FETÖ'nün yayın organı Zaman gazetesi iddianamesi kabul edildi

FETÖ'nun yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyum atanan daha sonra kapatılan Zaman gazetesi eski yönetici ve çalışanlarına yönelik yürütülen iddianame kabul edildi.

Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredilen daha sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay'ın da aralarında bulunduğu 21'i tutuklu 30 şüphelinin üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına, 18 Eylül'de Silivri'de başlanacak.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından İsmet Bozkurt tarafından, kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

İddianameyi kabul eden mahkeme, ilk duruşmanın 18 Eylül 2017'de Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında yer alan salonda yapılmasına karar verdi.

Duruşmanın 19 Eylül'de de sürdürülmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, 21 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların da duruşmada hazır bulunması için tebligat yapılmasına hükmetti.

17-25 Aralık darbe teşebbüsünde Zaman gazetesi

İddianamede, 2013 yılı Nisan ortalarından itibaren FETÖ/PDY'nin medyada görevli üyelerinin bilinçli ve sistemli şekilde 17-25 Aralık 2013'te sözde "yolsuzluk" adı altında gündeme getirilecek iddiaların bir kısmını sosyal medyada şifreli ve imalı bir biçimde işlemeye başladığı, Mehmet Baransu, Emre Uslu, "Şefkat Tepe" adlı dizi, Abdülhamit Bilici, Bülent Korucu, Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali Aslan'dan verilen örneklerle anlatılıyor.

Zaman gazetesinde köşe ve haber yazarlarının da 17-25 Aralık sürecinde olaya müdahil olarak algı mühendisliğine katkıda bulunduğu da iddianamede yer alıyor.

FETÖ, görüşlerine karşı olduğu gazetelerle dirsek temasında bulundu

Örgüt medyasının, yıllardır sözde yayın politikalarına, ideoloji ve görüşlerine karşı olduğu Cumhuriyet, Radikal ve Aydınlık gazeteleri dahil olmak üzere diğer medya kuruluşlarıyla dirsek temasına geçtiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, 7 Aralık 2013'te gerçekleştirilecek kumpas ve komplolarla başlatılacak operasyonlara dair sinyallerin Can Dündar’ın 3 Aralık 2013'te Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde sarf ettiği sözlerin dirsek temasını tartışmaya yer bırakmayacak şekilde kanıtladığı vurgulanıyor

İddianamede, "FETÖ/PDY'nin bundan sonra gerçekleştireceği yasa dışı operasyonlar dikkate alındığında, bu ifadelerin tahmin ya da öngörü şeklinde kabul edilmesinin imkansız olduğunu normal zekaya sahip bir insan rahatlıkla değerlendirebilir." değerlendirmesine yer veriliyor.

FETÖ/PDY üyelerinin, sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu soruşturmaları kapsamında yaptığı usulsüzlüklerin basın tarafından gündeme getirilmesi üzerine Zaman gazetesinin harekete geçtiği belirtilen iddianamede, 25 Şubat 2014'te "Bu andıcın hesabı sorulsun", "Hoca Efendinin Avukatı Albayrak: Bunlar kara propaganda metodu", "Suçlanan Savcı Çimen, bu şerefsizliktir" başlıklı haberlerin içeriklerinde, örgüt liderinin söylemlerini sütunlarına taşıdığı, kamuoyunda Gülen ve örgütü aleyhine ortaya çıkan tepkileri hafifletmeyi amaçladığı ve iddiaları savunan bir müdafi rolü oynadığı anlatılıyor.

ÖZGÜN
Zaman Gazetesi kapatıldı - İşte FETÖ'nün kapatılan medya kurumları