İtirafçıyı alıkoyup cinayeti gizlediler

Gazeteci Haydar Meriç’in öldürülmesiyle ilgili ifade veren eski müdürlerden S.D., amirlerine bilgi vermek için Ankara’ya gittiğinde istihbaratçılar tarafından alıkonulduğunu anlattı.

Yeni Şafak Mustafa Sait Özkan Hamdi Koçoğlu

Kırklareli'nde Fetullah Gülen hakkında kitap hazırladığı sırada Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu polisler tarafından kıskaca alındığı sırada ortadan kaybolup cesedi 18 gün sonra Akçakoca'da domuzbağı yapılmış şekilde denizden çıkarılan gazeteci Haydar Meriç cinayetinde ilginç bilgiler ortaya çıktı. Haydar Meriç'in paralel yapıya mensup polisler tarafından yasadışı şekilde dinlenip takip edildiğini ve kitap yazımına mani olmak için istihbaratçı polisler tarafından birçok hukuksuzluk yapıldığına şahit olan bir polis müdürünün bildiklerini Ankara'daki amirlerine anlatmaya gittiği sırada FETÖ'cü polislerce alıkonulduğu ortaya çıktı.

7 KİŞİLİK ÖZEL EKİP KURDULAR

İstanbul Başsavcılığı'na ifade veren S.D, Meriç'in ortadan kaybolduğu dönem Kırklareli İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını belirtti. S.D, Haydar Meriç'in Fetullah Gülen hakkında kitap yazacağına ilişkin istihbarat alındıktan sonra İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan 3, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden ise 4 olmak üzere Kırklareli'ne 7 kişilik bir ekip gönderildiğini ifade etti. Bu ekibin görevinin Haydar Meriç'in kitabını ele geçirmek olduğunu kaydeden S.D., çalışmaları ile ilgili bilgi sahibi olamadıklarını çünkü yapıya mensup bu polislerin kendisine güvenmediklerini anlattı. Haydar Meriç'in ortadan kaybolması ardından şahit oldukları sebebiyle büyük rahatsızlık duyduğunu fakat olayların içinde olan şube müdürünün kendisini tehdit etmesi sebebiyle bildiklerini anlatamadığını kaydeden S.D. 2013 yılında her şeyi göze alıp Ankara'ya gidip bildiklerini anlatmaya karar verdiğini vurguladı.

ANKARA'DA ALIKONULDU

18 Ağustos 2013'te tatilde olduğu sırada Ankara'ya geçtiğini belirten S.D, akşam namazını kılmak üzere girdiği camide İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan kendisini tanıyan iki görevli arkadaşının karşısına dikildiğini kaydetti. Ankara'ya Hayri Meriç cinayeti ile ilgili bildiklerimi anlatmaya geldiğini söyleyince bundan vazgeçirmek üzere ikna etmeye çalıştıklarını anlatan S.D., S.K. isimli istihbaratçı polisin evine götürüldüğünü ifade etti. Evde Haydar Meriç cinayeti ile ilgili ne bilip bilmediğini sorgulandıklarını kaydeden S.D, kendisini de Haydar Meriç gibi ortadan kaldırılacağı korkusuna kapılıp her dediklerini yapmaya başladığını ifade etti.

NÖBETÇİ DİKTİLER

Ankara'dan memleketine gönderilmek üzere uçak bileti alındığını söyleyen S.D., yattığı odanın kapısında çıkmaması için sabaha kadar nöbet tutulduğunu, telefonunun kapatılıp kimseyle de irtibat kurmasına izin verilmediğini ifade etti. S.D. İstanbul'a abisinin yanına gittiğinde de Haydar Meriç'in yasadışı takip edilmesi olayının göbeğinde olan dönemin Kırklareli İstihbarat Şube Müdürü ile görüşmeye zorlandığını ifade etti. Bu müdürün İstanbul'da kendisini görüşmeye zorlayarak gece yarısı bir cami avlusuna geldiğini ve “Bundan sonra benden habersiz hareket etmeyeceksin” dediğini anlatan S.D, Kırklareli'ne döndükten sonra tayin isteyip Erzincan'a gittiğini belirtti. S.D. kendisine mobing uygulayan Kırklareli eski istihbarat şube müdürü İ.Ş ile Ankara'da kendisini alıkoyan S.K. ve B.M.'den şikayetçi oldu.

MOBESE'yi çökertme harekatı

Gazeteci Haydar Meriç cinayetine ilişkin 22 ilde başlatılan ve istihbaratçıların gözaltına alındığı operasyonun ayrıntıları ortaya çıktı. Gülen hakkındaki iddialarından dolayı hedef tahtasına oturtulan Meriç için, İstanbul ve Ankara'dan özel istihbarat ekiplerinin görevlendirildiği öğrenildi. İstanbul İstihbarat Şube'nin eski müdürlerinden Serdar Güldalı'nın, illegal olarak bir ekip hazırladığı ve Meriç'i takip için Kırklareli'ne gönderdiği ortaya çıktı. Eş zamanlı olarak Ankara İstihbarat Şube'den de polislerin de yola koyulduğu ifade edildi. Ekibten hiç kimsenin yanına cep telefonu almadığı tespit edildi. Görev onayı olmadan illegal olarak Kırklareli'ne giden ekip için, emniyet binasındaki tüm kameraların kapatıldığı ifade edildi.