Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ihracatın arttırılması ve AB standartlarına göre tasarlanmasını amaçlayan eşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği kapsamında ‘Responsible Programı'nın lansmanında konuştu.
Avrupa Birliği (AB) ile gelecek dönemde ticaretin kurallarını sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm belirlenecek olması üzerine Ticaret Bakanlığı tarafından ihracatının olumsuz etkilenmemesi, ihraç pazarlarını kaybetmemesi ve ihracatçıların sürece ilişkin yol haritasının oluşturulmasına yönelik kapsamlı bir destek sağlanması amacıyla hazırlanan Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği kapsamında ‘Responsible Programı'nın lansmanı gerçekleştirildi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın katılımıyla Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen lansmanda, ihracatın gelecek dönemde daha da arttırılması ve bu çerçevede ihracatçılara verilecek destekler ele alındı.
Programda bir açılış konuşması gerçekleştiren Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Responsible Programı'nın Ticaret Bakanlığı'yla Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Kamu Gözetimi Kurumu tarafından işbirliği koordinasyon programı olduğunu belirtti.
Bakan Bolat, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 1 Ocak 1996 tarihinden beri uygulamada olan Gümrük Birliği düzenlemesi bulunduğunu hatırlatarak, “28 yıldır hayatta olan gümrük birliğinin uygulaması döneminde Türkiye'yle AB arasında karşılıklı ticaretimiz 8 kat artarak 1995 yılındaki ihracat ithalat toplamı olan 27 milyar dolarlık seviyeden 2023 yılı sonunda 211 milyar dolar bir dış ticaret hacmine seviyesine yükselmiştir. Bu rakamın, yaklaşık 104 miyar doları Türkiye'nin AB'ye ihracatı; 107 miyar doları ise Türkiye'nin AB'den ithalatından oluşmuştur” açıklamasında bulundu.
Türkiye'ye 2002 yılından 2024'ün Mayıs ayına kadar 267,1 miyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini aktaran Bolat, bunun da yüzde 41'i, yani 110,2 milyar dolarlık kısmı AB kaynaklı olduğunu vurguladı. Bakan Bolat, bu bakımdan, AB'nin hem Türkiye'ye gelen yabancı yatırımlarda hem de dış ticaretimizde önemli bir yeri olduğunun altını çizdi.
“Uluslararası ticaret düzenine adaptasyon amacıyla Yeşil Mutabakat Eylem Planı oluşturulmuştur”
Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği'nin modernizasyonu çalışmaları başlamadığının altını çizen Bolat, bu çalışmaların en önemli gündemlerden birisinin AB'nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakata uyum süreci olduğunu vurguladı. Bolat, 1 Ocak 2026'da tarihinde AB'nin ithalatta sınırda karbon vergisi başlatacağını ve sanayilerimizin bu sürece uyumu en önemli gündemleri arasında yer adlığını kaydederek, şu ifadelere yer verdi:
“Sektörleri hızlı bir şekilde sınırda karbon düzenlemesine adaptasyonlarını sağlamamız gerekmekte”
Bakan Bolat, firmaları bekleyen ikiz dönüşüm sürecinin çok kapsamlı, detaylı olduğunu söyleyerek, bu çerçevede bilinçli bir hazırlık gerektiğini aktardı. Bolat, “AB tarafından Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) kapsamında belirlenen sektörler demir-çelik, gübre, çimento, alüminyum, elektrik ve hidrojen)ile tekstil ve hazır giyim sektörlerimizdir. Bu sektörleri hızlı bir şekilde sınırda karbon düzenlemesine adaptasyonlarını sağlamamız gerekmektedir. Çünkü bu 6 sektörden yaptığımız ihracatımız, AB'ye yaptığımız ihracatın payı yüzde 49 yani yarısı kadardır” şeklinde konuştu.
“Responsible-Sorumluluk Programı danışmanlık hizmeti giderleri 10 milyon lira kadar desteklenecek”
Sürdürülebilir ihracat için, Ticaret Bakanlığı olarak ‘Responsible' yani Sorumluluk Programı'yla ihracatçıları desteklediklerini kaydeden Bolat, “Responsible Programı adı altında uygulanacak olan Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği ile esas amacımız, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde ihracatçı firmalarımıza yol göstermek, kurumsal açıdan yeşil dönüşüme ve dijital dönüşüme uyumlarını sağlamak ve bu anlamda ihracatta da sürdürebilirliği mümkün kılmaktır. Responsible-Sorumluluk Programı ile şirketlerimiz tarafından alınan danışmanlık hizmeti giderleri 5 yıl süresince yüzde 50 oranında desteklenmek kaydıyla, toplamda 10 milyon lira kadar Ticaret Bakanlığımızca desteklenecektir” şeklinde konuştu.
Bakan Bolat, ‘Responsible' internet adresinden ulaşılabilecek portalda ön değerlendirme seti bulunduğunu ve böylece danışmanlık sürecine girmemiş şirketlerin kendilerinin vizyon, çevre, sosyal ve yönetişim başlıklarında bir nevi mevcut durum analizini yapabileceğini ifade etti.
“Responsible-Sorumluluk Programı 3 aşamadan oluşmakta”
Responsible-Sorumluluk Programının 3 fazdan oluştuğu bilgisini de veren Bolat, “Birinci aşamayı oluşturan Faz 1'de; sektör bazında belirlenen sürdürülebilirlik kriterleri ve parametreleri çerçevesinde firmanın mevcut durum analizi yapılacaktır. İkinci aşamayı oluşturan Faz 2'de; sürdürülebilirlik yol haritasının proje bazında uygulamaya geçirilmesine yönelik teknik ve finansal fizibilite danışmanlığı desteklenecektir. Öte yandan, hepinizin bildiği gibi İGE A.Ş.'nin ihracatçıları kefaletli krediyle buluşturmaya yönelik olarak oluşturduğu İGE Kefalet Portalı var. Faz 2 neticesinde, teknik ve finansal fizibilitesi hazırlanan projeyi Responsible Portalı'ndan İGE Kefalet Portalı'na yönlendireceğiz. Böylelikle, şirketlerimiz projeyi hayata geçirecek finansman talebini, portal üzerinden bankacılık sektörüne iletebilecek, bankalardan rekabetçi ortamda gelen kredi tekliflerini portal üzerinden değerlendirebilecektir. Üçüncü aşama olan Faz 3'te ise, hayata geçen projelerin izleme ve doğrulama danışmanlığı desteklenecek ve böylelikle, ihracatımızın ve ihracatçımızın kat ettiği yol takip edilecektir” açıklamasında bulundu.
Bakan Bolat, ihracata ve ihracatçıya her zaman destek sağladıklarını da sözlerine ekleyerek, olan Responsible-Sorumluluk Programı'yla yeşil dönüşüm için gerekli adımları atarak ihracat potansiyelimizi inşallah en üst seviyeye çıkaracaklarını da ifade etti.