15Temmuz darbe girişimine açıktan destek veren Avrupa ülkeleri, hain kalkışmayı milletin püskürtmesi sonrası kirli bir planı daha devreye soktu. Türkiye'nin iç siyasetine dışarıdan müdahale hamlelerinin yeni halkası 16 Nisan referandumu.
Onlarca yıldır Müslüman ülkelere 'demokrasi' ve 'fikir özgürlüğü' gibi kavramları pazarlamaya çalışan Avrupa ülkelerinde, sözkonusu Türkiye olunca birdenbire faşizm şartları hakim kılınıyor. Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye kalkan bu ülkelerde milyonlarca gurbetçi yaşıyor; ancak burada referandum için 'evet' kampanyası yapmak resmek yasak. 'Hayır' için ise bütün kapılar sonuna kadar açık. 15 Temmuz'un yeni perdesi olarak görülen bu hamleler, Batı'nın gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
YASAKTA ALMAN EKOLÜ
Terör örgütü PKK'nın faaliyetlerine yönelik herhangi bir engelleme talebini 'demokrasiye uygun değil' diyerek gündeme bile almayan Almanya, Türkiye'nin seçimle işbaşına gelmiş siyasetçilerine yasak koyup diplomatik skandala imza atmaktan çekinmiyor. Referandum üzerinden Türkiye siyasetini dizayn çabası kapsamında geçtiğimiz hafta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın toplantısına izin verilmedi; ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin ise Köln'de yapacağı konuşmaya engel olundu. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise “Yerel yönetimlerin kararı" diyerek yasağın arkasında durdu. Ancak bu kez Alman Belediyeler Birliği, “Bu sorun belediyelerin üzerine yıkılmamalı" çıkışı yaptı ve sorunun çözümünde dış politika ve diplomasisine işaret etti.
HOLLANDA PEŞİNE TAKILDI
16 Nisan referandumu için açıkça 'hayır' tarafında yeralan Almanya'nın başlattığı faşist akım, çok geçmeden Hollanda'da da destek buldu. Hollanda hükümeti, Rotterdam'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu öncülüğünde yapılacak referandum etkinliğine izin vermeyeceklerini açıkladı. Ardı ardına gelen bu kararlarla Avrupa ülkeleri Türkiye'nin kendi iç siyaset meselesine doğrudan müdahil olurken, 'evet' kampanyasını Avrupa'da resmen yasaklamış oldu.
Yeni Şafak'a görüşlerini açıklayan uzmanlar, Türkiye'nin içişlerine müdahale anlamına gelen bu hamlelerin AB-Türkiye arasında telafisi zor kopmalara yol açabileceğini söylüyor.