Türkiye’nin Rusya’dan aldığı iki adet S-400 sisteminden biri haziran sonu-temmuz başı Ankara’ya geliyor. Opsiyon olan ikinci sistem için hazır alım, ortak üretim ve teknoloji transferi seçenekleri konuşuluyor. Türkiye, S-400 alımı sonrası başta ABD olmak üzere batılı müttefiklerinin aşırı tepkileriyle karşılaştı. Amerika, 1974 Kıbrıs çıkarmasından sonra ilk kez silah ambargosuyla tehdit ediyor. Oysa başta Yunanistan olmak üzere Rus sistemlerini kullanan diğer ülkelere aynı tepki verilmemişti. Yeni Şafak, S-400 alımına neden bu kadar tepki gösterildiğini masaya yatırdı. İşte o korkunun 3 başlıkta özetlenebilecek nedenleri...
Ege ve Akdeniz'de kontrol tamamen Türkiye'ye geçiyor
S-400'lerin Türkiye'de çalışmaya başlaması, son dönemde oldu-bitti girişimlerine sahne olan Ege ve Akdeniz konusunda hesapları bozacak. S-400 uzun menzilli hava savunma sistemi, düşman hava hedeflerini 600 kilometre uzaklıktan tespit ediyor ve 400 kilometreye kadar da vurabiliyor. İzmir'e ve Hatay'a yerleştirilecek iki adet S-400 sistemi ile Ege ve Doğu Akdeniz adeta 'Türk gölü' haline geliyor. Sistem İzmir'e konulduğunda, gayri askeri statüdeki adalara dahi ileri karakollar kuran Yunanistan'ın işgal planları suya düşecek. S-400 sayesinde Yunanistan'da meydanlardan kalkan tüm uçaklar kalktığı anda tespit edilebilecek ve radara girdiği andan itibaren de sistem hedefe kilitlenebilecek. Yunanistan'dan Türkiye'ye savaş uçakları ya da füzeler üzerinden tehdit algılamaları sıfırlanacak. S-400 sistemi Hatay'a kurulduğunda ise Kıbrıs da dahil Doğu Akdeniz hava sahası Türkiye'nin kontrolüne geçiyor ve doğalgaz kaynaklarının güvenliğinin sağlanmasında Türkiye 'öncü ülke' oluyor. ABD'nin Ortadoğu doğal kaynaklarını transfer edeceği Akdeniz'e açılan Kürt devleti planları suya düşüyor. Ortadoğu masasında Türkiye, bu hamleyle 'oyuncu' sandalyesinden kalkıp bu bölgede kontrolünü eline alarak masada 'lider' konuma geçiyor.
Görünmezlik yok, F-35’i de vurabiliyor
ABD ve batılı ülkeleri endişeye iten diğer neden ise, S-400'lerin F-22, F-35 ve Su-57 gibi görünmez (stealth) özellikteki savaş uçaklarını görünür kılıp angaje olabilmesi. Bunun örneği geçmişte Suriye'de yaşanmıştı. 2017'de S-400'den daha düşük teknolojiye sahip Suriye S-200'leri, hava sahasını ihlal eden İsrail'e ait F-35 uçağında hasar bıraktı. İsrail ise 'kuş çarptı' dedi. Bu özelliğiyle S-400'ler, 15 Temmuz'u yaşamış olan Türkiye için dış kaynaklı operasyonlara karşı kalkan olarak görülüyor. Son olarak ABD'li 4 senatörün nisan ayı başında New York Times gazetesi için kaleme aldıkları ortak makalede, "S-400, Rusya'nın gökyüzünde görünmezlik teknolojisini alt etmek için şimdiye kadar tasarladığı en gelişmiş sistemdir. Bu sistem F-35 uçaklarını vurmayı amaçlamaktadır" ifadelerini kullanmış, tepki çeken bu sözler, "Amerika veya bir başka batılı ülke Türkiye'ye saldırı mı planlıyor ki F-35'i vurmayı amaçladığımızı düşünüyorlar?" sorularına neden olmuştu.
Sırra vakıf olursak dev proje çökebilir
S-400'ün çalıştığı Türk hava sahasında F-35'lerin uçması, batılı 'müttefikler' için aynı zamanda büyük bir ticari endişe yarattı. Başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin korkusu, bu tabloda F-35 savaş uçaklarının S-400 karşısındaki zafiyetlerinin ortaya çıkarılması. Böyle bir sonuç ise ciddi para harcanan
F-35 projesi için büyük bir yıkım anlamına geliyor. F-35 uçağını uçuracak Türk pilotlar, S-400'e karşı eğitim yaptıklarında uçağın sistem karşısındaki zafiyetini ortaya çıkarırsa, bu durum batılı ülkelerin F-35 almaktan vazgeçmeleri, dolayısıyla Amerika'nın dünya silah pazarında liderliğini kaybetmesine neden olacak.