MHP lideri Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklama ile gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Barzani yönetimi ile terör örgütü PKK’nın Suriye’deki anlaşmasına işaret eden Bahçeli, şunları belirtti: “Sınırlarımızın hemen dibinde ABD-Fransa müşahitliğinde yapılan gizli ve sinsi görüşmeler, temaslar ve diyaloglar sonucunda PKK ile Barzani unsurları arasında emel ve hedef birlikteliği sağlandığı anlaşılmaktadır. 16 Haziran 2020’de aynı damardan beslenen hain oluşumlar zalimlerin gözetiminde mutabakata varmışlardır. Türkiye ve tüm dünya yeni tip koronavirüs salgınıyla uğraşırken, sınırlarımızın paralel ve mücavir bölgelerinde yıkım müteahhitliğine heveslenmek, bölücü müzakerelere meyletmek sakat ve skandal bir tertiptir.
TÜRK KAHRAMANLIĞININ MÜHRÜ VURULMUŞTUR
Türkiye bu kepazeliği affetmeyecek, bu ihanete izin vermeyecektir. 14 Haziran’ı 15 Haziran’a bağlayan gece yarısı Türkiye’nin milli güç unsurlarıyla başlattığı Pençe-Kartal operasyonu terör örgütlerine ve kanlı taşeronlara en sert mesajdır. İkinci Kandil olarak tanımlanan Haftanin’e Türk kahramanlığının mührü vurulmuştur. Görüldüğü kadarıyla süreç iyice kızışacak, bölge oldukça ısınacaktır.
Kaldı ki Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru savunma haklarını tavizsiz kullanmaktadır.”
KRİZ ÇIKARMA ÇABASI
Fransa’nın son dönemdeki çıkışlarına da sert tepki gösteren Bahçeli, “Fransa’nın son günlerde şımarması, şuur kaybına uğraması, Libya’dan Suriye’ye kadar her taşın altından tuzaklanmış patlayıcı gibi çıkması dikkatle takibi yapılması gereken bir tahriktir. Bir fırkateyninin Türk savaş gemileri tarafından taciz edildiğini iddia etmesi Libya ve Suriye’deki karanlık ilişkilerini maskeleme arayışından başka bir anlama gelmeyecektir. Ülkemizin yapıcı, iyi niyetli, dengeli ve işbirliğine açık tavrını inkar edip gerçek dışı beyanlarla kriz çıkarmaya çalışan Fransa Libya’da kaybettiği mevzilerin sonuçlarıyla kıvranmakta, kontrolü kaybetmektedir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE TUZAKLARA KARŞI UYANIKTIR
Bahçeli şöyle devam etti: “Bunlar oluyorken, Mısır Cumhurbaşkanı’nın ‘Libya’daki Sirte ve Cufra kırmızı çizgimizdir’ beyanatı siyasi çözüm arayışlarını riske atmaktadır. Temennimiz Sisi’nin akılcı, sorumlu ve sağduyulu siyaset takibiyle birlikte, provokasyonlara ve dış telkinlere kapalı durmasıdır. Türkiye Libya’daki taahhütlerine bağlı, tuzaklara karşı da uyanıktır. 27 Kasım 2019’da iki ülke arasında imzalanan muhtıralar geçerlidir.”
Hükümetin her adımda yanındayız