Gülen'i yakacak kayıt telefondan çıktı: Hocaefendi geçmesin

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 29 şüpheli polisin darbeci askerlerle işbirliği yaptıkları iddiasıyla hazırlanan iddianamede Fetullah Gülen'i ele veren yazışmalar da yer aldı. Şüpheli polislerin 15 Temmuz gecesi yaptığı yazışmalarda önce darbeci askerlere destek olunması isteniyor. Darbe başarısız olunca 16 Temmuz sabahı 05.20'de "bölge imamları" kaydıyla gönderilen mesajda, "Çok acil duyuru! Durum kötü. Tüm hizmet mensupları darbeyi şiddetle kınayan açıklama yapsın. Asla Hocaefendi'nin (Fetullah Gülen) adı geçmesin" ifadeleri yer aldı.

Yeni Şafak
Darbeci askerler 15 Temmuz gecesi Şehitler Köprüsü'nü trafiğe kapatıp düzen almıştı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 21 polis hakkında 3 kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, 8 polis hakkında ise ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istenen iddianame, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcısı Evliya Çalışkan'ın hazırladığı 59 sayfalık iddianamede, çeşitli rütbelerde ve birimlerde görevli 29 şüpheli polis yer alırken, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi anlatıldı.

İddianamede, darbe teşebbüsü eylemini durdurmak için, başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere, üst düzey devlet yetkililerinin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne direnilmesi ve karşı konulması şeklindeki çağrı yaptığı vurgulandı. Bu çağrılara ve tüm ilgili amirlerin talimatlarına rağmen, şüpheli polislerin ya göreve gelmedikleri ya da darbe girişimine direnen arkadaşlarını ve vatandaşları vazgeçirmeye çalıştıkları anlatılan iddianamede, bazı emniyet mensuplarının örgüte yardım etmenin ötesinde, ülkenin geleceğine ve yaptığı göreve ihanet ettiği belirtildi.

İddianamede, "Doğru zamanda doğru yerde bulunan tek bir kişinin, dik bir duruşun, yerinde söylenen cesur bir sözün ve hepsinden önemlisi doğru ve yerinde kullanılan tek bir kurşunun ülkenin kaderini çizdiği, kadınların kucaklarında çocuklarıyla kendilerini tanklara, bombalara siper ettiği, erkeklerin kendini tankların önüne attığı, yaşlısı genci, kadını erkeği velhasıl toplumun her kesiminden vatandaşın yoksunluklar içinde adeta yalın el çıplak ayak terör örgütüne kahramanlık ve direniş dersi verdiği bir ortamda, TSK dışında devletin elindeki tek meşru silahlı güç olan emniyet teşkilatına mensup bir kısım personelin, çeşitli bahanelerle görev yerine gelmemek, terör örgütüne direnmemek, terör örgütüne direnen vatandaş ve kolluk görevlilerinin şevk ve cesaretini kırmak için mesaj, söz ve davranışlarıyla bozgunculuk yapmak türü eylemlerde bulunmuşlardır." ifadesine yer verildi.

İddianamede, şüphelilerin, vatandaşların darbeci askerlere müdahale etmek için yardım isteklerine karşılık vermedikleri gibi, polis memurlarına içeride kalıp direnmeden teslim olmaları konusunda uyarıda bulundukları anlatıldı. Şüphelilerin bu şekilde terör örgütü lehine bozgunculuk yaptıkları aktarılan iddianamede, darbe girişimi gecesi Özel Harekat Müdürünün, saat 22.30 sıralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı korumak üzere Huber Köşküne, Özel Harekat Timinin sevk edilmesini istediği kaydedildi. İddianamede, Havacılık Şube Müdürü Mehmet Kurt'un, şüpheli polis Ender Küçükağ ile pilot Mehmet Barış Aktaş'ı helikopterle Özel Harekat Timini Huber Köşküne götürmek üzere görevlendirdiği ancak şüphelilerin "Özel Harekatçıları oraya götürürsek bu darbeciler bizi asar" diyerek talimata karşı çıktığı vurgulandı. İddianamede, şüphelilerin talimata uymamaları nedeniyle Erdoğan'ı korumak üzere, helikopter yerine, neredeyse tamamı kapalı olan karayoluyla Huber Köşküne gitmek zorunda kaldığı belirtildi.

Ceza istemi

İddianamede, bir kısmı "Bylock" kullanıcısı olduğu tespit edilen 21 şüpheli polisin, ''Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'', ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek'' ile ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından 3 kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.

İddianamede, diğer 8 polis hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Hazırlanan iddianame gönderildiği İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Şüpheliler, gelecek günlerde hakim karşısına çıkacak.

GÜNDEM
FETÖ başkent olarak İzmir'i seçmiş

GÜNDEM
'Yurtta Sulh Konseyi'nin ne zaman kurulduğu belli oldu

GÜNDEM
Bozdağ FETÖ'nün iadesi için yeni delillerle ABD'ye gidecek