Fırsatlar ve riskler bir arada

ABD’de tekrar başkanlığa seçilen Donald Trump’ın 2025’te koltuğa geçmesiyle Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak.

Canberk Doğan
Donald Trump ve Recep Tayyip Erdoğan

Milli İstihbarat Akademisi, ABD Başkanlık Seçimleri'nde Donald Trump’ın zaferinin ardından yeni dönemin kodlarının değerlendirildiği bir analiz yayınladı. Analize göre; Trump’ın başkanlığı, Türkiye-ABD ilişkilerine hem fırsatlar hem de riskler getirecek.

LİDERLERİN UYUMU AVANTAJ

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasındaki “Çözüm odaklı liderlik” ve uyum, ikili ilişkilerde avantaj olarak görülüyor. Ancak Trump’ın hızlı karar alabilme kabiliyeti kadar öngörülemez ve kurumsal çizgiden uzak bir politika izleyebileceği endişesi de mevcut.

İRAN'A SERT MÜDAHALE RİSKLİ

Analize göre Trump yeni dönemde İran’a yönelik “Maksimum baskı” politikasıyla İsrail merkezli bir ittifak kurmayı hedefliyor. İran’ın sınırlandırılmasının, Türkiye’ye bölgede stratejik avantajlar sağlayabileceğine dikkat çekiliyor. Özellikle Trump'ın daha sert bir İran politikası izlemesinin, Türkiye’nin Suriye ve Kafkasya’daki hareket kabiliyetini artırabileceğine vurgu yapılıyor. Ancak İran'a karşı yapılacak sert müdahalelerin bölgede istikrarsızlık yaratmasının Türkiye için risk oluşturabileceği ifade ediliyor. Analizde Trump’ın İsrail'e verdiği destekle, İran karşıtı politikaların güçlenmesi bekleniyor. Türkiye'nin, bu durumdan bazı stratejik kazançlar sağlayabileceği ancak İsrail’in bölgedeki etkisini artırmasının, Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı aktörlerin cesaretlenmesine yol açabileceği ifade ediliyor. İran’a yönelik olası sert müdahaleler, Türkiye'nin bölgesel çıkarlarını etkileyecek riskler arasında yer alıyor.