İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB Sözcüsü Murat Ongun'un, 29 Mart sabahı Fazilet durağından otobüse bir anda 47 yolcu bindiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklayan şoför Ertuğrul Aslan'ın sertifikasını iptal ettiği ortaya çıktı.
Savcılık tarafından takipsizlik kararı verilen olayda, otobüsü kullanan şoför Ertuğrul Arslan'ın sertifikası olaydan yüz gün sonra tek bir mesajla iptal edilerek işine son verildi.
"İBB TV röportajında sözlerim kırpıldı"
O otobüsün şoförü Ertuğrul Arslan o gün yaşananları ve sonrasındaki süreci anlattı. Arslan, "Normal bir şekilde yolcularımı aldım. Hatırladığım kadarıyla Harman Tepe durağında 15-16 kişilik grup bindi. Cep telefonu kamerasıyla çekilen görüntüler sosyal medyaya düşer düşmez o gün benim hem sertifikam alındı hem de o gün bağlandı. Olay İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri tarafından incelendi. İncelendikten sonra akşam arabam geri teslim ediliyor. 'Sen çalışabilirsin' denildi. Daha sonra İBB TV benimle röportaj yaptı. O röportajda benim bazı kelimelerim öne arkaya alınıyor, kesilip kırpılıyor. İBB TV röportajında sözlerim kırpıldı. Ben ne konuştuğumu biliyorum ne yaşadığımı biliyorum" diye konuştu.
"Bir mesajla sertifikanız iptal edilmiştir denildi"
Haksız yere işten atıldığını belirten Arslan, "Benim şerefim, haysiyetim boş yere alındı. Ben şerefimi geri alacağım. Bende yalan yok. En başında ne söylediysem oydu, hala öyle. Ben çalışmama devam ettim. Olayın yüzüncü günü bana bir mesaj geldi. Mesajla haber verildi bana. Ne çağrıldım ne uyarıldım. Çok ithamlar atıldı bana. Yalancı oldum. Parmak sallanarak 'o şoförün sertifikasını aldık. İptal ettik. Bir daha çalışamaz hale getirdik' denildi. 'Kanım dondu' denildi. Bir iki gün sonra da 'kusura bakmayın biz o verileri başkasından aldık, özür dilemiyoruz ama yanlış yaptık' denildi. Tabii olay soğudu, üzerinden 100 gün geçti bana bir mesajla 'sertifikanız iptal edilmiştir' denildi. Bir açıklama yok, karşımda yetkili yok" dedi.
"Benim elimden aşkım alındı"
Yaşanan olay sebebiyle zor günler yaşadığını ifade eden Arslan, "Ben otobüs şoförüyüm ve mesleğimi çok severek yapıyorum. Aşığım mesleğime. Benim elimden aşkım alındı. Ben deliler gibi dolaşıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. Boşta kaldım, işsizim, şerefim, haysiyetin, sertifikam, ekmeğim elimden alındı. Hani pandemi döneminde kimsenin ekmeği elinden alınmayacaktı. Parmak sallayarak benim sertifikam elimden alındı. Benim arkamda çok büyük bir camia var. Tek tek imza toplayacağım. Ben haysiyetimi geri istiyorum. Kimseden fazla bir şey istemiyorum" ifadelerini kullandı.
"Yüz gün niye çalıştılar beni?"
Fazilet Parkı Durağının gündem olmasının ardından İBB'nin suç duyurusu ile mahkemede ifade verdiğini ve savcı tarafında sunulan hiçbir maddenin kabul edilmediğini vurgulayan Arslan, "5 madde sunuldu. Bu maddelerin hiçbiri kabul edilmedi. Savcı davayı düşürdü. Biz de suçlu bulunmadık orada. Madem öyle yüz gün niye çalıştırdılar beni. Açıklamaları da şu; sosyal medyada verdiğim demeçlerden dolayı kurumu ve şahsı karalayacak açıklamalar yapmışım ben. Bir tane bulsunlar ben istediklerini yapacağım" şeklinde konuştu.
"Bu işin günah keçisi ben oldum"
İBB tarafından açıklama yapılmadan işten çıkarıldığını ve hakkını arayacağını söyleyen Ertuğrul Arslan, "Tazminat davası açacağım ve kazanacağım. Ben buna kesin eminim. Ben vicdanen rahatım yalan konuşmadım. Koltuk davası için beni yaktılar. Sakin olmaya, sakin kalmaya çalışıyorum ama kendi rantları için beni yaktılar. Bu işin günah keçisi ben oldum. Ben şimdi boşta kaldım. Kim iş verecek bana. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki hiçbir araçta çalışamazsın diyorlar. Sertifikam iptal edildi" dedi.