Hüsrana uğrayacaklar

Türkiye’deki bütün camilerde ortak Cuma hutbesi okundu. Hutbede, “Milletimiz 15 Temmuz gecesi toprağını, haysiyetini, izzet ve şerefini çiğnetmemiştir. İradesini, aklını ve ruhunu başkalarına teslim etmemiştir. Milletin varlığına kast edenler elbette hüsrana uğrayacaklardır” ifadelerine yer verildi.

Yeni Şafak Haber Merkezi

Türkiye genelinde bütün camilerden ortak Cuma hutbesi okundu. Hutbede 15 Temmuz darbe girişimine karşı gösterilen tepkinin unutulmayacağı mesajı verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan cuma hutbesinde, “Bizler inanıyoruz ki; Yüce Rabbimiz, milletimizi mahzun etmeyecektir. Zira bu millet, geçmişten günümüze, imanını, vatanını, istikbal ve istiklalini en muazzez varlığı bilmiştir. Bu değerlerine namahrem ellerin değmesine izin vermemiştir. İstiklal şairimizin, 'Asım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.' dizelerinde dile getirdiği gibi milletimiz, toprağını, haysiyetini, izzet ve şerefini çiğnetmemiştir. İradesini, aklını ve ruhunu başkalarına teslim etmemiştir” ifadelerine yer verildi.

BİZ, KENDİNE KÖLE İSTEYENLERE İTİBAR ETMEYİZ

Hutbede, FETÖ'nün darbe girişimi gecesi yaşananlara ilişkin şu değerlendirmeler yer aldı: “Milletimizin 15 Temmuz gecesindeki onurlu duruşu, şüphesiz nesiller boyu şükran ve minnetle anılacaktır. Milletin varlığına kast edenler ise elbette hüsrana uğrayacaklardır. Ancak başımızdan geçen bu büyük badireden elbette millet olarak çıkaracağımız büyük dersler vardır. Bu aziz millete bu kötülüğü reva görenleri unutmamalıyız. Yüce dinimizi, sahih kaynaklardan doğru bir şekilde öğrenmeliyiz. Kalbimizi, gönlümüzü, ruhumuzu, aklımızı, fikrimizi, irademizi başkalarına teslim etmemeliyiz. Bizi Allah'a kulluk yerine kendine kul ve köle olmaya davet edenlere zerre kadar itibar etmemeliyiz. Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi korumalıyız. Birbirimizin varlığını kendi varlığımız, hukukunu kendi hukukumuz saymalıyız. Farklılıklarımızı ayrılık-gayrılık nedeni değil, zenginlik ve rahmet vesilesi görmeliyiz. Fitne ve fesada, hile ve tuzağa karşı feraset ve basiretle davranmalıyız. Yarınlarımızın, bugünlerimizden çok daha güzel olacağına dair inancımızı sürdürmeliyiz”