ABD Başkanı Donald Trump’ın Papaz Brunson’ın tutukluluğu nedeniyle Türkiye’ye çelik ve alüminyum vergisi kararı, ABD’de küreselleşme ve serbest ticaret tartışmalarını ateşledi. New Yorker Dergisinde Eric Levitz imzalı makalede, Trump yönetiminin Brunson bahanesiyle gümrük duvarını yükseltmesi, ‘yanlış yöntem’ şeklinde yorumlandı. Yazıda, “Fakat bu durum, yine de Trump’ın son ticari adımı için iyi bir gerekçe değil, çünkü bu adım yasal değil. Konuyu ulusal güvenlik gerekçesine bağlamak, Trump’ın ABD kanunlarını ve Dünya Ticaret Örgütünün (DTÖ) kurallarını aşmasının yegane yoluydu” değerlendirmesinde bulunuldu. Trump’ın DTÖ’den hoşlanmadığı ve geçtiğimiz Haziran’da Beyaz Saray ekibine örgütten çekilmeyi telaffuz ettiği ABD basınına yansımıştı.
KARARIN İZAHI YOK
CNN kanalı vergi kararının ‘ABD’nin ulusal güvenliği’ ile nasıl ilgili olduğunun izah edilmediğine dikkat çekti. Washington Post gazetesi de kararın ilgili Amerikalı üreticilere zarar verdiğine ve üreticileri güçlendirmeyi vaat eden Trump yönetiminin bu kararının anlaşılamaz olduğuna işaret edildi.
ULUSÇU AMENTÜ
Müttefik veya rakip devletlerle ticaret kavgasına giren Trump diğer tarafta ‘Önce Amerika’ sloganıyla “kuralları yeniden yazma” iddiasıyla serbest ticaret ve küreselleşmeye karşı da savaş yürütüyor. Trump, 21 Temmuz 2016’da Ohio’da yaptığı konuşmasında “Bizim amentümüz Amerikancılıktır, küreselcilik değil” demişti.
NAFTA’DAN ÇEKİLME PLANI
ABD’yi Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan, Paris İklim Anlaşması’ndan çeken Trump, NAFTA’yı da sona erdirmeyi ciddi bir şekilde düşünüyor. Trump, 1994’ten bu yana yürürlükte olan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) “tarihin en kötü anlaşması” ve “felaket” olarak yerden yere vurdu. ABD-Kanada-Meksika üçlüsü arasındaki müzakereler sık sık gerilimlere sahne oluyor. Trump dün yaptığı açıklamada Meksika Devlet Başkanı “tam bir centilmen” sözleriyle överken “Kanada beklemeli. Onların gümrük tarifeleri ve ticaret engelleri çok yüksek. Anlaşma sağlayamazsak araçları vergilendireceğim” ifadelerini kulladı.
G7’de kriz
Kanada’nın ev sahipliğinde yapılan G7 Zirves’inde derin görüş ayrılıkları yaşandı. ABD’nin ithal çelik ve alüminyum ürünlerine ek gümrük vergisi uygulaması kararı çözümsüz kaldı. Müttefiklerine ateş püskürerek G7 Zirvesi’nden erken ayrılan Trump, ortak bildiriye imza atmadı.
AB ALMANYA’NIN APARATI
NATO üyeleri içinde özellikle Almanya’yı hedef alan Trump, Avrupa Birliği’ni “Almanya’nın aparatı” olmakla suçladı.
Türkiye-ABD çözer
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter sözcülerinden Farhan Haq, ABD ve Türkiye’nin ikili sorunları çözebileceğini inandıklarını söyledi. Haq günlük basın brifinginde ABD ve Türkiye arasındaki gerginliğe yönelik bir soruyu yanıtladı. Sözcü Haq, “Bu iki ülkeyi ilgilendiren bir sorun ve iki ülkenin sorunlarını yine iki taraflı çözebileceğine inanıyoruz ve umut ediyoruz.” dedi.
Ankara’ya mantıksız tehdit
New York’taki finansal danışmanlık ve araştırma şirketi MRV Associates’in Müdürü Mayra Rodriguez Valladares, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye yönelik ek gümrük vergileri uygulama kararının ekonomik olarak mantığının olmadığını söyledi. AA’ya konuşan Rodriguez Valladares, “Trump’ın kararının ekonomik olarak hiçbir anlamı yok. ABD’nin Orta Doğu’da istikrarlı ve yakın bir müttefiki olan Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurması için çabalaması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Valladares, Trump’ın Türkiye dahil yabancı ülkelere karşı gümrük vergileri uygulayarak ticaret savaşı başlatmasıyla ilgili olarak, “Trump, gümrük tarifelerini pazarlık kozu olarak bile kullanmaya çalışmıyor, çünkü pazarlık sunmuyor. Tarifeleri doğrudan tehdit olarak kullanıyor” yorumunu yaptı.
Vize yasağı
Gümrük vergileri ile mal dolaşımını kısıtlayan ABD Başkanı Donald Trump, insan dolaşımını da ihmal etmedi. Trump’ın en tartışmalı kararlarından biri olan Müslümanlara seyahat yasağı oldu. Trump’ın tepki çeken ayrılıkçı yasası, küresel insan dolaşımı tıkamayı da hedefledi.
BM kulüpten ibaret
ABD Başkanı’nın hedef tahtasında BM de ilk sıralarda yer alıyor. Trump, 27 Aralık 2016’da Twitter hesabından yaptığı açıklamada “BM büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen şu an sadece insanların biraraya gelerek konuşup, iyi vakit geçirdiği bir kulüpten ibaret” dedi. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı seçtiği John Bolton da BM’i gereksiz bir kurum olarak görüyor.