FETÖ'nün boş kağıda imza oyunu deşifre oldu

Bursa'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada, elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutulan, aralarında "örgütün para kasaları"nın bulunduğu öne sürülen 4 iş adamı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığının tutuklamaya ilişkin talep yazısında, FETÖ'nün milyon dolarları bulan kara paralarını özel araçlarla elden nasıl naklettiğinin detayları yer aldı. Gizli tanık ifadesine şirkete ortak yapılan örgüt üyelerinden boş kağıda imza alınarak mirasın engellendiğini açıkladı.

Yeni Şafak
FETÖ yöneticisi Fetullah Gülen.

Eski Vali Şahabettin Harput'un da aralarında bulunduğu 17'si tutuklu, 31'i tutuksuz, 12'si firari 60 sanığın Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmalarına devam edilirken, elektronik kelepçeyle ev hapsi verilen 4 iş adamı hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca duruşmadan bir gün önce 12 Ocak'ta mahkemeye sunulan talep yazısında gerekçeler sıralandı.

Aralarında "örgütün para kasaları"nın da bulunduğu öne sürülen 4 sanığın, FETÖ'yle irtibatı nedeniyle kapatılan Orhangazi Üniversitesinin mütevelli heyeti üyesi oldukları ve örgütün tam bağlılığı olmayan üyelerini, bağlı dernek, vakıf ve şirketlerde idari görevlere getirmedikleri vurgulandı.

Ev hapsinde tutulan 4 iş adamından H.G'nin bir süre cezaevinde kaldıktan sonra etkin pişmanlıktan faydalanarak tahliye edildiği anımsatılan talep yazısında, yeniden tutuklanmasına yönelik gerekçelere yer verildi.

"İçinde 4,5 milyon dolar para bulunan çanta"

Talep yazısında, gizli tanık "Kartal"ın şu ifadeleri yer buldu:

"M.O, N.K'ye Bursa'ya yalnız dönmesi için talimatlar verdi. Bu talimat doğrultusunda N.K. İstanbul'dan Bursa'ya yol alırken Yalova'ya geldiğinde ikinci bir talimat verilerek uygun bir yerde beklemesi ve konumunu bildirmesi söylendi. M.O, N.K'ye 'VIP minibüs ile birileri gelecek, sana emanet getirecekler, gereğini yaparsın' demiş. N.K. de Yalova meydanda benzinliğin karşısında kameraların olmadığı yerde çay ocağında beklemeye başlamış, gelen VIP minibüsle sonradan Bursa il imamı olarak görev yapan daha önce İstanbul'da alt düzey imamlık görevinde bulunan Cansun Sarıyıldız ile Bursalı iş adamı H.G. geldiler. N.K'ye para dolu çanta vererek bu çantayı M.O'nun gemicilik yapan kayınpederi M.B. isimli kişiye teslim etmesi talimatı verdiler. N.K. içinde 4,5 milyon dolar para bulunan çantayı, İstanbul Kozyatağı'nda evine yakın bir yerde M.B'ye teslim etti."

Gizli tanık Kartal'ın başka bir ifadesinde geçen, sanık iş adamı H.G'nin 17-25 Aralık'tan sonra da aktif olarak örgüt içinde görev aldığı iddiasına da yer verilen talep yazısında, şunlar kaydedildi:

"H.G'nin halen FETÖ yöneticileriyle organik bağı devam etmektedir. Göstermelik olarak 17-25 Aralık'tan sonra döndüğü söylense de halen örgüt içerisindedir. Her türlü yardımı çok cömert şekilde yapmaktadır. Bu süreçte, M.O. tekrar N.K'den Kazakistan'ın başkentine para götürmesi talimatını verdi. Yine aynı usul ile N.K'nin M.O'nun talimatı ile H.G'den aldığı 2 milyon doları Kazakistan'ın başkenti Astana'ya götürdü ve bu yerdeki A.B'ye teslim etti. Bu olay da 2011 yılında gerçekleşti zira bu tarihte Astana'da FETÖ'ye ait bir iş merkezi yapılıyordu. N.K. 2 milyon doları Ördekli Kültür Merkezi'nde H.G'den teslim aldı. N.K'nin 2013 yılında Küçük Sanayi'de bulunan bir iş yerinin sahibinin oğlundan aldığı 1 milyon lira civarındaki parayı H.G'ye teslim etmek üzere alıp Orhun isimli kişiye verdiğini biliyorum. Orhun isimli kişinin soyadını bilmiyorum. Yukarıda ifademde belirttiğim gibi Orhun bir araba fabrikasının yakınında bir araba galerisinde bulunan dergahta görevlidir. Bu galeri çok lüks arabalar satar."

Talep yazısında yer verilen bilir kişi raporunda, sanık H.G'nin, başkanı olduğu kapatılan Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı üzerinden, örgütün "himmet" adı altındaki kara paraları akladığına dair detaylara yer verildi.

Öte yandan, H.G'nin bu paraların kaynağını gizleyerek terörün finansmanını sağlamak için ticari olmayan ve gerçek kişi mevduat hesabı üzerinden belirtilen yöntemlere başvurduğu tespit edildiği ve H.G'nin FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu yolunda kuvvetli suç şüphesi ve delillerine ulaşıldığı, adı geçen sanığın yasa dışı FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün alt kademe yöneticisi olduğu ve bu örgütü finanse ettiğinin anlaşıldığı değerlendirmesi dikkati çekti.

"FETÖ, dernek başkanı yaptıklarından boş kağıda imza alıyordu"

Talep yazısında ayrıca gizli tanık "Fatma"nın şu ifadelerine yer verildi:

"Örgüte bağış yapan kişiler makbuz istediklerinde Uludağ Eğitim ve Kültür Vakfına yönlendiriliyor, orada kendisine makbuz kesilip veriliyordu, öğrendiğim kadarıyla Uludağ Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı H.G. diye biriydi. Örgüt mütevelli heyet abileri tarafından, her mütevelli heyet, örgüte ait bir kurumda şirket ortağı, yönetim kurulu başkanı gibi görevle görevlendirilirler. Mütevelli heyet üyesi, örgüt hocası tarafından özel olarak çağrılır. Bu görev kendisine tebliğ edilir. Şirkete ortak yapıldığında o kişiden boş kağıda imza atması sağlanır. Sebebi de örgüte ait şirkete ortak olan örgüt mensubu kişi vefat ettiğinde mirasçıları herhangi bir talep etmemesi için bu şekilde usul edinilmiştir."

H.G'nin etkin pişmanlıktan faydalanarak tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edildiği anımsatılarak, sanığın FETÖ'yle irtibatını inkar ettiği ve örgüt yapılanmasına dair yeni ve önemli ayrıntıları paylaşmadığı da talep yazısında yer aldı.

Talebin ardından bir üst mahkeme tarafından yapılan değerlendirmede, tutuklanmaları istenen H.G. ve diğer 3 iş adamının elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutulmaları kararlaştırılmıştı.

GÜNDEM
Özdemir’e FETÖ gözaltısı

GÜNDEM
FETÖ'nün MİT köstebeği ortaya çıktı