İsmail Çataklı, bakanlığın konferans salonunda düzenlediği aylık basın bilgilendirme toplantısında ülkede son bir ayda yaşanan olaylar ve gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.
Açıklamaların muhatabının Türk milleti olduğunu söyleyen Çataklı, “Bugünkü toplantımızın ağırlıklı konusu, 11 yıldır yönettiğimiz ve bugün birtakım odaklar tarafından istismar alanı olarak belirlendiğini gördüğümüz göç meselesi olacaktır. Şunu ifade etmek isterim ki, birazdan paylaşacağımız gerçekler ve veriler, televizyon stüdyolarından ve Twitter’dan çıkmadan göç üzerinden ahkam kesenlere, kaos oluşturmak amacıyla çekilmiş kısa filmlere, siyaset senaristliğinden film senaristliğine yatay geçiş yapanlara; İran içlerinde, hatta İran-Afganistan sınırında çekilmiş görüntüleri Türkiye diye servis edenlere cevap niteliğinde olmayacaktır. Muhatabımız onlar değildir. Bugünkü açıklamalarımızın tek muhatabı aziz milletimizdir; maksadımız da vatandaşımızın kafasındaki sorulara, yalan yanlış bilgilere, toplumun zihnine atılan fitnelere doğru bilgilerle cevap vermektir” diye konuştu.
“Resmi rakamları itibarsızlaştırmaya dönük bir kampanya ile karşı karşıyayız”
Resmi verilerin itibarını zedeleyecek art niyetli çalışmalar olduğuna değinen Çataklı, “Ne yazık ki son aylarda resmi rakamları itibarsızlaştırmaya dönük bir kampanya ile karşı karşıyayız. Binlerce kişinin çalıştığı, pek çok dijital altyapının, veri kayıt sistemlerinin olduğu kurumların paylaştığı resmi verilerin yerine, hiçbir bilimsel temeli olmayan, tamamen uydurma, hesabı kitabı olmayan, sosyal medyada gelişigüzel telaffuz edilen maksatlı sayılara itibar etmemiz isteniyor” dedi.
“Elinde sistem olmayanın verdiği bilgi, hayal ürünüdür”
Ülkeye giren herkesin kaydının tutulduğunu belirten Çataklı, “Her bir düzenli göçmenin statüsü, uyruğu ve diğer bilgileri burada kayıt altına alınır. Elinde böyle bir sistem olmayan birisinin, ister parti başkanı olsun, ister milletvekili, ister tıp profesörü olsun, Türkiye’deki göçmen sayısıyla ilgili verdiği bilgi, hayal ürünüdür. Biz idare olarak Türkiye’de şu kadar göçmen var dediğimizde bunları isim isim sayabiliriz. Acaba her akşam televizyondan, sosyal medyadan kafasına göre sayı veren kişiler bunları tek tek, isim isim sayabilir mi? Ellerinde böyle bir sistemleri var mı? Bizim var” ifadelerini kullandı.
“Kirli bir propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değildir”
Yapılan provokasyonların algı oyunu olduğunu ifade eden Çataklı, “Bu işlerin sahada fiilen nasıl yürüdüğünü bilmeyen insanların, FETÖ ve PKK menşeli sosyal medya hesapların desteğiyle yaptıkları, kirli bir propaganda ve algı oyunundan başka bir şey değildir. Bunun içinde sayı manipülasyonu da var, sahte videolar da var, başka yerlerde çekilmiş videoların servis edilmesi de var. Sosyal medyada her gün ırkçı başlıklar öne çıkıyor. Bunları özellikle bot hesaplarla gerçekleştiriyorlar. 30-40 tane hesap, bazen tek kişi tarafından yönetiliyor. Bunların hepsini Siber Suçlar Daire Başkanlığımız tespit ediyor” şeklinde konuştu.
"Bu veriler aslında kimlerin ne yapmak istediğini gösteriyor"
Gündemde yer alan ‘Sessiz İstila’ isimli kısa film hakkında da konuşan Çataklı, “Sessiz istila etiketi altında paylaşım yapan hesapların yüzde 41.54’ünün bilgisayar tarafından yönetilen bot hesaplar olduğunu görüyoruz. Yani neredeyse yarıya yakını bilgisayar tarafından yönetilen hesaplar. Geriye kalan kısmının içinde de hepimiz biliyoruz ki kendi isimleri yerine başka isimler kullanan önemli bir bölüm var. Bot hesapların örgütsel dağılımına baktığımızda da yüzde 31’inin FETÖ yanlısı, yüzde 12’sinin de PKK/KCK yanlısı olduğunu görüyoruz. Bu veriler aslında kimlerin ne yapmak istediğini gösteriyor değil mi?” dedi.
“Türkiye’de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır”
Ülkede bulunan toplam yabancı uyruklu kişi sayısını açıklayan Çataklı, “Türkiye’de şu an toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır ve bunların tamamı sığınmacı değildir. Bu sayının içinde Suriye iç savaşı sebebiyle ülkemize sığınmış 3 milyon 762 bin 686 geçici koruma altında Suriyeli bulunmaktadır. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 2017 yılından bu yana artmamaktadır. Bu sayının 122 bini iki yıldır pasif kayıttır. Yani Türkiye’de bulunduklarına ilişkin hiç bir işaret yoktur. Toplam 5 milyon 500 bin 690 yabancının içinde 320 bin uluslararası koruma kapsamında işlemleri yürümekte olan yabancı bulunmaktadır. Geriye kalan 1 milyon 417 bin 997 kişi ülkemizde ikamet izin ile bulunan düzenli göçmenlerdir. Zaten bu 1.4 milyon insanı da sanki ülkemize sığınmacı olarak gelmiş Suriye ve Afgan uyruklular olarak göstermeye çalışıyorlar. Oysa bu sayı, ülkemizde resmi ikamet izinli olarak bulunan bütün yabancıları kapsamaktadır” ifadelerini kullandı.
“Ülkemize Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen turist sayısı 4 milyon 512 bin 295 kişi”
Her yabancı uyruklu kişinin göçmen olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Çataklı, “Kimse kusura bakmasın, bu ülkeye Ortadoğu’dan sadece göçmen gelmiyor, turist de geliyor. Geçen yıl turizm amaçlı ülkemize Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen turist sayısı 4 milyon 512 bin 295 kişiydi. Dolayısıyla sokakta gördüğümüz her esmer tenli insanı kaçak göçmen nitelemek, bunun üzerinden algı oluşturmak, paniğe sebep olmak doğru değildir. Birileri Türkiye’nin turizmini hedef almaktadır. Özellikle İslam coğrafyasından gelen turistler hedef alınmakta, hepsi düzensiz göçmenmiş gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bunun ülke ekonomimiz için nasıl sonuçlar doğurabileceğini herkesin iyi hesap etmesi gerekir” diye konuştu.
“Toplam 8 milyon göçmen stabil halde tutulmuştur”
Türkiye’nin düzensiz göçle başarılı bir şekilde mücadele ettiğini dile getiren Çataklı, “Türkiye’nin bir göç politikası vardır. Bugün İdlib, Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde toplam 6 milyon, sınırın İran tarafında da 2 milyon olmak üzere toplam 8 milyon göçmen stabil halde tutulmuştur. Son 5 yılda toplam 2 milyon 602 bin 925 düzensiz göçmenin ülkemize girişi engellenmiştir. Türkiye şu anda sınır güvenliğine en ciddi yatırımı yapan ülkelerden biridir. 911 kilometrelik Suriye sınırımızın 837 kilometresinde duvar ve sınır güvenlik yolu vardır. Türkiye 2016 yılından beri 1 milyon 208 bin 992 kaçak göçmeni de içeride yakalamıştır. Bu sayılar, dünyada başka hiçbir ülkenin maruz kalmadığı sayılardır. Bizim sınır güvenliği performansımızı eleştirenler, lütfen bizi hangi ülkeyle kıyasladıklarını da söylesinler” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye’nin göç politikası defalarca kamuoyu ile paylaşıldı”
Yaklaşık 500 bin Suriyelinin güvenli bölgelere gönderildiğini aktaran Çataklı şunları dedi:
“Gerek Cumhurbaşkanımız, gerek İçişleri bakanımız, pek çok programda, çeşitli konuşmalarında Türkiye’nin göç politikasını, burada 10 yıl içinde yapılanları defalarca kamuoyu ile paylaştı. Ne yazık ki dinlemek istemiyorlar. Mevzuatından, göç başkanlığına, göç kurulundan, strateji belgelerine, karşı ülkelerle işbirliğinden sınır ötesinde güvenli yerleşim yerleri oluşturmaya kadar her adımı atan bir ülkeye hala utanmadan ‘göç politikası yok’ diyebiliyorlar. 497 Bin 926 Suriyelinin güvenliği sağlanan bölgelere gönüllü geri dönüşü sağlanmıştır. Gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri politikamızın eksenini oluşturmaktadır. Uzun süredir çalışmaları devam eden, 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak olan çalışmalar son aşamaya gelmiştir. Bu konuda Cumhurbaşkanımız tarafından gerekli açıklamalar yıllar önce yapılmıştır. Toplam olarak 1 milyon 463 bin 272 düzensiz göçmen ve sığınmacı ülkemizden ayrılmıştır. 2011 yılından bu yana 200 bin 950 Suriyeli vatandaş yapılmış olup, bunların 47 bini Türkmen’dir. 17 bin Afganistan Türkü, 101 bin 995 Ahıskalı, 6 bin 787 Uygur Türkü vatandaş yapılmıştır. Ayrıca 2 bin Uygur Türkü’nün vatandaşlık süreci devam etmektedir.”
“Türkiye’nin büyümeye endeksli ekonomisi hedef alınmaktadır”
Türkiye’nin kararlı duruşunun bozulmak istendiğini vurgulayan Çataklı, “Bu provokasyonun amacı nedir diye sorabilirsiniz. Burada öncelikle 2023 seçimleri hedef alınmaktadır. Türkiye’nin büyümeye endeksli ekonomisi hedef alınmaktadır. Turizmi hedef alınmaktadır. Suriye’de oluşturulan güvenli bölge hedef alınmaktadır ve son Ukrayna örneğinde de görülebildiği gibi, bölgesinde ve dünyada oluşturduğu etki ve güven hedef alınmaktadır. Buradan değerli vatandaşlarımıza, aziz milletimize çağrımız şudur: lütfen, sosyal medyadaki laf cambazlıklarına, kaynağı belirsiz videolara itibar etmeyiniz. Her yabancıyı göçmen, her göçmeni düşman gösteren, göçe nefretle bakan, bunu da vatanseverlik kisvesine bürüyen anlayışlara itibar etmeyiniz” değerlendirmesinde bulundu.