Paralel yapının sözde Selam Tevhid soruşturmasıyla aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da yer aldığı binlerce kişiyi yasa dışı yollarla dinlediği ortaya çıkmıştı. Paralel yapılanmanın polis içinde örgütlenen hücrelerine yönelik yapılan operasyonun bir numaralı şüphelisinin Fethullah Gülen olduğu ortaya çıktı.1 NUMARA GÜLEN, 2 NUMARA USLU, 3 NUMARA AVCI 2 ve 3 numaralı şüpheliler ise paralel yapının twitter köstebeği ‘fuatavni’ olduğu iddia edilen Emre Uslu ve bir dönem Cumhuriyet Savcılığı yapan Bugün Gazetesi yazarı Gültekin Avcı. Fezlekede paralel yapının sözde Selam Tevhid Örgütü soruşturması kılıfıyla Türkiye’nin Ortadoğu politikasının öğrenmek istediği ve Türkiye’nin değil de İsrail’in çıkarları doğrultusunda hareket edildiği kaydedildi. HEDEFLERİ ORTA DOĞU POLİTİKASI Fezlekede yapılan tespite göre İsrail’in Türkiye’de yürütülen bir soruşturma ve örgüt hakkında bilgi sahibi olduğunu, ya da Türkiye’de yürütülen soruşturmanın İsrail’in çıkarları ile örtüştüğü kuşkusunu doğurduğu ifade edildi. Türkiye’de bulunan İran ajanlarının Cumhurbaşkanı, MİT Müsteşarının danışmanları ile çok yakın ilişkilerde olduğu iddia edildiğine değinilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan olduğu süre zarfında Dış İlişkiler ve Orta Doğu’dan sorumlu danışmanı Sefer Turan’ın şahsi telefonlarının dinlendiği kaydedildi. Erdoğan’ın danışmanının telefonu üzerinden Filistin Devlet Başkanı ve Başbakanları ile yaptığı görüşmelerin kayıt altına alındığı, bu sayede Türkiye’nin orta doğu politikası hakkında bilgi ve fikir sahibi olunmak istendiği belirtildi. İSRAİL’İN SORMASI TESADÜF DEĞİL 2010 yılında gerçekleşen Mavi Marmara baskınında gözaltına alınan İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım’a İsrailli yetkililer tarafından Selam örgütünün sorulduğu devam eden süreçte ise Türk kamuoyunda bilinen Selam Tevhid sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü adlı soruşturmanın yürütülmesinin bir tesadüf olamayacağının altı çizildi. ÖZELLİKLE İRAN SEÇİLDİ Fezlekede yapılan bir diğer önemli tespit ise paralel polislerin dinlemeler yoluyla Türkiye’nin değil de İsrail’in çıkarlarını gözettiği oldu. İsrail, ABD, Almanya, Suriye, İran gibi ülkelerin istihbarat elemanlarının Türkiye’de bulunma ihtimalinin olduğu göz önüne alındığında, diğer ülkeler yerine özellikle İran’ın seçildiği belirtildi. “İYİ ÖRGÜTLENMİŞ” Gelişen olayların İsrail’in çıkarları ile örtüştüğü ifade edilerek, Fetullah Gülen’in sahiplendiği ve talimat gönderdiği suça konu işleri gerçekleştiren kamu görevlilerinin de gerçekleştirdikleri bu eylemleri sistemli ve örgütsel çalışma içerisinde yürüttüklerine vurgu yapıldı. Fezlekede, “Kamu görevini kötüye kullanan görevliler ile aynı amaca hizmet ederek suça konu işlere iştirak eden diğer şüphelilerin iyi örgütlenmiş bir örgütün nihai amacına ulaşmak için planlı ve örgütsel bir hiyerarşi içerisinde hareket ettikleri değerlendirilmiştir” ifadeleri yer aldı. Öte yandan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Gülen’le ilgili yakalama kararının henüz bakanlığa ulaşmatığını, ulaştığında gereğinin yapılacağını söyledi.
Şüphelilerin, kamuoyunda 17 ve 25 aralık darbe girişimi soruşturmalarını yürüten Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki operasyonları yürüten şüphelilerle paralel olarak amaç birliği içerisinde hareket ettiklerinin vurgulandığı fezlekede, “Nihai hedef olarak T.C. Devleti Hükümeti Başbakanını, Bakanlarını ve MİT Müsteşarını sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturması kapsamında gözaltına almayı planladıkları ve bu sayede T.C. Devleti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs ettikleri, Fetullah Gülen liderliğindeki Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) güdümünde yeni bir hükümet veya anayasal düzen kurmayı amaçladıkları anlaşılmıştır” ifadeleri dikkat çekiyor. Emniyet raporlarına göre FETÖ örgütü şöyle tanımlanıyor: “Örgüt kurulduğu ilk günden bu yana 'devlet içinde örgütlenme' gayesi ile hareket etti. Örgütün temel hedefinin yasal olmayan faaliyetleri ile (Şantaj, tehdit, yasadışı dinleme vb.) devlet otoritesini kendi amaçları doğrultusunda baskı altına almak, O’nu yönlendirmek, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmek şeklinde tezahür eden siyasal bir hedefi olduğu söylenebilir.”
Terörle Mücadele Şubesi, binlerce ismin dinlendiği sözde Selam örgütü soruşturmasını yürüten polislere yönelik yapılan operasyonun fezlekesinde, devleti ele geçirmek isteyen karanlık şebekenin ismini de açıkladı. Bin sayfayı aşan fezleke aralarında eski polis şefleri Yurt Atayün Ömer Köse, Taraf yazarı Emre Uslu ve eski Cumhuriyet Savcısı, Bugün gazetesi yazarı Gültekin Avcı’nın da aralarında bulunduğu 80 şüphelinin “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)/ Paralel Devlet Yapılanması (PDY)” isimli örgüte üye olduğu vurgulandı.ÇOCUKLARI HEDEF ALDI Fezlekede Fetullah Gülen’in 1970 yılından sonra örgütün çekirdek kadrosunu oluşturarak faaliyetleri 13-18 yaş grubundaki öğrenci ve genç kesim üzerine yoğunlaştırdığı belirtildi. Gülen’in teyp/video kasetlerine çekilen vaazları, sohbet toplantıları ve yaz kamplarında gündeme getirdiği görüşlerini sempatizan gruplarına ulaştırarak FETÖ’yü kurduğu anlatıldı.
106 sayfadan oluşan Selam Tevhid soruşturma dosyasının savcılık tarafından emniyette bulunamadığının hatırlatıldığı fezlekede, dosyanın incelenerek savcılığa rapor halinde sunulduğu belirtildi. Soruşturma fezlekesinde yer alan 1 numaralı şüpheli Gülen hakkında 14 Aralık Tahşiye operasyonu kapsamında yakalama kararı çıkarılmıştı. Gülen için sözde Selam Tevhid soruşturmasını yürütenlere yönelik yapılan soruşturma kapsamında 2. Kez yakalama kararı çıkarılacağı öğrenildi. Savcılığın Emre Uslu hakkında da yakalama kararı çıkartacağı belirtilirken, Gültekin Avcı’yı ifadeye çağırması bekleniyor.