İstanbul 2 Nolu Barosu Kurucu Üyesi Avukat Cavit Tatlı, yenisafak.com'dan Taha Hüseyin Karagöz'ün sorularını cevapladı.
Çoklu baro sistemiyle artık avukatların seçme hakkının olduğunu belirten Tatlı başlıca şu ifadeleri kullandı:
Çoklu baro düzenlemesine karşı çıkıyordunuz bugün ise ikinci baronun başkan adayısınız, ne değişti?
Bir fikir vardı ortada. Detayları belli değildi ve istişare sürecinin ardından bizim fikirlerimize yakın bir öneri ortaya çıktı. Bir şeyin dışında bulunarak eleştirmektense içinde bulunup en iyisini yapmak istedik.
İkinci baro bir siyasi partinin uzantısı mı?
Pek çok baro günümüzde siyasetin tam göbeğinde. Bize bir yerden kanalize olarak gelen avukatlar yok. Pek çok kesimden üyelerimiz var. Siyasetten bıkmış oldukları için geliyorlar. Biz siyasetin hukukunu değil, hukukun siyasetini savunuyoruz.
Siyaset yapanlar kim?
Kendi ideolojilerini ve fikirlerini tüm baro üyelerininmiş gibi dayatanlar var. Hatırlarsınız önceki İstanbul Barosu başkanı görevdeyken CHP üyesi olmuştu. Genel başkanlığına aday olmuştu. İstanbul Barosu Millet İttifakı'nın barosu muydu? Kaçımız LGBT konusunda mevcut barolarla aynı görüşe sahibiz?
Avukatlar niçin İstanbul 2 Nolu Barosu'na geçsin?
Hiçbir avukatın kılığıyla kıyafetiyle kimliğiyle uğraşmayacağız. Derdimiz avukatların dertleri olacak. Baro başkanlığı gücüyle siyasete karşıyız. Bizim sayımıza güvenerek siyasette kendisine alan açanlara karşı çıkıyoruz ve tam da bu noktada asıl işimizi, yani avukatların haklarını savunmayı gündemimize alacağız.
DHKP-C'li Timtik'in İstanbul Barosu'na asılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Daha önce vefat eden meslektaşlarımız oldu. Ancak hiçbiri onlar açısından söylüyorum böylesine onore edilmedi. Sonra da ikiyüzlülük yaptılar. "Biz orada yoktuk poster asılırken" dediler. Suç duyurusunda bulundular mı? Kamera kayıtlarına bakıldı mı? Mümkün değil. İnanmamızı bekliyorlar bir de. Ya arkasında duracaksınız ya da yanlış olan bir şeyi yapmayın. Şimdi özgürlük imkanı var. O binaya bir daha poster asacaklarsa ve orada bir meslektaşımız varsa o onun sorunu.
Yeni baronun esasları neler?
Tertemiz bir sayfa açıyoruz. Şeffaflık sağlayacağız. Siyasi bir bağlantısı ya da beklentisi olanlar yok burada. Çok kısa bir süre içinde tüm Türkiye'de bu rahatlamayı göreceğiz.
Sizi bir yasa tasarısı konusunda eleştirir şekilde görecek miyiz?
Yapılan düzenlemenin doğruluğuna ya da yanlışlığına bakarak hareket ederiz. Fikri eleştirir ancak kişileri kötülemeyiz. Biz bizim üstümüze düşen sınırlar çerçevesinde gerekeni yapacağız.
CMK ve diğer teknik konularla ilgili sır perdesi nasıl aralanacak?
Kasım 7'de yeni bir düzenleme çıktı. Adalet Bakanlığı'ndaki bu gecikme nedeniyle avukatlarımızın kaybı var. Bu nedenle ilk hak arayışımız da bu olacak.Bir aydır mağdur olan arkadaşlarımız var. Bu sorunların giderilmesi için çalışacağız.
Adliyelere sunulan dosyalarda baroya göre işlem yapılacağı kaygılarını taşıyor musunuz?
Avukat kimlik numarasını yazar davasını açar. Baro yazması şart değil. Mahkemelerin kararlarının olumsuz yanlarından hepimiz eşit şartlarda etkileniyoruz. 10 yıldır dernek başkanıyım öyle olsa tüm davaları kazanmam gerekirdi. Lehimize de olsa aleyhimize de olsa biz bu işin takipçisi oluruz.
Aidat ve diğer gelirleri nereye harcayacaksınız?
Ülkemizde makam aracı ve makam odası hastalığı var. Bunlardan ayrı olarak çalışma alanları oluşturmalıyız. Ben baro başkanı olursam makam aracım olmayacak, şahsi aracım yetiyor. Avukatlarımızın çalışacağı alanları oluşturmak önceliğimiz. Mali tablolarımızı 2 yılda bir değil 6 ayda bir sunacağız.
Yeni baro orta ve uzun vadede nerede olacak?
Hem nitelik hem de nicelik anlamında Türkiye'nin 1 numaralı barosu olacağız. İstanbul Barosu nicelik anlamında şuan ilk sırada ancak nitelik anlamında değil. Tüm olumsuz propagandalara rağmen üyelik kayıtlarımız sürüyor. 5 yıllık süre içinde en üst sıralara çıkacağız. Şuanda da zaten 10. büyük baroyuz.
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz sizin için ne anlam ifade ediyor?
Türkiye'nin en iyi korunan binalarından birinde şehit edildi. Çok üzgünüm. Timtik'in afişini İstanbul Barosu binasında gördükten sonra "Niye savcımızın fotoğrafını tüm binalara asmadık" diye üzüldüm. Bu afişi asanların gösterdiği cesaretin milyonda birini bunun kat kat fazlasını hak eden birisi için gösteremediğimiz içim üzülüyorum. Üzerimizdeki sorumluluk arttı. Bu şehadeti doğru anlamalı ve çalışmalıyız.