1978 yılında Diyarbakır Lice’nin Fis köyünde bir grup cani tarafından kurulan terör örgütü PKK, 42 yıllık tarihinin en zorlu dönemini yaşıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2016 yılında konsept değiştirerek “savunma” pozisyonundan “taarruza” geçmesi, terörün sosyo/ekonomik ayaklarının kurutulması örgütü çöküşün eşiğine getirdi. Türkiye’den örgüte katılım neredeyse sıfırlanırken, kopuşlar da büyük hız kazandı. Çocuğu dağda olan annelerin Diyarbakır’da HDP il binası önünde başlattığı oturma eyleminin de etkisiyle, 2020 yılında tam 243 kişi güvenlik güçlerine teslim oldu. 2021’in ilk 2 ayında ise bu sayı 27’yi buldu. Güvenlik güçlerine teslim olarak yeni bir hayata merhaba diyen eski örgüt üyeleri, önemli bilgileri de beraberinde getirdi.
DIŞ DESTEĞİ ANLATTILAR
FRANSA İHA’LARI PKK’NIN GÖZÜ
İlk iki ifademiz 2020 yılında teslim olan Ş.M. ve A.A.’ya ait. Terör örgütüne HDP aracılığıyla katılan Ş.M., PKK’nın ABD ve Rusya ile güçlü bir “istihbarat” bağı olduğunu söyledi: “İki ülke (Rusya ve ABD) Türk Silahlı Kuvvetleri operasyon düzenlemeden 30 dakika önce vurulacak noktaları örgüte bildiriyor.” A.A.’nın iddiaları ise daha vahim. Örgütün Suriye’de ABD, Rusya ve Fransa ile irtibatı olduğunu anlatan A.A., şu bilgileri paylaşıyor: “Zeytin Dalı Harekatı’na karşı çıkmadığı için örgütle Rusya’nın arası biraz açıldı. ABD askerleri, terör örgütünün sözde özel kuvvetler mensuplarına çeşitli alanlarda eğitim verdi. Örgüte iş makinaları, kamyonetler ve zırhlı araçlar vererek lojistik destek sağladı. Fransa ise drone-İHA vb. hava araçları ile havadan aldığı görüntü ve koordinatları örgüte aktarıyor.
Bahoz’u 8 ABD askeri korudu
Teslim olmadan önce Suriye’de faaliyet yürüten PKK’lı D.M. şok bilgiler verdi. ABD, PKK elebaşlarını bizzat kendi askerleri ile korudu. Bahoz Erdal’ın korumalarından 8’i Amerikan askeriymiş. Yine ABD himayesindeki Sofi Nurettin de güvenliği için bir dönem ABD askerleriyle aynı kampta kalmış.
ABD tarafından korunan PKK elebaşı sadece Fehman Hüseyin değil. Örgütün Suriye’deki ilk 5 ismi arasında yer alan “Sofi Nurettin” kod adlı Nurettin Halef Al Muhammed de ABD himayesinde. K.A.’nın anlattıklarına göre, Sofi Nurettin bombalanamayacağını düşündüğü için bir dönem ABD askerleri ile aynı kampta kalmış.
MISIRLI YETKİLİ KAMPA GELDİ
Bugün Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki operasyonlarına direnç gösteren ABD ve Avrupa’nın terör örgütüne verdiği destekle ilgili şahitlikler bunlarla da sınırlı değil.
M.D.: YPG’nin sözde iç ve dış istihbaratı, Amerikalılarla birlikte faaliyet yürütmektedir. ABD’liler Rumeylan tarafında YAT güçlerine eğitim veriyor. YAT, YPG’nin sözde özel kuvvetidir.
A.C.: Bulunduğum bölgenin cephaneliği vardı. Benim görev yaptığım dönemde 15 kez mühimmat indirmek için görevlendirildim. Mühimmatlar ABD korumasında geliyordu. “Türkiye, ABD askerlerinin korumasındaki sevkiyata saldıramaz” deniliyordu.
SUUDİLERDEN PARA YARDIMI
Hafter PKK’dan destek istemiş
PKK’nın tek ortağı ABD ve Avrupalılar değil. Anlatımlara göre Türkiye ile hesabı olan herkesin ilk müracaat yerlerinden birisi terör örgütü PKK. Mesela Türkiye’nin Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti ile birlikte hezimete uğrattığı Hafter de Suriye’ye temsilci göndermiş. 2020’nin son aylarında teslim olan İ.C., Hafter’in terör örgütünden destek istediğini anlattı. İ.C. terörist başı Fehman Hüseyin’in bu bilgiyi 2020 yılında Şeddade bölgesinde katıldığı bir toplantıda doğruladığını, “Hafter grubu YPG’den destek istedi” dediğini aktardı. İ.C. Ermenistan’a destek için Karabağ’a takviye güç gönderildiğinin de tüm örgüt üyeleri tarafından bilindiğini söyledi.