Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin aralarında Fetullah Gülen’in de olduğu 10 sanık hakkında hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de evinin önünde uğradığı suikast sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturmayı tamamlamıştı. Başsavcılık, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem, firari emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli Binbaşı Fikret Emek, eski Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır, FETÖ firarisi Serhat Ilıcak ve Mehmet Narin hakkında iddianame düzenlemişti. İddianame, Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Gülen, 364 sayfalık iddianamede 1 numaralı sanık olarak yer alıyor.
ADIM ADIM SUİKAST HAZIRLIĞI
İddianamede, örgütün sözde Türkiye imamı Mustafa Özcan’ın 2002’nin ikinci yarısından itibaren en temel meselesinin Hablemitoğlu’nu durdurmaya çalışmak olduğu bildirildi. Özcan’ın İstanbul’dan Ankara’ya gelerek FETÖ casusu Enver Altaylı ile görüşmeler gerçekleştirdiği, Altaylı’nın ise öncelikle Hablemitoğlu’nu tanıyan kişiler üzerinden ikna etmeye çalıştığı anlatıldı. Bunda başarılı olamayınca ise olay tarihinde tıpkı kendine bağlı çalışan eskiden beri tanıdığı olan Aydın Köstem üzerinden dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma Alay Komutanı olan Mustafa Levent Göktaş ile irtibata girdiği bildirildi.
İSMİ MİT MÜSTEŞARLIĞI İÇİN GEÇTİ
Hablemitoğlu’nun, Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in azmettirmesi üzerine Levent Göktaş’ın kurduğu suç örgütü tarafından öldürüldüğünün tespit edildiği bildirilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı: “Maktul Necip Hablemitoğlu’nun ölümüne yakın dönemde bazı çevrelerce ismi Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı görevine geçirildiği, aynı dönemde Mustafa Levent Göktaş’ın da kim tarafından bu teklifin yapıldığı bilinmese de ilk defa çevresindekilere kendisinin Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı olacağını ifade etmeye başladığı anlaşılmıştır. Maktulün bu göreve getirilip getirilmeyeceği bilinmez bir konu olsa da kendi çevresine bu duruma ilişkin düşüncelerini anlatmaya başlamış, keza Mustafa Levent Göktaş da bu göreve hiç bir zaman getirilmemiş, ancak onun için bu husus sürekli talep edilen bir durum haline dönüşmüştür."
BOZKIR TAKİP ETTİ MUMCUOĞLU ÖLDÜRDÜ
"Olay tarihinde maktulün ve Göktaş’ın içinde bulunduğu bu durum, maktulün, Mustafa Levent Göktaş tarafında öldürülmesine sebep olan bir başka konu olarak görülmesi gerekmektedir. Soruşturmada gelinen süreçte, Göktaş’ın, olay tarihinde kendisine bağlı, tespit edilebilen Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Mehmet Narin isimli üyelerinden oluşan silahlı bir suç örgütü kurduğu, öncesinde maktul Necip Hablemitoğlu’nu Nuri Gökhan Bozkır üzerinde takibe aldığı, olay yerinde keşif yaptırdığı, sonrasında örgüt içerisinden Fikret Emek ile birlikte hareket eden Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’na öldürttüğü hususunda kuvvetli suç şüphesi bulunmaktadır.”
“BEN MİT MÜSTEŞARI OLACAĞIM” DEDİ
Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’nın tanık sıfatıyla ifadesi alındı. Hablemitoğlu’nun Alman Vakıfları ve Fetullah Gülen’le ilgili araştırma ve inceleme yaptığını söyleyen Şıvgın, “Ben ‘Alman Vakıfları önemli bir meseledir, dikkatli olman gerekir. Bunları senden kim istiyor, neden yapıyorsun bunu?’ dedim. ‘Bunu yapmamı benden asker istedi, ben MİT Müsteşarı olacağım’ dedi” ifadelerini kullandı. Altaylı’nın Hablemitoğlu ile görüşmek için kendisine ulaştığını anlatan Şıvgın, şunları söyledi: “Necip Hablemitoğlu’nun Fetullahçı yapılanmayı anlattığı kitapla ilgili görüşmek istiyorlardı. Hablemitoğlu’na ‘Seninle Mustafa Özcan ve Enver Altaylı görüşmek istiyor’ dedim. Bunlarla görüşmek istemiyordu. Hatta Hablemitoğlu, FETÖ/PDY’yi kastederek ‘Bunlar beni ölümle tehdit ediyor’ demişti.”
Suikastın nedenleri