Davutoğlu, Başbakanlık Resmi Konutu'ndan ilk kez gerçekleştirilen bir televizyon kanalının canlı yayın programına katıldı.
Davutoğlu, NTV'nin canlı yayınında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu'nun değerlendirmelerinden satır başları:
"7 Haziran seçimlerini okuma konusunda farklı tavırlar gördük. Doğru okunmadı veya yüzeysel olarak hissi tepkiler oldu. AK Parti'yi hezimete uğrattık, AK Parti döneminin sonu geldi, cumhurbaşkanını yenilgiye uğrattık gibi. Bu doğru değil siyasetin mantığına göre. O andan bugüne kadar AK Parti'nin net iktidarı, az iktidarı veya tek başına iktidar olamaması vardı ihtimaller arasında. En sonuncusuna doğru gittiğini görünce ihtimalleri canlandırdım kafamda.
Blok tartışmaları
Şu ana karda AK Parti kadar derli toplu duran olmadı. İç muhasebe yapmakla birlikte parti disiplinini korumak önemliydi. Yüzde 41'lik bir parti hezimet yaşadı diyip diğerleri toplu halde zafer edasında girmesi yanlıştı. Karşı tarafta bir tek taraf yok. Topluca bir söylem kullandılar seçim kampanyasında ama seçim bitti. Şu anda tablo netleşiyor herkes yapılacak ve yapılmayacak şeyleri netleştiriyor. Biz birinci partiyiz biz olmadan hükümet kurulamaz, meclis başkanlığı kurulamaz ama bizde tek başımıza yapamayız.
Koalisyon sürecine dair görüşmeler sürüyor. Ben AK Parti Genel Başkanı olarak yeni bir seçime gidilmesi gerekir deseydim, İran ve Yunanistan'a rağmen Türkiye'deki gelişmeler olur muydu? İlk olarak yüz ifadesinden sözlü ifadelerine kadar buhran havası var mı? Bunu hissettirmedik.
Siz bloksanız biz de karşı bloğuz deseydik nasıl bir tablo olurdu? Şuan Türkiye'de kimsede moral bozukluğu yok. Her durumda bunalım yaşanmayacağını gösterdik.
Koalisyon değil hükümet ortaklığı
İlkesel olarak üç partiye de eşit yakınlıktayım. Süreç olarak ise koalisyon ihtimallerinde daha fazla gerçekleştirilebilir olan seçenekler var. Ben görüşmelere dosya açmaya gitmedim. Müzakere için değil niyet beyanı için gittiğimi masaya oturduğum anda söyledim. Bu müzakerelerin büyük çoğunluğu psikolojiyi doğru yönetmekle olur. Bu açıdan ilk turu başarılı buluyorum. Tur öncesi Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve HDP ile olan farklar azalmış durumda.
Koalisyon yerine hükümet ortaklığı tabirini kullanıyorum. Çünkü ülkemizde olumsuz düşünceler olabiliyor. CHP ile ileri aşamadayız. Bizim yöntemimizi uygun gördü. MHP'den uzak olduğumuz anlamına gelmez, HDP'den de koptuğumuz anlamına gelmez.
Bahçeli yeni bir şey söylemedi, aksine muhalefette kalmayı tercih ediyorum dedi. Arkadaşlarımızın temas etmesinde fayda var dedi. Burada kapı kapama tavrı yok. Onun için her iki lidere de teşekkür ediyorum. Kılıçdaroğlu görevlendirmeler yaptı.
Silah bırakma çağrısı
HDP'ye gelince; sayın Demirtaş ilk gün AK Parti ile işbirliği içinde olmayacağız dedi ilk gün. Biz de böyle dendiğinde illa ki onlarla arayış içinde olmayız. Tabandan gelen istişarelerde HDP'ye dair olumlu bir bildirim olmadı. Yüzde 41'in ne anlama geldiğini yeni anlıyor bazı arkadaşlar. Terörle aralarına net bir tavır koyma ihtiyacı var. Bu konuda tavrımız açıktır demeleri ve gerekeni yapmaları gerekiyor. HDP'nin alacağı karar yol ayrımı kararıdır.
Silahlı güce dayanmadan siyaset yapma iradesi. Kalaşnikoflarla oylarınızı kutlamak gerekir miydi? PKK ile aralarında irtibat olmadıklarını söylüyorlar. Şart mıdır? Net bir tavır alın dedim. Türkiye'de silahsız dönem başlasın denmeli.
Bayram dönemi
Bayramlaşma görüşmeleri olacak. Ramazan'a girdik ve iç muhasebe fırsatı oldu.
Bayramdan sonra Ömer Çelik ile Haluk Koç temaslara başlayacaklar. Süreci takip ediyoruz.
Hükümet kurma aşamasına geldiğimizde en son hamlemi düşünüp geriye doğru geliyorum. Bu tabloyu gördüğüm andan itibaren koalisyon konusundaki ciddiyetim ortaya çıktı. Erken seçim isteseydik ikircikli bir tavır sergilerdik. Oyunun sonu olarak gördüğüm hükümet ortaklığı. Şuanda erken seçimi düşünmek hükümet ortaklığını öldürür. Hedefimiz samimiyetle bu ortaklığı kurmak.
Son anketler
Anketler önümüze geliyor. Denildiği gibi olumlu bir tablo çıkıyor anketlerde, oy oranların arttığı ortada. Ama diğer partilerin de payı önemli. Yüzde 45'i geçmiş olduğumuz gözüküyor anketlerde. Öncelikle millete saygının gereği var. Seçimi yukarıdan bir dille dayatamayız.
Seçim barajının düşürülmesinden yanayım
AK Parti tabanı kendine güvenen bir tabandır. Tabanın bu sesi insana güven veriyor. Tabanımız aynı anda da hükümet ortaklığı kurma yönünde düşünce ağır basıyor. Siyaset dinamiktir.
Cumhurbaşkanlığı konumu
Cumhubaşkanlığı'nın meşruiyetini tartışmam. Bunun altını çizmek isterim. Görevlendirilmemiz dahi o makam tarafından yapılmış. Bu nedenle tartışılamaz.
Cumhurbaşkanlığı halk tarafından seçildi. Devletin üst makamıdır. Ama hesap verecek olansa hükümet. Bu bizim ürettiğimiz bir sistem de değil. Gelin rayına oturtacaksak oturtalım. Ama Sayın Cumhurbaşkanımıza sürekli dönük olarak eleştirmek de sistemi zorlaştırır. Sistemin çarpıklığını Cumhurbaşkanımıza yükleyemeyiz.
CHP'nin 14 maddesi
Kılıçdaroğlu ile görüşürken 14 maddeleri etüt ettiğimi söyledim. 8-9 tanesi anlaşabileceğimiz hususlar, bir kaç tanesi ise zorlaştırabilecek hususlar. Bunları bildirdim.
Bizim de yol haritası olarak atacağımız 10 adım var. Şeffaflık ve imar yasası olarak da gündeme getirdiğimiz maddeler oldu. Ben de bu maddeleri CHP'ye hatırlattım. Ortak maddelerimizi konuştuk.
Ben dahil herkes hesap verecektir, verebilir de. Biz insanız hata yapabiliriz. hata ile yerleşmiş ahlakı ayırt etmek lazım. Geçmişte yerleşmiş ahlak yolsuzluk ile yerleşmişti ülkemizde. AK Parti'nin tutumu da ortadır. 13 yıl içinde tasarruflu bir şekilde adım attık ki AK Parti'de yolsuzluk kültür haline dönüşmemiştir. Hata varsa sorarız.
İhtiyaç varsa Bakanlık sayıları düzenlenebilir. Bazılarının birleştirilmesi gündeme gelebilir."
AYM'nin dershane kararı
Hukuki sürece saygı duyarız. Kararın gerekçesi oluşmasını bekliyoruz. Dönüşüme uğrayan dershanelerin mağdur edilmemesi gerekiyor. Yürütme-yargı ilişkisi yanlış algılanıyor. Yargı politika belirlemez. Eğitim politikamız şöyle olmalı diyemez. Biz dershanelerin yük oluşturduğu ve ana damar eğitimi zorladığını gördük ve savunduk. Ben hiç test yapmadım ama yapılmak durumunda.
Birikmiş bir çok sorunun olduğunun farkındayız. Sistemin dışındaki unsurun devasa büyümesi ve sistemi istismar etmesi söz konusu. Biz karar veririz eğitim politikamızı, AYM değil. Dershaneler ile kararımız değişmeyecek. Paralel yapı da savundu bunu. Yanlışa yanlış demek durumundayız. Gerekçeyi görmeyi bekliyoruz. İlk fırsatta bu karar istismar edildi ve seçim sonuçlarıyla ilişkilendirildi.
Paralel yapı
Bir Genel Başkan da pararlel yapıya dair attığımız adımları sordu. Pararlel yapıya net tutum almazsak adeta çivisi çıkar. Mesele Milli Birlik Komitesi vardı, o zaman hükümet karar alamıyordu. Darbe ve vesayet kültürü burada var. Bunlar da paralel yapıdır. Bizim bu hastalıklardan arınmamız lazım.
Bu mücadele terk etmeyeceğimiz bir mücadeledir. Ben talimat verdiğim müstaşarın sadece benim talimatını dinlemesini isterim. Eğer onların talimatını alacaksa o zaman milletin karşısına çıkmalı.
IŞİD ile mücadele
IŞİD ortaya çıktığında ilk karar çıkaran biziz. Bunun arkasında Türkiye'ye karşı algı komplosu var. İçeriden besleyen kaynaklar oldu, özellikle paralel yapıyla alakalı. HDP'ye de söyledim bu konuyu çok kullandıklarını. Biz terörün her türlüsüyle aktif mücadele yaptık.
Bir çok olay yaşandı Türkiye Suriye konusunda her hangi bir geri adım atmadı. Sınırlarımızda güvensiz alan oluşuyor ve bizi etkilemeye başlıyor. DEAŞ terör örgütü bize karşı, PYD bize karşı tehdit haline dönüşürse sınırda zorunluluk yaptıklarımız. Suriye'yi yeniden inşa etmek için eğit-donat yapmak başka bir şey, sadece terörle mücadele uygulanmak başka bir şey. Katılım o nedenle az.