Dışişleri eski Bakanlarından İsmail Cem, kanser tedavisi gördüğü İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Akciğer Kanseri nedeniyle 26 Aralık 2006 tarihinde İstanbul Cerrahi Hastanesi'ne yatırılan İsmail Cem, bu sabah 09. 50'de yaşamını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre ailesinin şu an hastanede olduğu ve Cem'in yanında dua ettikleri öğrenildi.
Öte yandan Acı haberi alan eşi Elçin Cem ve kızı İpek Cem, hastane çıkışında açıklama yaptı. İpek Cem, "26 Aralık'ta hastaneye yatırdık. Son dönemde çok iyiydi. Bilgisayarda oynuyordu. Allah'ın takdiri böyleymiş. Biz de kabul ediyoruz. Cenaze cuma günü Teşvikiye Camii'nden kaldırılacak" dedi.
İSMAİL CEM KİMDİR?
Dışişleri eski Bakanı İsmail Cem, 1940'da İstanbul'da doğdu. Cem, 1959'da İstanbul Robert Koleji'nden, 1963'te Lozan Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.
1981'de Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü'nde “siyaset sosyolojisi” dalında master yapan Cem, 1963'den itibaren çeşitli gazetelerde yazı işleri müdürlüğü, genel yayın müdürlüğü yaptı. Cem, 1971-1974 yılları arasında Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi Başkanlığı'nı yürüttü.
1974-1975 yıllarında Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü'nde görev yapan Cem'in Türkiye gündeminde geniş şekilde yer alması TRT Genel Müdürlüğü'ne atanması ile oldu. Milliyet Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaparken, 14 Şubat 1974'te göreve gelen Cem, TRT'de yeniliklere imza attı.
Cem, genel müdürlüğe geldiğinde yaptığı ilk konuşmada, "Yeni çalışma döneminin kültür anlayışında öncelik Türkiye kültürüdür, halkın kültürdür; bunun çağımızda aldığı ve alacağı biçimdir" dedi. Cem'in uygulamaları ve yaptığı atamalar dönemin muhalefeti tarafından tepkiyle karşılandı.
Adalet Partisi (AP) Genel Başkanı Süleyman Demirel, “TRT'nin Ulus gazetesinin durumuna getirilmek istediğini” iddia etti. 12 Nisan 1975 seçimlerinde güvenoyu alan Demirel başkanlığındaki "Milliyetçi Cephe" hükümetinin ilk uygulamalarından birisi 16 Mayıs 1975'te Cem'i görevden uzaklaştırmak oldu. Yargıya giden Cem, Danıştay tarafından göreve iade edildi ancak kendisi gazeteciliğe dönmeyi tercih etti.
YILDIZI DIŞİŞLERİ'NDE PARLADI
Cem, 1987 ve 1991 seçimlerinde İstanbul'dan, 1995 seçimlerinde Kayseri'den milletvekili seçildi.
1987-1996'da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Batı Avrupa Birliği (BAB) Asamblesi üyeliklerine seçilen Cem, 1989-1991 ve 1993-1995 tarihleri arasında AKPM Sosyalist Grubu Başkan Vekilliği'ne seçildi. 1996'da ise, AKPM ve BAB Asamblesi Türk Parlamenter Grubu Başkanlığı'na görevine geldi.
1995'de 50. Hükümet döneminde Kültür Bakanlığı yapan Cem, 30 Haziran 1997'de kurulan 55. Hükümet'te Dışişleri Bakanlığı görevine atandı.
TÜRK-YUNAN DOSTLUĞUNU SAĞLADI
Cem, özellikle Yunanistan Dışişleri eski Bakanı Yorgo Papandreu'yla kurduğu samimi diaologla Türk-Yunan yakınlaşmasında etkin rol oynadı.
Cem, AB'ye üyelik sürecindeki başarılı politikası ile de dikkat çekti.
BAYKAL'IN BAŞDANIŞMANIYDI
Cem, 5 yıl kadar sürdürdüğü bu görevden Temmuz 2002'de istifa edip Yeni Türkiye Partisi'ne (YTP) katıldı ve bu partinin genel başkanlığına getirildi. Ancak YTP kuruluşunda yakın temas halinde bulunduğu ve Ecevit hükümetinden istifa etmesinde etkin olan Devlet eski Bakanı Kemal Derviş'in YTP'ye katılmaması Cem'de hayal kırıklığı yarattı.
YTP'nin 2004'te CHP'ye katılması üzerine Cem'in genel başkanlık görevi sona erdi. Cem, CHP'ye geçtikten sonra Baykal'ın başdanışmanı olarak görev aldı ve Parti Meclisi (PM) üyeliğine seçildi.
FANATİK GALATASARAYLI'YDI
İnternette zaman geçirmekten hoşlanan Cem, koyu Galatasaray taraftarlığı ile tanınıyordu.
"Akvaryum balıkçılığı" ile de ilgilenen Cem'in İstanbul'daki cüce ağaçlarla da ilgileniyordu. Klasik Türk ve Batı müziği dinleyen Cem, Doğu-Batı Enstitüsü tarafından, Türk-Yunan dostluğuna katkılarından dolayı 3 Mayıs 2000'de Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'yla birlikte "Yılın Devlet Adamı Ödülü", Türkiye'ye yaptığı başarılı hizmetlerden ötürü de Türk Kalp Vakfı tarafından "Sakıp Sabancı İyi Kalp Ödülü" ne layık görüldü.
Cumhuriyet tarihinin en uzun görev yapan 4. dışişleri bakanı olan Cem, tedavisi sırasında eşi Elçin Cem çocukları İpek ve Kerim ile torunlarından destek aldığını her fırsatta dile getiriyordu.
İSMAİL CEM'İN VEDA ŞİİRİ
Çok ileri bir tarihte
Çok yaşlı olarak
Sessizce ayrılmalıyım
Kimseye pek gözükmeden
Ve kimseyi rahatsız etmeden.
Masamın üzerinde
Dünden kalan işler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar.
Filleri kuyruğundan çekerek
Tepeleri aşırtmaktı görevim
Günler bitti filler tükenmedi
Ben elimden geleni yaptım
Gerisini siz tamamlayın.
Boşa geçmedi hayatım
Daha fazlası olabilirdi ama
'Buna da şükür' demeliyim
İşte sevgili dostlar
Ben böyle veda etmeliyim.
New York, 1995