İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelerde yürütülen terör soruşturmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Soruşturmaların sadece İBB'de değil tüm belediyelerde yürütüldüğünü anlatan Soylu, anayasal yetkisini kullandığı için eleştirildiğini kaydetti. Terör örgütüyle irtibatı ve iltisakı olan kişilerin İBB ve bağlı şirketlerde işe alınmasıyla ilgili Soylu, “İBB ve belediye şirketlerinde işe alınan 709 kişinin bizatihi kendisi, 959 kişinin 1'inci ve 2'nci derece yakınları dahil olmak üzere 1668 kişinin terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu görülmüştür” dedi. Bunlardan kendisi ve 1'inci derece yakını olan 505 kişi hakkındaki kayıtların, kanunen işe girişlerine mani olabileceği değerlendirildiğinden detaylı incelemeye alındığı bilgisini veren Soylu, “Bu 505 kişi hakkında tekrar yapılan incelemede, 21'i hakkındaki kayıtların işe girişlerine engel olmadığı anlaşılmış, 484'ünün terörle irtibat ve iltisaklı olduğu değerlendirilmiştir. Bu 484 kişiden 36'sının PKK'nın sözde değer ailesi olduğu, 6’sının PKK/KCK'da kırsalda faaliyet yürüttüğü, 21'inin de KHK ile ihraç edildiği tespit edilmiştir. Tamamı İmamoğlu döneminde alınmış, kayıtları kamu görevi yapmalarına engel olacak nitelikte kişilerdir. Sabahki toplantıda ‘Bu kişileri işe almadık’ demedi” diye konuştu.
GENEL MERKEZ BENİ SEVMİYOR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na tepki gösteren Soylu, İmamoğlu'nun bir konu hakkında kendisini arayıp yardım istediğini, “CHP Genel Merkezi beni sevmiyor” dediğini açıkladı. İmamoğlu Twitter'dan “Bu kuyruklu bir yalan, ispat edersen istifa ederim” diye yazdı. Soylu bu kez İmamoğlu'nun İstanbul'da el konulan yardım paraları için kendisini aradığını, daha sonra bir kez daha görüştüklerini söyledi: “CHP'de kaybettiği itibarı bizlere saldırarak, meseleleri demagoji ile anlatmaya çalışanlar, itibarlarını tekrar kazanmaya çalışanlar boşuna çırpınış içerisindeler. Bundan belli bir süre önce İmamoğlu bizatihi saygılarını sunarak beni aramıştır. Bana belirli bir konuda 'CHP Genel Merkezi beni sevmiyor, bu konuda bana yardımcı olur musunuz?' diye bir ricası da olmuştur. Ama ben 'Kanun ne gerektiriyorsa onu yaparız' dedim ve onu yaptık. İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin. Bu ikiyüzlülüktür.”