seçimlerin birinci partisi RP dışarıda tutuldu ve “ANAYOL” hükümeti kuruldu.
VESAYETİN HEDEFİNDE
BAŞÖRTÜSÜ SAVUNMAK SUÇ
Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 21 Mayıs 1997’de iktidardaki Refah Partisi’nin sürekli kapatılması istemiyle dava açtı. Savaş, Erbakan ve parti yöneticilerinin, başörtüsü serbestliğinin anayasal bir hak olduğunu savunmasını RP’yi kapatma davasının gerekçesi yaptı.
RP’YE KİLİT, SİYASİLERE YASAK
KONUŞMASI KAPATMA GEREKÇESİ
AYM’nin gerekçeli kararı da söz konusu hukuksuzluğu ortaya koydu. Danıştay’ın “üniversitelerde başörtüsü takan öğrencilerin Atatürk devrimleri ile laikliğe aykırı davrandıklarına” ilişkin kararlarına atıfta bulunan AYM’nin kararında, Erbakan ile parti yöneticilerinin “mahkeme kararlarını etkisiz hale getirmek için resmi daire ve üniversitelerde başörtüsü kullanmayı teşvik eden laiklik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı” konuşmalar yaptıkları ileri sürüldü.