CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında 27 Mayıs 2019 tarihinde, sosyal medya hesabı üzerinden attığı tweetler nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava açılmıştı. Hazırlanan iddianamede, Kaftancıoğlu’nun 27 Temmuz 2016 ve 12 Ekim 2017 tarihleri arasında sosyal medya hesabı üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ‘hakaret’ suçunu içeren paylaşımlarda bulunduğu aktarıldı. 6 Ekim 2012 ile 15 Mayıs 2014 tarihleri arasında attığı 11 tweette ‘kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’ suçunu işlediği belirtildi.
"Devlete katil dedi"
24 Nisan 2012 tarihinde Ermenilere ilişkin yaptığı paylaşım ve 2013 ile 2015 yılları arasında attığı tweetlerde ‘Türkiye Cumhuriyet Devletini Alenen Aşağılama’ suçunu içeren paylaşımlarda bulunduğu kaydedildi. Kaftancıoğlu’nun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçunu işlediği de aktarılan iddianamede, 11 Ocak 2013 tarihinde Sakine Cansız’ın ölümünden sonra yaptığı bir paylaşıma da yer verildi. İddianamede, kırmızı bültenle aranan bir PKK terör örgütü kurucusu Cansız’ın söyleminin topluma duyurulması ve ölümünün insanlığın kaybetmesi olarak nitelendirilmesinin ‘terör örgütü propagandası’ suçunu oluşturduğu vurgulandı.
17 yıla kadar hapsi istendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianamede, şüpheli Canan Kaftancıoğlu’nun “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılama”, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” ve “terör örgütü propagandası yapma” suçlarından toplamda 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Sanık Canan Kaftancıoğlu’nun avukatları dosyayı İstinaf M ahkemesi’ne taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi incelemesini tamamlayarak dosya üzerinden kararını verdi.
İstinaf: “Yerel mahkemenin kararı hukuka uygun”
Ceza Dairesi, sanığın suçunun sübutu kabul, eyleminin olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde nitelendirildiği, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını belirterek, sanık avukatlarının istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. Oy birliği ile alınan karar kapsamında, tarafların Yargıtay’a başvurma hakkı bulunuyor.