Uşak'taki “Paralel Devlet Yapılanması” operasyonu kapsamında aranan ve firari MİT imamı Murat Karabulut'un yardımcısı olduğu belirtilen işadamı Hazim Sesli, İstanbul'da yakalanarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Uşak Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen “Paralel Devlet Yapılanması”na yönelik operasyon kapsamında aranan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) “MİT imamı”nın yardımcısı ve aynı zamanda bürokrasi imamlarından biri olduğu iddia edilen işadamı Hazim Sesli, İstanbul Bahçelievler'de saklandığı bir akrabasının evinde, Uşak'tan gelen özel ekip tarafından gözaltına alındı.
FİNANSAL DESTEK SAĞLIYOR
Uşak'ı, yakın illerin bölge merkezi yaptığı ileri sürülen Sesli, sabaha karşı Uşak'a getirildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'ne götürülmeden önce Uşak Devlet Hastanesi'nde doktor kontrolünden geçirilen Sesli, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Sesli'nin ifadesinin ardından “FETÖ'ye üye olmak ve finansal destek sağlamak” suçlarından adliyeye sevk edildi. Sesli mahkemece tutuklandı.
12 KİŞİ FİRARDA
Uşak merkezli 6 ilde bazı kuruluşlar, eğitim kurumları ve iş yerlerinde “Paralel Devlet Yapılanması”na yönelik operasyon kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan 41 kişiden UOSB Başkanı Ali Yıldırım da aralarında bulunduğu 3'ü tutuklandı. Fetullah Gülen'in, FETÖ'nün elebaşı olduğu iddiasıyla bir numaralı şüpheli olarak arandığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden 5'i savcılık talimatıyla emniyetten serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilenlerden 20'si ise savcılık ve mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Soruşturmada, hakkında yakalama kararı bulunan 12 kişi aranıyor.
ZORLA HİMMET TOPLUYORLAR
Zanlıların, FETÖ'ye finansal destek sağlamak amacıyla “himmet” adı altında halktan zorla topladıkları parayı, paravan şirketler aracılığıyla İsrail, Güney Afrika, ABD ve Tunus gibi ülkelere kaçırdıkları, ayrıca yine “himmet” adı altında toplanan malları paraya çevirmek amacıyla anlaşmalı olarak kamu ihaleleri düzenlenmesini sağladıkları ve bu malları kamu kurumlarına fahiş fiyatlara satarak ihalelere fesat karıştırdıkları, yüklü miktarda parayı yurt dışına elden götürdükleri iddia edilmişti.