İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: DEAŞ mensuplarının oteli değiliz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, DEAŞ'lı yabancı ülke vatandaşlarının Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde bir süre tutulduktan sonra kendi ülkelerine gönderileceğini belirterek, "Biz kimsenin DEAŞ mensubunun oteli değiliz." dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıklama yaptı.

Soylu, ATO Congresium'da düzenlenen Verimlilik ve Teknoloji Fuarı'nı ziyaret etti, stantları gezdi.

Ziyaretin sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Soylu, Türkiye'de gözaltına alınan Hollanda vatandaşı DEAŞ'lı teröristler için Hollanda tarafından vatandaşlıktan çıkarma sürecinin başlatıldığı haberlerinin hatırlatılması üzerine, Rasulayn ve Tel Abyad'da ele geçirilen DEAŞ mensuplarının bir kısmının Türk, bir kısmının da yabancı ülke vatandaşları olduğuna işaret etti.

Yabancı ülke vatandaşlarının Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine götürüldüğünü ve oradaki korunaklı cezaevlerinde tutulduğunu söyleyen Soylu, "Türk vatandaşı olanlarla, yabancı teröristlerle yaptığımız, çocuklarla ve kadınlarla yaptığımız mülakatlarımız var. Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz ve ilgili terör birimlerimiz tarafından bunlarla mülakatlar yapılıyor ve savcılıklara teslim ediliyorlar. Savcılıklar, bunların terör örgütüyle ilgili bağına yönelik gerekli adımları atıyor. Tabii ki çocuklar için bu geçerli değil." dedi.

Soylu, yabancı ülke vatandaşlarının bir müddet daha ilgili yerlerde gözetim altında tutulacağını, daha sonra ülkelerine gönderileceklerini belirtti.

GÜNDEM
İçişleri Bakanlığı: 14 bin 716 yeni fahri trafik müfettişi geliyor

Soylu, Türkiye'nin bu ülkelerle anlaşmalarına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

GÜNDEM
Bakan Soylu'dan dünyaya: Bunlar terörist değilse o havanı bize hangi ülkenin ordusu attı?

"İstanbul'da her gün 400-500 arasında kaçak göçmen yakalanıyor"

Türkiye'nin elinde tuttuğu yabancı ülkelere mensup teröristlerin olduğunu ifade eden Soylu, "Biz bunları hangi halde gönderemiyoruz? Sadece kendi ülkelerinde idam cezası varsa dikkatli davranıyoruz. Eğer bir ölüm tehlikesi varsa ki bu da uluslararası kurallarla belirlenmiş bir süreçtir." dedi.

Soylu, İstanbul'daki kayıt dışı Suriyelilerin geri gönderilme sürecine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

İstanbul'daki tabelalara ilişkin çalışmalar hakkında da bilgi veren Soylu, "İstanbul Valimizin ortaya koyduğu müddet 5 Kasım'a kadar. Bu tarihe kadar İstanbul'daki tabelaların tamamı Türk Standartları Enstitüsünün belirlediği şekle gelecek. En son baktığım rakam 700 civarındaydı. Yani 5 binlerden buraya düştü. Bunların hepsiyle ilgili gerek belediyeler gerek kaymakamlıklar gerekse Göç İdaresi Genel Müdürlüğünde oluşturduğunuz komisyonlar, çalışmayı bir noktaya getirdi. Sadece İstanbul'da değil, Bursa'da, Ankara'da, hemen hemen her yerde bu projeyi aynı şekilde uygulamaya çalışıyoruz." dedi.

Soylu, Türkiye'nin başından beri göç meselesinde önemli bir politika uyguladığını vurgulayarak, "Milyonlarca Suriyeli geldi. Bunların hiçbirisinden herhangi bir bulaşıcı hastalık kimseye sirayet etmedi. Çünkü işin başından beri uygulanan politika, çocukların aşıları, sağlık kontrolleri dahil, herhangi bir uyarıya gerek kalmaksızın bir politika çerçevesinde çok başarılı bir şekilde yönetildi ve yürütüldü." diye konuştu.

HAYAT
Bakan Soylu'dan 'dizi' eleştirisi: Çukur ve Adana Sıfır Bir çocukları zehirliyor

"Avrupa, korkaklığını üzerinden atmalıdır"

Türkiye'ye gelen göçmen ve sığınmacıların yüzde 95'inin ilkokul seviyesinde olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:

"Dünyada böyle bir rakam yok. Bize akıl öğretmeye çalışanlar, gelsinler, Türkiye'nin göç politikalarında hangi noktaya geldiğini görsünler ama sadece sırtımızı sıvazlayıp, bu konuda kendi üzerindeki sorumlulukları bir kayanın arkasına saklanarak üzerlerinden atmaya çalışmasınlar. Avrupa'nın bu konuda hakikaten insanlık adına aldığı rakam 0'dır. Bunu belki 10 üzerinden 1 yapmak için gayret gösteriyorlar. Bu konuda gayretlerini bekliyoruz."

Soylu, Avrupa'ya geçen mülteci sayısının günde 9 bin-9 bin 500 seviyesinden 130'a düştüğünün altını çizerek, "Bizim geçen yıl yakaladığımız kaçak göçmen 268 bin iken, bu yılı 400 binin üzerinde tamamlayacağız. Şu anda rakam 365 bin civarında. Yani bizde yaklaşık yüzde 40'lık yükseliş söz konusuyken Avrupa'ya geçenlerde 10 binin üzerinde bir rakam söz konusu. Yani bize gelenin ancak 10'da 1'i Avrupa'ya geçiyor. Avrupa maalesef bu durumda bile ciddi feveran ortaya koyuyor. Avrupa bu korkaklığını ve insanlığa karşı bu vurdumduymazlığını üzerinden atmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.