ABDULLAH SARİCA / ANKARA
FETÖ’nün sözde Orta Asya genel sorumlusu Orhan İnandı, “silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’cü İnandı’nın MİT operasyonuyla Kırgızistan’dan Türkiye’ye getirildiğini açıklamıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde sorguya alınan İnandı, Emniyet’teki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi’ne getirildi. Soruşturma savcısına ifade vermesinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen Orhan İnandı, “silahlı terör örgütü yöneticiliği” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
ÖRGÜTE BAĞLILIĞINI SÜRDÜRDÜ
Yeni Şafak, FETÖ’cü Orhan İnandı’nın ifadesine ulaştı. FETÖ/PDY silahlı terör örgütünü “hizmet hareketi” olarak adlandırdığını belirten İnandı, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’i ise “Fetullah Gülen hoca efendi” olarak tanımladığını söyledi. 1985’den bu yana örgütle bağlantısı olduğunu anlatan İnandı, “Hizmet hareketi mensubuyum, hizmet hareketi içerisinde çeşitli görevler aldım, hizmet hareketi içerisinde bulunan şahıslara görevler verdim, hizmet hareketi içerisinde yaklaşık 35-36 sene kadar bulundum” ifadeleriyle terör örgütüne bağlılığını sürdürdü.
Örgütle üniversite yıllarında tanıştığını belirten İnandı, A.S.’nin kendisinden sorumlu ilk örgüt abisi olduğunu, bu kişinin kendisine “Bilal” kod adını verdiğini ve bu kod adını 1 yıl boyunca kullandığını söyledi. Orhan İnandı, üniversite döneminde irtibata geçtiği örgüt üyelerinin isimlerini de Emniyet’e verdi.
HİMMET GAZI
Üniversite yıllarında örgütün o dönemki sözde Ankara il imamı Kemalettin Özdemir’in bir sohbetine katıldığını ifade eden İnandı, “80 veya 90 esnaf katılmıştı. Kemalettin Özdemir, dini içerikli konuşmalar yaparak katılımcıları motive etti, arkasından Mustafa Fidan ve Hamit Gürdoğan isimli şahıslar da katılımcılardan himmet istedi. Katılımcılar sıra ile ne kadar himmet vereceğini söylüyordu, bu şahıslar katılımcıların daha fazla himmet vermesi için ‘bir başkası daha fazla para veriyor sen daha mı az vereceksin?’ diyerek himmet miktarını artırıyordu” dedi.
ADİL ÖKSÜZ ÖRGÜT TOPLANTILARINDA
Orhan İnandı, 1988-1989 yıllarında Ankara’da örgütün öğrenci evlerinden sorumlu “abilerin” katılımıyla bir program gerçekleştirdiğini anlatarak, “Katılanlar arasında Adil Öksüz isimli şahısta bulunuyordu. Adil Öksüz ile burada tanıştım. O tarihte İlahiyat Fakültesi öğrencisi olduğunu söyledi. 2004-2005-2006’lı yıllarda toplu programlarda vaazlarda karşılaştık ancak özel bir görüşmem olmadı. Kendisini 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe girişimi sonrası televizyonlardan gördüm. Adil Öksüz’ün, ilerleyen süreçte Fetullah Gülen’ın İzmir ya da İstanbul’da yanında ders alan mollalar olarak tabir edilen öğrenci grubuna girerek ders aldığını öğrendim” ifadelerini kullandı.
Örgütün çeşitli kademelerinde görev aldıktan sonra 1995’de Kırgızistan’a gönderildiğini kaydeden İnandı, “Sebat Eğitim Kurumlarında terbiye işlerinden sorumlu genel müdür yardımcısı-ser rehber olarak göreve başladım ve 1998’e kadar faaliyet yürüttüm. Bu tarihlerde Kırgızistan ülke imamı Naci Tosun isimli şahıstır. Cemaatin yurt dışı yapılanmasında bu tarihlerde ülke imamları bulunmaktadır. Her ülke imamının bağlı olduğu Avrupa imamı, Afrika imamı, Amerika imamı, Asya imamı, Uzak Doğu imamı, Orta Asya imamı, Balkanlar imamı gibi görevlendirmeler bulunmuyordu, bu görevlendirmeler 2000/2001 tarihinde başladı” diye konuştu.10:23
GÜLEN’DEN KALAN SUYU İÇMİŞLER
2001’de örgüt elebaşı Gülen’in yanına ABD’ye gittiğini anlatan İnandı, “Yüz yüze görüşme imkanım olmadı sadece toplu sohbetine katıldım. Dini içerikli bilgiler anlattım, gelen misafirlerden ve Mollalar grubu içerisinden hoca efendinin içtiği sudan kalan kısmını içen şahısları gördüm. Ben bu şekilde atık su içmedim” dedi.
İnandı, 2001’de “Kırgızistan imamlığı” görevini yürütmeye başladığını söyleyerek, ilerleyen süreçte Kırgızistan’daki yapılanmalarını büyüttüklerini, örgüt kontrolünde olan kurum ve kuruluşları açarak faaliyete başladıklarını anlattı.
EL KONULMALARLA PARA MUSLUĞU KESİLDİ
Örgütün yurt dışında açılması planlanan eğitim kurumları için “himmet” adı altında para topladığını söyleyen İnandı, “Sponsorlar 2001’de 120 bin dolar himmet parası gönderirken, 2012’de 180 bin dolara kadar yükseldi. 2015 yılı itibari ile bu himmet paraları kesildi. Sebebi ise Türkiye’de faaliyet yürüten, bize himmet gönderen hizmet hareketine ait sponsor firmalara el konulmasıdır” ifadelerini kullandı.
YÖNETİM TARZINI DEĞİŞTİRDİLER
2017’de Orta Asya imamı olarak görevlendirildiğini söyleyen İnandı, örgütün sözde üst düzey yöneticileriyle Pensilvanya’da toplantılar yaptıklarını anlattı. “2019’daki bir toplantının ana gündemi faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki kurum ve kuruluşlardaki yönetim tarzlarımızda değişiklik yapılmasıdır” diyen Orhan İnandı, alınan kararları şöyle sıraladı:
- Hizmet hareketine ait kuruluşların yönetimi, alınacak kararlar ağırlıklı olarak ilgili ülke imamından sorumluydu. Toplantı sonrası bu kurumların sevk ve idaresinde yine ilgili kurum sorumlusunun tek karar alıcı olmaması, ilgili ülkelerde yönetim kurulu heyetlerinin kurulması, karar alıcılarının bu heyet tarafından ortak karara bağlanması, heyetin 3 veya 5 yıl ara ile seçilmesi, bu şekilde işleyişin daha şeffaf olunması amaçlanmaktadır.
- Hizmet hareketlerinin faaliyetleri kapsamında uyuşmazlık olması durumunda hakem heyetlerinin kurularak çözüm bulunması,
- Kazakistan ve Kırgızistan’da faaliyet gösteren cemaate ait üniversiteden mezun olan öğretmen adaylarına farklı ülkelerde faaliyet gösteren cemaate ait eğitim kurumlarında öğretmen olarak görevlendirilmesi,
- Hizmet hareketi içerisindeki irtibatlarımızda bir tek özel cep telefon uygulaması kullanılmaması (ByLock gibi), toplumda herkesin kullandığı uygulamaların kullanılması, özel bir program seçilmemesi kararları alındı.
İnandı, Polonya’da yapılan bir başka toplantıda ise yurt dışındaki örgüt üyesi öğretmenlerin pasaport sürelerinin takip edilerek ilgili ülke vatandaşlığını almalarını sağlamaya yönelik faaliyette bulunmanın kararlaştırıldığını söyledi. İnandı, “Bu ülkelerde zaten 5 yıl süre kalan Türk vatandaşlarına başvuruları halinde istihbarat birimlerinin olumlu cevap vermesi durumunda vatandaşlık verilebilmektedir. Bu öğretmenler için ilgili hükümet yetkilileri ile görüşerek yardımcı olmaları da sağlanarak vatandaşlık alınmalarının sağlanması kararlaştırıldı” dedi.