Herkes aklını başına alsın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetten topluma yayılan yumuşama iklimini sabote etmek isteyenler olduğunu belirterek, "Uzatılan elin kopartılmaya çalışılmasına izin vermeyiz" dedi. Kabine toplantısı sonrasında konuşan Erdoğan, Ortadoğu'da yaşananlara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: Bölgemizde bunca ateş varken, her geçen gün ülkemize yaklaşırken herkes aklını başına almalıdır. Yumuşama iklimi provokasyonlara göz yumacağımız anlamına asla gelmiyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kaymakam adaylarını “Benim vatandaşıma hiçbir zaman ‘Devlet nerede’ dedirtmeyeceksiniz” diye seslendi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde konuşan Erdoğan, görev yerleri belirlenen 14'ü kadın 97 genç kaymakam adayını tebrik etti. “Görev yapacağınız ilçelerimiz arasında asla uzak-yakın, küçük-büyük, gelişmiş veya geri kalmış ayrımına gitmemenizi rica ediyorum” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Hangi kökene, meşrebe, kimliğe, inanca, görüşe mensup olursa olsun milletimizin her bir ferdi, devletimizin eşit vatandaşıdır. Asırlardır kimliğine bakmadan zalimlerin karşısında, mazlumların yanında durmuş hamiyetperver bir milletin mensupları olarak, ülkemize sığınan biçarelere kardeşlik görevimizi ifa etmek de vazifemizdir” dedi.

VATANDAŞIMIZ ÖTEKİLEŞTİRİLDİ

Devletle millet arasında duvarlar ören, devletle milleti farklı konumlara yerleştiren elitist zihniyetin Türkiye'ye çok büyük zararları olduğunu söyleyen Erdoğan, milli iradenin askıya alındığı dönemlerde devletin vatandaşlarının bir kısmını tehdit kaynağı olarak gördüğünü, dış görünüşüyle, kılık kıyafetiyle, kadınların başörtüsü, erkeklerin saçı ve sakalıyla çok uğraştığını belirtti. “İrticacı, takunyalı, tarikatçı, cemaatçi, laik-antilaik, ilerici-gerici diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar” diyen Erdoğan, “Sırf inancını özgürce yaşamak istediği için sırf anasının dilini konuştuğu için milyonlarca vatandaşımız ötekileştirildi, ötelendi, maalesef haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz bırakıldı. Bunun bedelini ise demokrasimiz, devletimiz ve milletimiz ödedi. Bir gerçeği sizlere burada tekrar hatırlatmak istiyorum. Vatandaşına üstten bakan, vatandaşların bir kısmını tehdit kaynağı gören bürokratik oligarşinin devlet tasavvurumuzda yeri yoktur. Devlet, milletinin hizmetindedir, kamu görevlisi de milletin hizmetkarıdır” ifadelerini kullandı.

MAĞDUR VATANDAŞIMIZI SİZ BULACAKSINIZ

Devlet yönetiminde rehber ve pusulalarının “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi olduğunu belirten Erdoğan, Osmanlı’yı 6 asır boyunca ayakta tutan temel ilkenin bu olduğunu söyledi. Devletin taşıyıcı kolonu olan bu ilkeden en küçük bir tavize, en küçük bir sapmaya izin vermeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle seslendi: “22 yıldaki tüm çabalarımıza rağmen, görev yapacağınız yerlerde halen buna mugayir uygulama varsa değiştirmek, milletle devleti yakınlaştırmak, kucaklaştırmak, kaynaştırmak sizlerin öncelikli vazifesidir. Hatırlatmak isterim ki bulunduğunuz makam, devletin sadece otoritesini, sadece gücünü değil aynı zamanda 'Kerim' vasfını da göstermenizi gerektiriyor. Dolayısıyla atandığınız her yerde devletin şefkatli, merhametli, adaletli, gülümseyen yüzü, müşfik eli olmanızı sizlerden özellikle bekliyorum. Benim vatandaşıma hiçbir zaman ‘Devlet nerede’ dedirtmeyeceksiniz. İhtiyacı olan vatandaşın gelip sizi bulmasını da beklemeyeceksiniz. Siz gidip benim mağdur vatandaşımı bulacaksınız.”

Milletin derdiyle dertlenin

Vatandaşı aileniz kabul edin

22 yılı devlet yönetiminde olmak üzere yarım asrı bulan siyasi hayatımızda elde ettiğimiz tüm başarıları, milletimize kulak verdiğimiz ve milletimizin sağduyusuna güvendiğimiz için elde ettik. Sizlerin yerel çaptaki vizyoner her projesi, Türkiye'nin bir bütün halinde çok daha hızla kalkınmasını kolaylaştıracaktır. Görev yapacağınız yerin ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihi dokusunu ve derinliğini iyi bilerek hareket etmeniz bu süreçte sizlere yardımcı olacaktır. Görev ve sorumluluk sahanızda yaşayanları aileniz kabul edecek, ailenizin istikbalini nasıl düşünüyorsanız, vatandaşın geleceğini da aynı hassasiyet ve fedakarlıkla planlayacak, emanete sıkı sıkıya sahip çıkacaksınız.

Adalet yücelirse devlet de yücelir

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 109. Dönem Kaymakamlık Kursu dönem birincisi, ikincisi ve üçüncüsüne sertifikalarını takdim etti.

Kibir semtinize uğramayacak

Kaymakamların ihtiyaç sahibini, mazlumu, mağduru ve garip-gurebayı bulup, derdiyle hemdert, hemhal olmaları gerektiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Görev yaptığınız mahalde sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmayı koordine edecek, vatandaşın talep ve şikayetlerine 24 saat kapınızı açık tutacaksınız. Bu çok önemli. Kibir asla sizin semtinize uğramayacak. İnsanımızı devletinden uzaklaştıracak veya soğutacak gelişmelere karşı sıfır toleransla yaklaşacaksınız. Halktan kopuk, sokaktan kopuk, ilçesindeki esnaftan, iş adamından, köylüden, çiftçiden kopuk idareci profiline tahammülümüz yoktur. Kışın soğuğunda ah benim kaymakam kardeşlerim, yeri gelecek kamyonu, kamyoneti alacaksınız, kömürü, odunu dolduracaksınız, nerede kömürü olmayan, odunu olmayan var onlara bunu siz bizzat götüreceksiniz. ‘ Aynı şekilde sorumluluğu altındaki personeli, makamının gücünü de kullanarak ezen mütekebbir idareci tipine de tolerans göstermeyiz. Devlet sistemimiz içerisinde koltuğuna güç ve itibar kazandırmak yerine koltuğundan güç devşiren, bununla da kalmayıp hukuk dışı, etik dışı, adap ve edep dışı yollara tevessül edenlere müsamahayla bakamayız.”