Yüksek Seçim Kurulu (YSK) İstanbul seçimleri ile ilgili kesin kararını vermeden mazbatasını alan Ekrem İmamoğlu, daha koltuğa oturur oturmaz FETÖ'nün 'Kozmik Oda' ve '17/25 Aralık kumpasları'nı hatırlatan bir adım attı. İmamoğlu 2 müfettişe, kurum içi veya dışından 3 uzmanla birlikte belediyenin tüm verileri kopyalama talimatı verdi. İmamoğlu, yazılı talimatında şu ifadeleri kullandı: "Belediyemiz Müfettişlerinden Emine Sema Ballı ve Kaya Albayrak belediye çalışanlarımız ve/veya dışarıdan belirlenecek 3 uzman ile belediyemiz ve bağlı kuruluşlarının elektronik veritabanı ve altyapılarında her türlü inceleme ve araştırmayı yapmaya ve veritabanı ve altyapıyı kopyalamaya yetkilendirilmiştir."
MAHKEME DURDURDU
MİT ve TSK'nın İstanbul'daki tesisleri ile Cumhurbaşkanlığına bağlı yerleşkelerin detaylarının da yer aldığı verilerin güvenlik zafiyetine yol açacak şekilde kopyalanmak istenmesi AK Parti'yi harekete geçirdi. AK Parti'li Belediye Meclis Üyeleri Ömer Faruk Kalaycı ve Yüksel Akyol, işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle İstanbul 4. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, başvuruyu kabul ederek yürütmeyi durdurdu. İBB Başkanı İmamoğlu'na 'kopyalamanın' gerekçesini soran mahkeme, 16 milyon İstanbulluya ait özel bilgilerin hukuka aykırı şekilde klonlanmasının önüne geçti. Kararda şu ifadeler dikkat çekti:
BUNU NİÇİN YAPTIN?
"Dava konusu işlemle yapılmak istenen kopyalama işinin hangi sebepten kaynaklandığının açıklanmasının, elektronik veritabanında inceleme yapılması ve şüphe duyuluyorsa silinen kayıtların bilgisayar ortamına geri getirilmesi işlemi dışında, ayrıca 'elektronik veritabanının ve altyapısının kopyalanmasına' niçin ihtiyaç duyulduğunun açıklanmasının, dava konusu işleme sebep teşkil edebilecek; bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığı açıklanarak varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildi."
16 milyonun bilgisi tehlikede
İfşa riski var
AK Parti Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkan Vekili Yılmaz Tunç: "Bu yazı hukuki olarak da problemli. Kişisel verilerin korunması anayasamızın 20. maddesiyle koruma altında. Kişisel veriler bütün dünyada da kişinin en temel hakkı. Mesela İSKİ abone yapıyor. Adres, TC numarası gibi verileri işliyor. Bunların korunması, ifşa edilmemesi, yetkisiz kişilerin eline geçmemesi lazım. Geçmemesi için de veri sorumlusu dediğimiz o kurum vardır. Büyükşehir belediyesi de veri sorumlusudur. Benim kişisel verimi korumak zorundadır. Ben rızamla kendisine verdim ama sen onu benim rızam dışında bir başkasına veremezsin. Sen 'yetki verdim' diyorsun ama muğlak bir ifade bu, diyorsun ki 'Belediye dışından görevlendirilecek bir uzman...' Kim bunlar? Bunların nereyle bağlantısı var? O yazının sınırları belli değil. Belli olmadığı için de kişisel verilerin her an ifşa edilmesine açık; iki müfettiş var orada ama belediye dışından da görevlendirilebilir demişsin ucunu açmışsın. O yetkisiz kişiler 16 milyon hizmet alan kişinin bilgisine ulaşacak. Bunun yaptırımı da Türk Ceza Kanununda yer almış. Hukuka aykırı olarak verileri vermek veya ulaşmak cezai yaptırıma tabidir. 2 yıldan 4 yıla kadar. Vatandaşın dışında ulusal güvenlik sıkıntısı da var. Milli güvenlik tehlikeye giriyor. İstanbul'da kritik noktaların kayıtları da var. Bunlar bir başkasına verilebilir, satılabilir. İçişleri Bakanlığı'nın denetimine bağlı bir hukuksuzluk varsa adli işlemler yapılmalıdır."