Topbaş, TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu tarafından kendisine sunulan sorulara yazılı yanıt verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinin yanı sıra Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı ve "yerel yönetimlerin Birleşmiş Milletler"i kabul edilen UCLG Dünya Başkanlığı görevlerini sürdürdüğünü anımsatan Topbaş, bu görevleri sebebiyle uluslararası toplantılara sıklıkla katıldığını belirtti.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (UNDESA) adına BM Genel Merkezi'nde yapılacak toplantıya ana konuşmacı olarak katılmak üzere davet aldığını kaydeden Topbaş, "Bu toplantı ve sonrasında foruma katılan iştirakçilerle ikili görüşme ve toplantılara katıldım. 12-20 Temmuz 2016 tarihleri arasında görevli olarak yurt dışında bulunacağımı İstanbul Valiliğine resmi yazı ile bildirdim. Dolayısıyla yurt dışından dönüş tarihimin 15 Temmuz Cuma gününden önce olduğu ancak dönmediğim iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır." ifadelerini kullandı.
Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tüm iş ve işlemlerinin mevzuata uygun yapılması için gerekli hassasiyetin gösterildiğini, görevi boyunca dini, mezhebi, cemaati, siyasi görüşü sebebiyle hiçbir gruba ayrımcılık sağlanmasına izin vermediğini, göz yummadığını vurguladı.
Topbaş, 15 Temmuz darbe girişimi esnasında görevli olarak yurt dışında olması sebebiyle İstanbul'da yaşananlarla ilgili görgüye dayalı aktarabileceği bilginin bulunmadığını bildirerek, "15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ/PDY terör örgütünün önceleri cemaat görünümünde olduğu herkesin malumudur. 17-25 Aralık 2013 yargı darbe girişimi gerçekleştiğinde FETÖ/PDY örgütünün gerçek yüzünü devletimiz, hükümetimiz ve milletimiz ile birlikte ben de görmüş oldum." görüşünü paylaştı.
Topbaş, 17-25 Aralık yargı darbe girişimi sırasında şahsı, mesai arkadaşları ve belediyenin, haksız-hukuksuz takip ve dinlemelerden kaynaklanan sözde "Etiler Polis Okulu Arazisi Soruşturması" kapsamında hedef haline getirildiğini, 2014 yerel seçimlerini etkilemek adına yöneltilen haksız ve hukuksuz suçlamalar çürütülerek, FETÖ/PDY'nin yalancılığının o günlerdeki gazetelerin manşetleri ve televizyon kayıtlarıyla ispatlandığını kaydetti.
Milli Güvenlik Kurulunun (MGK) tavsiyesi üzerine hükümetin de kararıyla "terör örgütü" niteliği resmiyet kazanan FETÖ'nün seçim sürecinde şahsı aleyhine kampanya yürüterek seçimi rakiplerinin kazanması adına yoğun çaba sergilediğini anlatan Topbaş, FETÖ'nün kendisini her seçim döneminde saf dışı bırakma çabası içinde olduğunu, haksız suçlamalar ve birtakım sözde soruşturma dosyalarının da ortaya çıktığını bildirdi.
'Darbeye karşı direnmeleri için kesin ve net talimatlar verdim'
Topbaş, FETÖ'nün belediyeyi hedef alan faaliyetlerde bulunmasının kamuya mal olan birtakım soruşturmalar neticesinde ortaya çıktığını vurguladı.
"15 Temmuz darbe girişimi sırasında ise belediyemiz bilindiği üzere işgal edilmeye çalışılan yerlerden biriydi." ifadelerini kullanan Topbaş, şöyle devam etti:
Öyle ki tüm araç ve gereçlerimiz o gece hain darbe girişiminin durdurulması için seferber edildi."
Silivri yönünden İstanbul'a doğru askeri hareketlilik olduğu haberini aldığında belediye araçları ile yolun kesilmesi talimatını da kendisinin verdiğini ifade eden Topbaş, "15 Temmuz darbe girişimi sırasında ABD'de bulunuyor olmama rağmen telefon talimatları ile tüm belediye birimlerini harekete geçirdim." değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ iltisakı ve irtibatı sebebiyle 17/25 Aralık sürecinde de olduğu gibi, İSKİ, İETT ve iştiraklerindeki bin 108 personel hakkında işlem yapıldığını anımsatan Topbaş, "Belirtilen personelimizden 46'sı ihraç, 234'ü göreve iade edilmiştir. Diğerleri hakkındaki işlem süreci devam etmektedir." bilgisini paylaştı.