İadeye müttefik takozu

19 Mart 1999’da dönemin Ankara DGM Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma açıldığı gün sağlık sorunu bahanesiyle ABD’ye kaçan Gülen hakkında Türkiye, 15 Temmuz sonrası iade talebinde bulundu. Gülen’in iadesine ilişkin 7 dosya gönderildi ancak ABD, aradan geçen 8 yıla rağmen bu dosyaların kapağını bile açmadı.

Oğuzhan Ürüşan
Arşiv.

FETÖ elebaşı Gülen’in iadesine ilişkin ilk resmi süreç, Adalet Bakanlığınca 19 Temmuz 2016’da başlatıldı. Amerika Birleşik Devleti’nin adli ve idari mercilerine gönderilmek üzere Gülen hakkında 4 ayrı iade dosyası hazırlandı. İlerleyen süreçte 7 dosya belge gönderildi. Resmi yazışmaların ardından ABD Adalet Bakanlığı, 7 Ağustos 2016’da Gülen’in iadesi konusunda yapılacak görüşmeler için Türkiye’ye mektup gönderdi. İlgili mektupta, Türkiye’den ya da ABD’den Adalet Bakanlıklarına bağlı heyetler oluşturularak yargısal diyaloğun kurulması teklif edildi. Türkiye, ABD’den bir heyetin Türkiye’ye geldikten sonra Türkiye’den bir heyetin ABD’ye gelmesinin görüşmelere daha fazla katkı sunacağı gerekçesiyle teklifte bulundu.

AMERİKALI HEYETLE İLK GÖRÜŞME

Adalet Bakanlığınca hazırlanan teklif kabul gördü. Bunun üzerine ABD Adalet Bakanlığından 3, ABD Dışişleri Bakanlığından 1 temsilcinin yer aldığı 4 kişilik heyet, Türkiye’ye geldi. Adalet Bakanlığı yetkilileri 22-23 Ağustos 2016’da karşılıklı görüşmeler yaptı. Böylece, Amerikalı ve Türk yetkililer, FETÖ elebaşı Gülen ve örgütle ilgili iade sürecini değerlendirmek üzere ilk kez bir araya gelmiş oldu.

DELİLLER SUNULDU

Adalet Bakanlığı yetkilileri, iade dosyalarıyla ilgili ayrıntıları ve mevcut delilleri heyete anlattı. 15 Temmuz darbe girişiminin, Gülen’in emir ve komutası altında yapıldığına ilişkin önemli deliller de ABD heyetiyle paylaşıldı. Türkiye Adalet Bakanlığı, Eylül 2016’da FETÖ elebaşı Gülen’in 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle ilk geçici tutuklanma talebini, ABD Adalet Bakanlığına iletti.

TELEFON VE MEKTUPLAR

İlk kez 27 Ekim 2016'da Bakanlık makamınca görüşme yapılmak üzere resmi ziyaret gerçekleşti. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, beraberindeki heyetle Washington'a gitti. Mevkidaşı Loretta Lynch ile görüşen Bozdağ, Gülen'in darbe teşebbüsünün emrini verdiğini belirtti. İade ve geçici tutuklama talepleri konusunda Türkiye'nin hassasiyetini dile getirdi.

HER ZİYARETİN KONUSU

ABD Başkanlığına Donald Trump’ın seçilmesinin ardından Adalet Bakanı olarak göreve başlayan Jeff Sessions’a Şubat 2017’de resmi mektup gönderen dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ayrıca 22 Mart 2017’de yaptığı telefon görüşmesinde ‘Gülen’in iadesi’ talebini iletti. Sessions ile 8 Mayıs’ta Washington’da bu kez yüz yüze görüşen Bozdağ, darbe teşebbüsünün, örgüt elebaşı Gülen’in emir ve komutasında yapıldığına ilişkin yeni belgeler hakkında yine bilgi verdi. FBI yetkililerinin de aralarında bulunduğu ABD’li heyetinin 3-4 Ocak 2019’da Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmelerle, iki ülke arasındaki heyetler arası görüşme sayısı 6’ya çıktı. Adalet Bakanı Gül, ABD Adalet Bakanlığı görevine getirilen William Barr’a 1 Mart 2019’da gönderdiği tebrik mektubunda, FETÖ elebaşı Gülen’in, örgüt üyelerinin iadelerine vurgu yaptı, Türkiye’nin bu konudaki beklentisini aktardı.

BAKANLAR DEĞİŞSE DE TALEP AYNI

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül döneminde de elebaşının iadesi talepleri titizlikle sürdürüldü. Bakan Gül, 11 Haziran 2019’da Washington’a giderek, burada bir dizi temaslarda bulundu. Gül, temasların ardından “Türkiye için çok önemli bir konu olan FETÖ’nün iadesi sürecini geniş bir şekilde konuştuk. 15 Temmuz darbe girişimiyle FETÖ’nün doğrudan ilişkisini ortaya koyan delilleri ve belgeleri, kendileriyle paylaştık. Bu yeni ve önemli delilleri, doğrudan Sayın Bakan’a ilettik” ifadesini kullanmıştı. Adalet Bakanlığının çalışmalarıyla elebaşı Gülen’in yanı sıra ABD’de bulunan çok sayıda örgüt mensubunun iadeleri de talep ediliyor. İadesi istenenler arasında FETÖ’nün tayin heyetinden, mollalarından ve istişare heyetinden üst düzey örgüt mensupları, kıta, ülke, il ve ilçe imamları, teşkilat imamları ve mütevelli heyeti üyeleri de yer aldı. FETÖ’nün darbe girişiminin üzerinden yaklaşık 1,5 ay geçtikten sonra Türkiye’ye gelen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi. Biden ayrıca Başbakan Binali Yıldırım’la da bir araya geldi. Görüşmelerde, en önemli gündem maddesi ise Gülen’di.

OBAMA’DAN FETÖ’YE ÖVGÜ

Ardından Obama, G-20 Zirvesi için Çin’de Eylül 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi. O dönem darbe girişimini net şekilde kınadığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la konuştuğunu aktaran Obama, ABD’nin “bu yasadışı eylemlerin faillerinin soruşturulmasına ve yargı önüne çıkarılmasına yönelik bağlılığını” bildirdi. Ancak aynı Obama, Türkçe Olimpiyatları’nın Türkiye’de yasaklanması sonrası FETÖ tarafından yurtdışında organize edilen IFLC festivallerinde örgüte destek mesajı içeren bir mektup göndermiş ve şunları söylemişti: “Sizin dünya genelinden genç insanları birleştirmek için harcadığınız çabalar, ortak insanlık olarak, bizi birbirimizden ayıran engelleri aşmak için sahip olduğumuz gücü yansıtıyor.Sizler dünyamızı meydana getiren kültürel mozaiği kutlamak ve güçlü arkadaşlık bağları kurmak için bir araya gelirken, size en iyi dileklerimi sunuyorum.”

112 ülkeden bin 271 FETÖ’cü istendi

Darbe girişiminin öncesinde ve sonrasında yurt dışına kaçan örgüt mensuplarının Türkiye yargısı önüne çıkarılması maksadıyla Adalet Bakanlığı nezdinde önemli adımlar atıldı. FETÖ’cü hainlere gittikleri hemen hemen her yerde yer tespitleri yapılarak haklarında yakalama ve iade talepleri oluşturuldu. Titizlikle sürdürülen çalışmalar sonucu, şu ana kadar başta örgüt elebaşı olan Fethullah Gülen ve örgütün beytin takımı olmak üzere 112 ülkeden 1271 FETÖ mensubunun iadesi istendi.

FETÖ’nün merkez üssü Amerika Birleşik Devletlerinden 256, darbe girişimi sonrası FETÖ’cülerin farklı yollar ile ikinci büyük yerleşim alanı olan Avrupa Birliği üyesi ülkelerden ise 483 iade talebi oluşturuldu.

İade taleplerinin başarıyla sonuçlanması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılıklarınca özenle hazırlanan dosyalar öncelikli olarak bakanlığa iletiliyor. Bakanlık bünyesinde hazırlanan uluslararası yakalama ve iade talepleri ilgili ülkeye gönderiliyor.

Firar eden FETÖ’cülerin Türkiye’ye iadesiyle ilgili Almanya başta olmak üzere Yunanistan, Belçika, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerden iade talepleri söz konusu. Şu ana kadar 2 iade talebi Romanya’dan, 1 iade talebi Cezayir’den kabul edildi. Ayrıca Türkiye’nin 123 iade talebi de söz konusu firari sanıkların bulundukları ülkelerden sınır dışı edilmesiyle dolaylı olarak kabul edildi. Bu şekilde MİT’in operasyonlarıyla toplam 126 FETÖ mensubu Türkiye’ye iade edilmiş oldu. Bunun 3 tanesi normal iade süreci içerisinde gerçekleşti, diğer 123 kişi de sınır dışı edilerek geldi. İadesi gerçekleşen örgüt mensuplarının ise Türkiye’de yargılanması devam ediyor.

DÜMENDEKİLER KIRMIZI LİSTEDE 1033'Ü ARANIYOR

15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrasında yurt dışına kaçan çok sayıda FETÖ’cü için art arda yakalama kararları çıkarıldı. İçişleri Bakanlığınca hazırlanan ve içerisinde FETÖ’nün kritik isimlerinin de yer aldığı “Terörden Arananlar Listesi” mahkemelerden gelen talepler doğrultusunda her yıl güncelleniyor. Yurt dışına kaçan darbeci askerler ile örgüt içinde önemli konumda olan bu sanıkların yakalanmasına yönelik çalışmalar titizlikle sürüyor. Listede adı yer alan firari FETÖ’cülerin başına para ödülü konuldu. Firari sanıkların Türkiye’ye getirilmesi için hazırlanan renkli listede geçtiğimiz yıl 970 FETÖ’cü sanık yer alırken, 2024 yılında bu sayı yüzde 6’lık bir artışla 1033’e yükseldi. Başına toplamda 1 milyar 561 milyon 500 bin TL ödül konan FETÖ’cüler için İçişleri Bakanlığınca dünyanın dört bir yanında iade taleplerine ilişkin temaslar devam ediyor.

66 SANIK KIRMIZI KATEGORİDE

Darbe girişiminin 8. yıl dönümünde henüz Türk yargısı önüne çıkarılmayı bekleyen FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 66 sanık kırmızı kategoride aranıyor. Örgüt içinde “Başyüceler” olarak nitelendirilen FETÖ’nün idari kadrosu içerisinde yer alan sanıkların Paralel Devlet Yapılanmasının mahrem ve hususi hizmetleri içerisinde çeşitli idari birimlerinde görev aldığı kaydedilmişti.

İKİ NUMARA VE EKİBİ

FETÖ üst yönetiminin tamamının kırmızı kategoride aranması dikkat çekerken bu isimler arasında örgütü Gülen sonrasına hazırladığı su yüzüne çıkan Mustafa Özcan ve ekibi de bu kategoride. Elebaşı Gülen’in sır kâtibi olarak bilinen ‘Uzun Cevdet’ lakaplı Cevdet Türkyolu, darbe girişiminin koordinatörü ve örgüt tarafından ‘TSK İmamı’ olarak görevlendirilen Adil Öksüz, ‘Afrika İmamı’ olduğu tespit edilen Necdet İçel, ‘Pasifik Bölgesi İmamı’ Hüseyin Kara, ABD’deki Charter Okul Ağının İmamı Ali Ursavaş, ‘Mollalar Sorumlusu’ Cengiz Tüccar, Gülen’in doktoru olarak nam salan ve örgütün himayesindeki sağlık kuruluşlarından sorumlu olan Kudret Ünal, ‘Finans ve Kaynak Sorumlusu’ Naci Tosun, ‘Yahudi Lobisi İmamı’ Harun Tokak, Fatih Üniversitesi eski rektörü ve ‘Akademi Ağı İmamı’ Şerif Ali Tekalan, örgütün yurt dışındaki IFLC etkinliklerinin sorumlusu ‘Organizasyon İmamı’ Barbaros Kocakurt ve ‘Afrika 2. İmamı’, İlahiyat Birim Sorumlusu ve aynı zamanda ‘Gülen’in dini öğretilerinin ABD’de yaygınlaşması amacıyla kurulan Respect Graduate School isimli akademinin başındaki isim olan Hamdullah Bayram Öztürk de kırmızı listedeki arananlar arasında.

YENİ EKLENENLER

İstihbarat verilerine göre haklarında örgütün çeşitli idari birimlerinde yer aldığı tespit edilen Reşit Haylamaz, Mustafa Yeşil, Sadık Kesmeci, İrfan Yılmaz gibi isimlerin de eklendiği kaydedildi. Avrupa, Asya, Asya Pasifik, Avustralya, Afrika, Güney Amerika ve Kuzey Amerika’da faaliyet gösteren ve küresel bir tehdit oluşturan FETÖ’nün Amerika sorumlusu İsmail Büyükçelebi ve Avrupa sorumlusu Abdullah Aymaz’ın da kırmızı kategoride yer alan teröristler olduğu görüldü.

DARBE GECESİ KAÇANLAR

Yine darbe girişiminde yer aldıktan sonra firar eden sözde yurtta sulh konseyi üyesi Turgay Sökmen ile helikopterle Yunanistan’a kaçan eski binbaşılar Gençay Böyük, Ahmet Güzel, eski yüzbaşılar Abdullah Yetik, Ferudun Çoban, Süleyman Özkaynakcı, Uğur Uçan ve eski astsubaylar Bilal Kurugül ile Mesut Fırat da kırmızı listedeki teröristler arasında yer aldı.

PROPAGANDA AYGITLARI

FETÖ’nün darbe girişimi sonrası yurt dışına çıkmasını sağladığı en önemli gruplardan biri de medya yapılanmasında yer alan sanıklar oldu. FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı kırmızı liste ile aranırken, yerine gelen isim Abdülhamit Bilici ise gri listede yer aldı. FETÖ’nün propaganda şefi Cevheri Güven ve Emre Uslu’nun ise ikinci dereceden arananların yer aldığı mavi listede olduğu görüldü. Mavi listede bu kişiler ile beraber 49 FETÖ sanığının daha olduğu öğrenildi.

KANTER YEŞİL KATEGORİDE

Aralarında Enes Kanter’n de bulunduğu yeşil kategoride 142 sanık yer alırken turuncu listede ise 165 sanık hakkında yakalama kararı çıkarıldığı görüldü.

GRİ KATEGORİDE 611 SANIK

En çok FETÖ mensubunun bulunduğu liste ise gri kategori olarak öne çıktı. Aralarında 611 sanığın bulunduğu listede dikkat çeken isimler göze çarpıyor. Kumpas davalarının savcısı Zekeriya Öz, FETÖ’nün spor takımları sorumlusu Hakan Şükür, Nurcu gruplar sorumlusu Cemil Tokpınar, FETÖ’nün finans ve maden işletmelerinden sorumlu Akın İpek, FETÖ kimliğini gizleyerek Türkiye ve dünya kamuoyunda algı çalışmaları yürüten Erkam Tufan Aytav, Tarık Toros, Faruk Mercan, Ahmet Bozkuş, Aydoğan Vatandaş’ın da hakkında gri kategoride yakalama kararı bulunuyor. Akın İpek’in kardeşi Ali İpek ve ABD’deki ANT kitap zinciri mağazalarının sorumlusu olarak örgütsel dokümanları basım ve satım işleriyle ilgilenen Aydoğan Vatandaş da bu kategoride arananlar arasında yer aldı.