Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Nisan 2011’de “çılgın proje” olarak duyurduğu Kanal İstanbul projesine 26 Haziran’da ilk kazma vurulacak. Daha projenin açıklanması ile başlayan tartışmalar yeniden hız kazandı. Kimi ‘Doğal dengeyi bozacak, tarihi dokuyu yok edecek’ iddasında bulundu, kimisi ‘depremi tetikleyecek’, ‘Marmara’yı yok edecek’ dedi. Peki bu iddialar doğru mu? Proje ne için hayata geçiriliyor? Bu soruları uzmanlara sorduk. İşte anlattıkları:
TARİHİ DOKUYA ZARAR VERMEYECEK
DEPREM RİSKİ YOK
Deprem iddialarının da asılsız olduğunu kaydeden Osmanlıoğlu, “İstanbul’da gökdelenlerin bile temeli yirmi metreden fazla değil. Deprem dediğimiz doğa olayı denizin yedi sekiz km altında. Kanal ise 25 metrede olacak. Deprem ihtimalinin teknik değeri yok” ifadelerini kullandı. İstanbul’un yeni gelecek insan yoğunluğunu kaldırmasının mümkün olmadığını belirten Osmanlıoğlu, “Planlama İstanbul’un yoğunluğunu artırmayacak şekilde yapılmalı. Yeni nüfusun olması doğru değil. Yoğunluk olan kısımlardakilerin kanalın etrafına dağıtılması gerekiyor. Sahiller tamamen halka ait olmalı” diye konuştu.
MARMARA’YI KİRLİLİK YOK EDECEK
Boğaz emniyetli hale gelecek
Türkiye’nin göz bebeği İstanbul Boğazı’ndan tankerlerle yılda 150 milyon ton tehlikeli yük taşınıyor ve bu sayı her yıl artıyor. Boğaz’ın yıllık geçiş kapasitesi yılda en fazla 25 bin gemi olmasına rağmen bu sayı 50 bine ulaştı. İstanbul Boğazı’nı tehlikeye sokan bu gemi ve yük trafiği projeyi zorunlu hale getirdiği için projeyle boğazın emniyetli hale getirilmesi planlanıyor.