28 Şubat postmodern darbesi döneminde Genelkurmay İkinci Başkanı Olan Çevik Bir, soruşturma sırasında verdiği ifade ile mahkemedeki beyanı birbirini tutmadı. Çevik Bir, 28 Şubat Davası'nın dünkü duruşmasında 27 Mayıs 1997 tarihli “Batı Eylem Planı"nda yer alan imzanın kendisine ait olmadığını iddia etti. Ancak Çevik Bir soruşturma sırasındaki ifadesinde, “Söz konusu 27 Mayıs 1997 tarihli Batı Eylem Planı'nın kuvvet komutanlarına ve ilgili yerlere gönderme yazısını ben imzaladım" demişti.
54. HÜKÜMETE İSTİFA BASKISI SORULACAK
Davaya bakan mahkemenin verdiği ara karar uyarınca, 54. Hükümet döneminde istifa eden DYP milletvekillerinin ifadelerinin alınması üzerine bulundukları yerlere talimat yazılmasına karar verilirken, söz konusu isimlere, “İstifa sürecinde doğrudan veya dolaylı herhangi bir baskı, tehdite maruz kaldınız mı?" sorusu yöneltilecek. 28 Şubat postmodern darbesine ilişkin 103 sanığın, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın 81. duruşması dün görüldü.
MAZERETE SIĞINDILAR
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmada hazır bulunanların tutanağa geçirilmesinin ardından duruşmaya katılmaları yönünde çağrı kadığı çıkarılanların gelip gelmediğinin tespiti için mübaşir, eski başbakanlar Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller ile Çiller'in o dönemde danışmanlığını yapan AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ı salonuna çağırdı. Söz konusu isimlerin duruşmaya katılmadığının belirlenmesinin ardından Mahkeme Başkanı Fevzi Şıngar, Tansu Çiller'in avukatının, müvekkilinin 4 gün istirahatli olduğu yönünde rapor gönderdiğini bildirdi. Mesut Yılmaz da
mahkemeye, 'eşim hasta' diyerek gelemeyeceğini bildirmişti. AK Parti'li Kocabıyık da duruşmaya katılmadı.
BİR PAŞA MAHKEMEDE ŞAŞTI
Bir önceki duruşmadaki ara karar uyarınca 27 Mayıs 1997 tarihli “Batı Eylem Planı" da duruşma salonuna getirildi. Mahkeme Başkanı Şıngar, eylem planının altında imzası bulunan Çevik Bir ve İdris Koralp'e imzaların kendilerine ait olup olmadığını sordu. Bunun üzerine Çevik Bir ve İdris Koralp imzaların sahte olduğunu ve kendilerine ait olmadığını öne sürdü. Her iki ismin ardından söz alan Çetin Doğan da belgenin sahte olduğuni iddia etti. Doğan, imzaların evraka sonradan monte edildiğini öne sürdü. Mahkeme Başkanının evrakı Genelkurmay'ın gönderdiğini hatırlatması üzerine Doğan, kumpasçıların halen Genelkurmay'ın içinde olduğunu kaydederek, Genelkurmay Adli Müşavirliğini suçladı. Ancak soruşturma sırasında İdris Koralp imzanın kendisine ait olduğunu belirtirken, Çevik Bir ise “Söz konusu 27 Mayıs 1997 tarihli Batı Eylem Planı'nın kuvvet komutanlarına ve ilgili yerlere gönderme yazısını ben imzaladım" demişti.
Yılmaz ve Çiller'e bir çağrı daha
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmaya gelmeyen Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz ile Hüseyin Kocabıyık'a tekrar çağrı kağıdı çıkarılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanık avukatlarının talebi üzerine eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Salim Dervişoğlu ve eski Jandarma Genel Komutanı Fikri Özden Boztepe'nin 'tanık' olarak dinlenilmesine hükmetti. 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 54. Hükümet döneminde Doğru Yol Partisi (DYP) milletvekilleri olan Cavit Çağlar, Rifat Serdaroğlu, Hasan Denizkurdu, Işılay Saygın, İbrahim Turan Arınç, Emre Gönensoy, Şekibe Gençay, Cefi Josef Kamhi, Hasan Tekin Enerem, Mehmet Bahattin Yücel, Ali Günaydın, Hikmet Aydın, Edip Safter Gaydali, Muzaffer Arıkan, Kubilay Uygun, İsmet Sezgin, Köksal Toptan, Hatice Göksoy, Mehmet Korkmaz, Şamil Ayrım, İlhan Aküzüm, İsmail Köse, Erkan Kemaloğlu, Ali Uyar ve Nuri Yabuz'a istifa etmelerinde doğrudan veya dolaylı herhangi bir baskı, tehdit ve cebir ve zorlanmaya maruz kalıp kalmadığı hususunun sorulması için beyanının alınmasına karar verdi.
28 Şubat'ın sivil ayağı sorulacak
Dava kapsamında daha önce “tanık" olarak dinlenen ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığında askerliğini yaparken Batı Çalışma Grubuna (BÇG) ait bazı gizli belgeleri sızdırdığı gerekçesiyle yargılanan Kadir Sarmusak'ın davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın aralarında bulunduğu 7 sanık için yurt dışı çıkış yasağını içeren adli kontrol şartlarının kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca, o dönem Tansu Çillerin danışmanı olan İlnur Çevik'in 'tanık' olarak dinlenmesine, 28 Şubat sürecinin sivil ayağına yönelik olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın akıbetinin sorulmasına, Balyoz, Ergenekon ve Poyrazköy dava dosyalarının istenmesine karar verdi.
Karadayı'ya sitem
Müşteki avukatlarının dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karaday'ın mahkemeye gelerek ifade verdiğini yönündeki olumlu açıklamalarıyla ilgili olarak Bir, “Maalesef Genelkurmay Başkanı ifade vermek istemedi. Bizi yalnız bıraktı. Cezaevinde iken sabaha kadar oturup mektup yazdım, BÇG'nin yasal bir yapı olduğunu anlattım. Karadayı paşa cezaevine gelirse 'biz hizmet edelim, tabakları biz yıkayalım' diyen arkadaşlarımız vardı. Meclis Soruşturma Komisyonu'nda ifade verdikten sonra biz yalnız bırakıldığımızı anladık. Bize göre Genelkurmay Başkanının tutuklanmaması, yurt dışına çıkış izninin bile bulunması bizi tedirgin ediyor" dedi.
5 milyar doları var
Duruşmada müşteki avukatlarından Hüsnü Tuna'nın “Gülen, 28 Şubat'ın ortağıdır, Çevik Bir o döneme kimlerle ne görüşmeler yaptığını açıklasın" demesi üzerine ise Çevik Bir, şunları kaydetti: “FETÖ'nün bir tehdit olduğunu ilk Genelkurmay tespit etmişti. O dönemde 5 milyar dolar mal varlığı bulunduğunu biz belirledik. Bunu ilgili birimlere bildirdik. Bunun üzerine Fettullah Gülen bana bizim okullarımız alın diye mektup yazdı."