Teröristbaşı Fetullah Gülen’in iadesi için yürütülen süreci “usulüne göre istenmedi” diyerek karalamaya çalışan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, “Madem usulüne göre istiyorsunuz, bana bunun belgelerini gösterin” dedi. Bunun üzerine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da “İade talebi ve ekleri ile tüm evrakın tercümesi, Adalet Bakanlığı’ndadır.
Sayın İnce, Adalet Bakanlığı’na gidip bizzat bu belgeleri inceleyebilirsiniz veya vekillerinize incelettirebilirsiniz” açıklamasını yapmıştı. İnce’nin “gösterin” dediği o belgelere Yeni Şafak ulaştı.
ADRESİNE KADAR
Söz konusu belgeler, ABD’den 7 kez iadesi talep edilen elebaşı Gülen’in iadesinde tüm sürecin işletildiğini ortaya koyuyor. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından 19 Temmuz 2016 tarihinde ABD Adalet Bakanlığı Suç Bölümü Uluslarası İlişkiler Birimine yazılan yazıda, Fetullah Gülen’in geçici olarak tutuklanması talep ediliyor. Gönderilen belgeler arasında iade talepnamesinin yanı sıra yakalama emri, eşgal bilgileri, kimlik bilgileri bulunan FETÖ elebaşısının Pensilvanya’daki adresi bile ABD makamlarına bildiriliyor.
ABD ‘TESLİM ALDIK’ DEDİ
Belgeler arasında ayrıca Adalet Bakanlığı tarafından Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilen yazıların örnekleri ile ABD yetkili makamlarınca evrakların teslim alındığına ilişkin resmi yazılar bulunuyor. Bu yazıların birisi 25 Temmuz 2017 tarihli. Söz konusu yazı, 15 Temmuz darbe girişiminin elebaşı Fetullah Gülen tarafından yapıldığını gösteren delillerin konulduğu iade evrakının ABD Dışişleri Bakanlığınca teslim alındığını gösteriyor.
TERCÜMELERİ DE ORTAYA ÇIKTI
Dışişleri Bakanlığı tarafından 25 Temmuz 2017 tarihinde Adalet Bakanlığı’nda yazılan yazıda, “Fetullah Gülen’in iade evrakı, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığına 23 Temmuz 2017 tarihinde iletilmiş olup, dosyaların teslim alındığına dair tutanak Vaşington Büyükelçiliğimizden alınmakla ilişikte takdim kılınmaktadır” deniliyor. Muharrem İnce ABD’ye gönderilen belgelerin tercümesinin yapılmadığını da iddia etti. Ancak Adalet Bakanlığı’nın gönderdiği yazıların İngilizce tercümesinin yapıldığını gösteren belgeler de ortaya çıktı.