Paralel örgüt, asıl darbeyi bundan sonraki süreçte alacak. Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki zirvede önemli kararlar alınırken, bu yapılarla mücadele görevi Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'a verildi. Devlet içinden temizlemeye çalıştığı, ancak yine FETÖ'cü polis ve yargıdaki kolların engellemeye çalıştığı dosyalara hız verilecek. Savcıların 41 ilde hazırladığı 400 FETÖ dosyasındaki binlerce şüpheli için bugüne dek bir tek operasyon bile yapılmadığı belirlendi. Öncelik, çeşitli bahanelerle ötelenen bu dosyalar olacak.
Neşter vurulacak
Star gazetesinin haberine göre, FETÖ ile mücadeledeki koordinasyonla görevlendirildiğini açıklayan Akdoğan, Türkiye'nin felaketin eşiğinden döndüğünü belirterek şöyle konuştu, “Bu konuda hukuk içinde ama topyekun, amasız, amansız bir mücadele yürütülmesi gerekiyor. Bundan sonraki süreçte de bu yapının tamamen etkisizleştirilmesi, yani devlet içerisine sızmış bütün unsurlarıyla tasfiye edilmesi, zehir kusmasının engellenmesi, zararının tamamen sıfırlandırılması büyük önem taşıyor. Son dönemde Paralel Yapı'nın, Türkiye düşmanları ile adeta şer cephesi kurduğunu, aleyhte faaliyetler içine girdiğini de biliyoruz. Bu yüzden Paralel Yapı ile mücadele Türkiye için ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda” diye konuştu.
Bahane kalmadı
Devletin terör örgütü FETÖ ile mücadele kapsamında yürüttüğü soruşturmalarda, 2014'ten bugüne 2 bin 500 şüpheliden 465'i tutuklandı. Savcılıklar tarafından suç dosyası hazırlanan ama örgütün emniyetteki uzantıları nedeniyle 'beklemeye' alındığı belirlenen 41 ayrı ilde 400 ayrı suç dosyası için hala hiçbir operasyon düzenlenmedi. Örgütün güvenlik ve yargı bürokrasisindeki uzantılarından dershane ve STK'larına kadar binlerce kişi hakkında ifadeye başvurma ve gözaltı işlemi, örgütün kripto üyeleri tarafından 'yoğunluk' ya da 'Yetersiz personel' gibi bahanelerle bekletildiği ortaya çıktı. Akdoğan'ın koordinasyonunda FETÖ ile mücadelenin hız kanacağı, böylece örgütün yurtiçi ve yurt dışındaki Türkiye aleyhtarı faaliyetlerinin önüne geçileceği öğrenildi.