İstanbul'da paralel yapıya ilişkin operasyonlar çerçevesinde tutuklanan polislerin avukatları tahliye ve Sulh Ceza Hakimlerinin reddi için günlerdir verdikleri uğraşın ilk sonucunu aldı. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakim Metin Özçelik yetkisi olmadığı halde, İstanbul Adliyesi'nde görev yapan 10 Sulh Ceza Hakimi'nin paralel yapı soruşturmasında tutuklanan 75 şüphelinin dosyalarına bakamayacağına ilişkin skandal bir karar imza attı. Özçelik, tahliye taleplerinin ise İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne karara bağlanmak üzere gönderdi. Bu mahkemenin hakimi de eski özel yetkili hakim Mustafa Başer olması dikkat çekti.
İlk girişimleri değil
Paralel yapı soruşturmasında tutuklanan polislerin avukatları müvekkillerini tahliye ettirebilmek ve sulh ceza hakimlerini dosyalarına bakmaktan men edebilmek için her türlü yola başvuruyorlar. Daha önce Sulh Ceza Hakimlerini reddettikleri gerekçesiyle hukuk dışı olarak Asliye Ceza Mahkemeleri'ni devreye sokmaya çalışan avukatlar, 7 ayrı Asliye Ceza Mahkemesi'ne tahliye dilekçesi dilekçe vermişlerdi. Bu mahkemelerden sadece İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Tevhid Selam'da kumpas soruşturmasına bakan savcılıktan dosyaları istemişti. Fakat devreye Adalet Bakanlığı girerek Asliye Ceza Mahkemeleri'nin Sulh Ceza Hakimlikleri'nin kararlarına yapılan itirazlara bakamayacaklarını belirten bir yazı kaleme alarak İstanbul Adliyesi'ne göndermişti. Bu yazı ardından paralelcilerin tahliye hayali umutları suya düşmüştü.
Bakanlığın yazısı dikkate alınmadı
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü yazısında, asliye ceza mahkemelerinin sulh ceza mahkemeleri kararlarına bakamayacağı, sulh ceza hakimlikleri tarafından alınan kararlara ilişkin itirazları değerlendirme makamının yine sulh ceza hakimlikleri olduğu belirtilmişti. Tutuklamaya ilişkin karar hakkında sulh ceza hâkiminden başka birinin karar vermesinin yasal olmayacağı da bakanlık yazısında vurgulanmıştı.
Dosyaları istedi
Paralel Yapı'ya yakın avukatlar, Asliye Ceza Mahkemeleri'nin Sulh Ceza Hâkimliği'nin üst mahkemesi olduğu iddiasından ısrar ederek geçtiğimiz günlerde bir atağa daha geçmişlerdi. 20 Nisan'da topluca sadece muhabere nöbetçisi olan İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne Sulh Ceza Hakimliğitarafından verilen tutuklama kararlarına itiraz başvurusu yapan avukatlar, bu mahkemeden tahliye ve 10 Sulh Ceza Hakimi'nin reddini talep etti. Adalet Bakanlığı tarafından geçtiğimiz şubat ayında İstanbul Adliyesi'ne gönderilen yazıya rağmen bu mahkemenin hakimi olan eski özel yetkili mahkeme başkanı Metin Özçelik başvuruları şaşırtıcı bir şekilde kabul etti.
Özel ittifak
Tahliye talebinde bulunulan soruşturma dosyalarını savcılarından geçtiğimiz gün itibari ile yazı ile talep eden Hakim Metin Özçelik dosyalar gönderilmese de dilekçeler üzerinden kararını verdi. Metin Özçelik avukatların İstanbul Adliyesi'nde bulunan 10 Sulh Ceza Hakimi'ni reddettiklerine yönelik taleplerini kabul etti. Tahliye talepleri konusunda ise herhangi bir karar vermeyerek dilekçeleri İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu mahkemenin hakimi de eski özel yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin üyesi Mustafa Başer'in olması dikkat çekti. Başer'in de her an tahliye kararı verebileceği konuşulurken, Hakim Başer geçtiğimiz Şubat ayında tutuklu polis avukatlarından kendisine gelen tahliye dilekçeleri üzerine paralel yapı soruşturmalarına bakan savcılardan dosyaları talep etmiş, Adalet Bakanlığı'nın İstanbul Adliyesi'ne gönderdiği bu durumun hukuksuz