İzmir'deki facia uzaydan çekildi: Kırmızı ve turuncu renkler ne anlama geliyor?

İzmir'in Bayraklı ilçesi Turan Sahili'ne ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması sonrası kirlilik kaynağının tespiti ve önüne geçilmesi için başlatılan çalışmalar devam ediyor. Manisa Celal Bayar ve Yıldız Teknik üniversitelerinden akademisyenlerin oluşturduğu araştırma grubu, uydu görüntülerinden yararlanarak İzmir Körfezi'ndeki kirliliği haritalandırdı. Google Earth Engine platformu ile Sentinel uydu görüntülerini analiz etmek üzere kod yazan bilim adamları, güneşten gelip, deniz yüzeyinden yansıyan ve uydu sensörleri tarafından kaydedilen ışınları, uzaktan algılama tekniğiyle sınıfladı. Su kütlelerinde klorofil A yoğunluğunu belirleme ile genellikle fitoplankton ve alg varlığını izlemek için kullanılan Normalleştirilmiş Fark Klorofil İndeksinden (NDCI) yaralanan bilim adamları, bu yolla sudaki kirlilik değişimlerini dakikalar içinde tespit edebilecek bir model geliştirdi.

Seda Ekinci
Google Earth Engine platformu ile Sentinel uydu görüntülerini analiz etmek için özel kod yazdılar

İzmir'de 20 Ağustos'ta Bayraklı ilçesi 'ne ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması sonrası kirlilik kaynağının tespiti ve önüne geçilmesi için başlatılan çalışmalar devam ediyor.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca oluşturulan Bilim Kurulu, acil eylem planı hazırlığını sürdürürken farklı üniversite ve disiplinlerden bilim adamları da sorunun tespiti ve çözümüne yönelik projeler geliştiriyor.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) ve Yıldız Teknik Üniversitesinden bilim adamları, İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin uydu görüntüleri kullanılarak haritalandırılması ve takibi için çalışma yaptı.

Dakikalar içinde tespit edebilecek

Google Earth Engine platformu ile Sentinel uydu görüntülerini analiz etmek üzere kod yazan bilim adamları, güneşten gelip, deniz yüzeyinden yansıyan ve uydu sensörleri tarafından kaydedilen ışınları, uzaktan algılama tekniğiyle sınıfladı.

Su kütlelerinde klorofil A yoğunluğunu belirleme ile genellikle fitoplankton ve alg varlığını izlemek için kullanılan Normalleştirilmiş Fark Klorofil İndeksinden (NDCI) yaralanan bilim adamları, bu yolla sudaki kirlilik değişimlerini dakikalar içinde tespit edebilecek bir model geliştirdi.

En kirli bölgeler kırmızıyla işaretlendi

Akademisyenlerin ürettiği haritalarda körfezdeki en kirli bölgeler kırmızıyla, daha az kirli bölgeler kırmızıdan açık tonlarına doğru turuncu ve sarı renklerde işaretlendi.

MCBÜ Coğrafi Bilgi Sistemleri Bölümü Öğretim Üyesi Harita Mühendisi Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz, yapılan çalışmanın sağlıkta kullanılan röntgen ve MR gibi bir tarama modeli olduğunu, uydu görüntülerinin işlenmesiyle su kalitesinde değişimin hızlı takip edilebildiğini söyledi.

Yılmaz, sudaki anlık değişimlerin uydunun bir bölgeyi geçiş zamanıyla ilgili olduğunu kaydederek, "Uyduların bir bölgeyi tekrar ziyaret zamanları 5 gündür. Yani körfez havanın bulutlu olup olmamasına göre ortalama 5-7 gün içirişinde aynı teknik kullanılarak takip edilebilir. Renklendirmeyi biz kod yazarak yapıyoruz. Hesapladığımız NDCI indeksindeki piksel değerlerine göre NDCI indeksi -1 ile +1 arasında değer alır. Genellikle 0,2'nin üzerindeki değerler klorofil A'nın yoğunlaştığını göstermektedir. Yani 0,2'nin altını mavi renkte gösterirken 0,2 ile 0,3 arasını sarı turuncu, 0,4 üstü kırmızının tonları olarak renklendirdik." diye konuştu.

İşlenen uydu görüntülerine göre İzmir Körfezi'nde 2017'den 2024 ortalarına kadar kirliliğin sınır seviyenin altında olduğunu ancak son üç ayda neredeyse tüm bölgelerde çok hızlı bir artış görüldüğünü belirten Yılmaz, sıcaklıkların yükselmesiyle Bayraklı, Karşıyaka, Konak İskelesi ve Alsancak Limanı kıyılarında alg patlaması kaynaklı klorofil A seviyesinde önemli yükselmeler saptadıklarını bildirdi.

"Biz bu işin MR'ını çektik"

Körfez'de yürütülecek çalışmaların takibinde de bu sistemin kullanılabileceğini ifade eden Yılmaz, yazdıkları kodun dünyanın herhangi bir yerindeki göl ya da deniz yüzeyindeki kirliliğin takibinde de kullanılabileceğini dile getirdi.

Yaptıkları çalışmanın İzmir Körfezi için kurgulanan erken uyarı sistemlerine entegre edilmesi gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, "Biz bu işin MR'ını çektik. Kirliliğin tam sebebi ortaya konulup tedavi uygulandıktan sonra biz tekrar MR çekerek tedavinin işe yarayıp yaramadığını takip edebileceğiz." dedi.

Çalışmada Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz'ın yanı sıra aynı üniversitenin Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Ateş ve Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Füsun Balık Şanlı, Prof. Dr. Fatih Gülgen ve Dr. Öğretim Üyesi Uğur Acar da yer aldı.

İki üniversiteden akademisyenlerin yer aldığı ekip, 2021'de Marmara Denizi'nde müsilajın yayılımını ve aynı yıl Akdeniz Bölgesi'nde çıkan orman yangınlarından etkilenen alanları uydu görüntülerinden tespit eden çalışmalar yapmıştı.

İzmir'de çevre kirliliği faciası: Bakanlıktan CHP'li belediyeye ceza yağdı

İzmir Körfezi'nde meydana gelen kirlilik ve balık ölümlerinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yapılan inceleme sonucu İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne 1.8 milyon TL ceza kesildi. Belediyeye ait 2 atık su arıtma tesisinin standardın üzerinde kirlilik içeren suyu İzmir Körfezi'ne deşarj ettiği belirlenirken, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Kirli sular İzmir Körfezi'ne deşarj edilmiş

22 ve 23 Ağustos tarihlerinde yaşanan kirliliğin karasal kaynaklı olup olmadığını tespit etmek için ekipler tarafından, Körfez’e dökülen derelerden ve atık su arıtma tesislerinin çıkışlarından numuneler alındı.

Bu analizler sonucunda İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü'ne bağlı Çiğli Kentsel Atıksu Arıtma Tesisi ile Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisleri’nin, "çevre mevzuatında belirtilen standartların üzerinde" kirli suları İzmir Körfezi'ne deşarj ettikleri tespit edildi.

Amonyak miktarının 50 kat fazla olduğu belirlenmişti

Balık ölümleri sonrası Bakanlık ekiplerinin ön incelemesinde İzmir Körfezi’nde atık su kaynaklı amonyak miktarının olması gerekenden 50 kat daha fazla olduğu belirlenmişti. Körfez’de 6 miligram/litreye olması gereken oksijen seviyesinin ise 1,8; yer yer 0’a düştüğü tespit edilmişti. Balıkların oksijensizlik yüzünden öldüğü tespit edilmişti.

İzmir Körfezi’nde 9 Eylül’de de deniz suyu renginin yeşil ve kahverengiye döndüğü Karşıyaka ilçesi Aksoy Mahallesi civarında çok sayıda ölü balığın deniz yüzeyine çıktığı görüldü.

Bu analizler sonucunda İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü'ne bağlı Çiğli Kentsel Atıksu Arıtma Tesisi ile Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisleri’nin, "çevre mevzuatında belirtilen standartların üzerinde" kirli suları İzmir Körfezi'ne deşarj ettikleri tespit edildi.

Your browser doesn't support HTML5 video.

Bakan Kurum: Körfez'de yaşanan tam bir çevre felaketi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum "Bugün Körfez’de yaşanan, tam anlamıyla büyük bir çevre felaketidir. Altını çizerek ifade etmek gerekirse; şu anda Körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır" dedi. Bakan Kurum ayrıca kirliliğin sorumlusunun belediyeler olduğunu ifade ederek, “Bu güzelim denizin bu hale gelmesinin sorumluları; seçim meydanlarında "İzmir Körfezi'nde yüzeceğiz" diyen ama görevdeyken körfez için tek bir adım atmayanlardır.” dedi.

GÜNDEM
Korkutan görüntü: İzmir Körfezi'ndeki balık ölümleri devam ediyor

GÜNDEM
Bakan Kurum'dan balık ölümlerine ilişkin açıklama: İzmir Körfezi ölüyor

GÜNDEM
Çevre Bakanlığı İzmir Körfezi'nde yaşanan balık ölümleri için harekete geçti