2014 Ekim'deki HSYK seçimlerinin ardından çıkarılan ilk kararnameyle Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan ve 2017 Ocak'a kadar bu görevi yürüten Kodalak döneminde, FETÖ'ye ağır darbeler vuruldu. 2010 KPSS başta olmak üzere sınav yolsuzlukları deşifre edilen örgütün, Koza-İpek Holding başta olmak üzere finans ayağına da balyoz indirildi.
DARBEYE İLK SORUŞTURMAYI AÇTI
sürdüğü ve henüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklama yapmadığı saatlerde darbe girişimine soruşturma açan ve gözaltı kararı veren Kodalak, o gece FETÖ ihanetine karşı yargı camiasında mücadele direncinin fitilini ateşledi ve darbeci iradedeki direncin kırılmasında önemli bir rol üstlendi. Kodalak'ın talimatıyla, darbe girişiminin en yaşandığı Ankara'da titiz bir çalışma yürütüldü ve hain kalkışmanın en kritik isimlerinin de aralarında bulunduğu cuntacılar tek tek yakalanarak cezaevine konuldu. 15 Temmuz sonrası da en kritik FETÖ soruşturmaları yine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldü.
ALGI OPERASYONU BAŞLATTILAR
Kodalak, hala Yargıtay üyesi olarak görev yaparken, hain örgüt, Kodalak'ın üç yıl önce söz konusu mücadeleye dair yaptığı açıklamaları çarpıtarak algı operasyonu başlattı. Örgüte ait TR724 isimli haber sitesinde, Kodalak'ın, 2017 yılında yaptığı röportajı kırpılarak, "Kodalak'tan 15 Temmuz tiyatrosu itirafı: O geceye kadar belge bulamadık" dediği iddia edildi.
SÖZLERİ CIMBIZLANDI
Ancak Kodalak, söz konusu röportajda, örgütün silahlı terör örgütü olduğu yönünde yeterli bilgi ve belgeye sahip olduklarını, ancak 'hala buna inanmayanlar bulunduğunu' vurgulamıştı. Kodalak, söz konusu röportajında, FETÖ'nün bir dönem emniyet imamlığını yapan Kemalettin Özdemir'in, FETÖ çatı iddianamesine giren beyanlarına da atıf yapmış ve Özdemir'in, "Bu örgütün silahlı özel bir güce ihtiyacı yok ki. Örgütün zaten emniyet elinde askeri teşkilat elinde, bu örgütün silahlı gücü zaten bunlar" dediğini ifade etmişti.