Ekonomide atılan sağlam adımlar pozitif seyri güçlendiriyor.
Dünya genelinde ürün arzının arttığı, para arzının ise kısıtlı olduğu bu dönemde dengeli bir ticaret politikası izlemeye devam eden Türkiye'nin 2024 yılının ilk ayında hububat ihracatı artış kaydetti.
Buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler ile makarna gibi temel gıda ürünlerini içeren hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, yılın ilk 6 ayında ihracatını yüzde 6,9 artırarak 5,9 milyar dolara ulaştı.
Tarladan provokasyon
Hububat ihracatındaki yükseliş sürerken İYİ Partili Turhan Çömez tarafından akıllara zarar bir iddia ortaya atıldı.
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Çömez, bir tarım arazisinde toprağa gömüldüğünü iddia ettiği çok sayıda buğday çuvalını çıkardı. Söz konusu görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Çömez, Türk çiftçisinin ürettiği buğdayın toprağa gömülerek çürütüldüğünü ve bu bahane ile Rusya başta olmak üzere yurt dışından buğday ithal edildiğini iddia etti.
Mesnetsiz iddialarını muhalif medyaya satan Çömez'in iddiasına CHP yandaşı Sözcü TV de arka çıktı. Türk ekonomisi üzerinden çok sayıda yalan ve asparagas habere imza atan muhalif medyayı arkasına alan Çömez, X hesabından yaptığı provokatif paylaşımda şu ifadelere yer verdi;
"Türk çiftçisi tam bir yıl uğraştı, emek etti, masraf etti, buğdayını yetiştirdi. Ve hasatını yapıp ürününü devletine emanet etti. Tek adam rejimi de aldı onu toprağa gömdü. Sonrası tam bir felaket! Binlerce ton buğday çürümüş, hayvan yemi bile olmaz. Bu ceberutları sandığa gömmek bir yurtseverlik borcudur."
Çömez "Binlerce ton çürümüş, küflenmiş Türk buğdayı araziye saçılmışken, milyonlarca ton buğday ithal ettiler Rusya’dan, Ukrayna’dan" iddiasında bulundu.
TMO'dan kapsamlı açıklama
İYİ Partili ismin buğday üzerinden bir süredir sürdürdüğü algı operasyonuna Toprak Mahsulleri Ofisi'nden (TMO) yanıt gecikmedi.
Çömez'in söz konusu iddialarına tek tek cevap veren TMO'dan yapılan açıklamada alınan ürünlerin kapalı ve lisanslı depolarda stoklandığı, bu depoların yeterli gelmemesi durumunda ise açık yığınlarda depolandığı belirtildi. Zemin hazırlığı yapıldıktan sonra, ürünün altına ve üstüne polietilen malzeme serilerek, bu malzemenin dış etkenlerden korunması için üzerine toprak kapatıldığı, geleneksel bir ürün depolama yöntemi olduğuna dikkat çekildi.
"TMO'nun kuruluşundan itibaren uygulanan bir yöntem"
Açık yığınlarda ürün stoklama yönteminin yıllardır uygulanan ve mevzuatı ile izahnamesi de bulunan bir uygulama olduğu belirtilen açıklamada TMO'nun söz konusu yöntemi kurulduğu yıldan bu yana başarılı bir şekilde uyguladığı aktarıldı.
Her türlü tedbirin alındığı belirtilen TMO'nun açıklamasında, stoklanan ürünlerde kayıp yaşanmaması içinde 15 günde bir rutin kontrolü yapıldığı bilgisi paylaşıldı.
"Söz konusu sahada stok kalmadı"
Açıklamada Çömez'in video çektiği tarla ile ilgili de detay verilerek "13,1 milyon tonla TMO tarihinin en yüksek alımını yaptığımız 2023 yılında kapalı depoların yetersiz olmasından dolayı yurdun birçok bölgesinde olduğu gibi Bandırma’da bulunan Bakanlığımıza bağlı Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (Merinos) arazisindeki bahse konu açık yığın alım sahasına da ürün alınmıştır. 18.07.2023’te başlayan alımlar, 31.08.2023’te 40 ayrı yığında toplam 30.049 ton buğday ve arpa ürünü alınarak tamamlanmıştır. Alımı yapılan ürünlerin tamamı, mevzuatımıza uygun olarak hazırlanan açık yığınlarda stoklanmıştır" denildi.
Algı operasyonuna dikkat çekildi
TMO'nun açıklamasında, konuyla ilgili kasıtlı bir algı çalışmasının yürütüldüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi;
"Hâlihazırda tasfiyesi tamamlanmış olan açık yığın sahasında yüklemeler esnasında etrafa savrulan ve açık yığınların kenarlarında oluşan küçük miktarlardaki kıymet kayıplarını göstererek asılsız iddialarda bulunmanın maksatlı, kasıtlı ve algı oluşturma amaçlı olduğu düşünülmektedir. "Dolayısıyla açık yığın sahaları üzerinden oluşturulan görüntü ve söylemlerle Kurumumuzun aldığı ürünlerin çürütüldüğü şeklinde ortaya atılan mesnetsiz iddialar gerçeklerle bağdaşmamaktadır."
İhracat rakamları gerçeği ortaya koydu
Öte yandan yılın ilk 6 ayında gerçekleşen buğday başta olmak üzere hububat ihracatına dair açıklanan veriler de Çömez'in söz konusu iddialarını yalanlıyor.
Buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler, makarna gibi temel gıda ürünlerini içeren hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün ihracatı, 2024 yılının ilk 6 ayında yüzde 6,9 oranında artarak 5,9 milyar dolara ulaştı.
Türkiye Gıda İhracatçıları (TGİ) verilerine göre, hububat sektörünün ihracatı miktar bazında yüzde 25'lik bir artışla 6,2 milyon ton seviyesine çıktı. Aynı dönemde, ihracat geliri yüzde 6,9 artarak 5,9 milyar dolara yükseldi.
Yılın ilk yarısında en çok ihracat yapılan ülke Irak oldu ve bu pazardan elde edilen gelir yüzde 10,7 artışla 1 milyar 68 milyon dolara çıktı. ABD’ye yapılan ihracat 316,1 milyon dolara ulaşırken, Suriye'ye yapılan dış satım 251,3 milyon dolar olarak kaydedildi.
Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, 2023 yılının 9 ayında da 9 milyar 205 milyon 576 bin dolar dış satım gerçekleştirmişti.
"Türkiye tarımsal hasılada Avrupa’da birinci sırada"
Verileri değerlendiren TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da, Türkiye'nin geçtiğimiz yıl 164 ülkeye 3,5 milyon ton buğday unu ihracatı gerçekleştirdiğini hatırlatarak ülkemizin bu konuda 2015 yılından itibaren lider konumda olduğunu belirtmişti.
Tiryakioğlu, Türkiye'nin tarımsal hasılada Avrupa’da birinci sırada yer almasının yanı sıra, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe dış ticaret açığı vermeyen nadir ülkelerden biri olduğuna dikkat çekmişti.
Tahıl Koridoru Anlaşması'nda Türkiye'nin etkin rolü
Öte yandan Türkiye, Ukrayna ve Rusya arasında yürütülen tahıl koridoru anlaşmasında kritik bir rol üstlenmeyi de sürdürüyor. Türkiye, tahıl koridorunun kesintisiz devam etmesi için diplomatik temaslarını sürdürerek bölgedeki çatışmalara rağmen ticaretin aksamaması için çalışıyor.
2022'de başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, küresel gıda tedarik zincirini olumsuz etkileyerek ciddi bir tahıl krizine yol açtı. Özellikle Karadeniz üzerinden gerçekleştirilen tahıl ihracatı, çatışmalar nedeniyle aksarken, gıda fiyatları dünya genelinde artış gösterdi. Türkiye'nin arabuluculuğunda oluşturulan tahıl koridoru, bu krizin hafifletilmesinde kilit bir rol oynuyor. Geçtiğimiz yıl savaşın başlangıcından itibaren bin gemi ile 33 milyon ton tahıl taşındı.
Karadeniz üzerinden gerçekleşen bu koridor, küresel gıda arzının güvenliğini sağlamak ve tahıl ihracatını sürdürebilir kılmak amacıyla oluşturuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Türkiye, tahıl koridorunun etkin işleyişini sağlamak için taraflar arasında bir köprü görevi üstlenmiş durumda. Özellikle Afrika ve Orta Doğu başta olmak üzere birçok ülkeye giden bu tahıl sevkiyatları, küresel gıda güvenliğini destekleyen önemli bir unsur olmaya devam ediyor.