Ankara Başsavcılığı'nın FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in doktoru Prof. Dr. Tuncay Delibaşı hakkında yaklaşık bir yıldır soruşturma yürüttüğü ortaya çıktı. Hacettepe Teknokent'in müdürlüğünü yaptığı dönemde buradaki 100 milyon dolarlık usulsüzlüğün kilit ismi olduğu anlaşılan Delibaşı, 2007-2011 yıllarında Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü adına Mamak'ta kurulan Pankreas Adacık Hücre Nakil Merkezi'nin de başında oldu. Sonraki yıllarda da kendi belirlediği isimler projeyi yürüttü.
'TIBBİ' KILIF BULDULAR
Karar'da yer alan bilgilere göre; Delibaşı, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kalkınma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı gibi devlet kurumları üzerinden yaklaşık 20 milyon dolarlık bir ödenekle kurduğu merkezde, adacık hücre nakli çalışması yaptırdı. Şeker hastalığının tedavisi için kurulan merkezde, önce hayvanlar üzerinde deneyler yapılacak, sonra da pankreastan alınan kök hücreler insanlarda kullanılacaktı. Böylece şeker hastalarının insülin kullanmasına gerek kalmayacaktı.
ABD VE İSRAİL'E SATTILAR
Delibaşı, iddiaya göre deneylerde kullanılmak üzere gereken pankreasların temini için 'bu kadar da olmaz' denilen bir yöntem buldu. Sağlık Bakanlığı'ndan 'sipariş' bir genelge çıkarttırarak, hastanelerde beyin ölümü gerçekleşen vakalardan ailelerin onayıyla yapılan organ bağışlarında, pankreasların kendi merkezlerine gönderilmesi talimatını yürürlüğe soktu.
Bunun üzerine acılı aileler, bağışların hayat kurtaracağını düşünerek organ bağışı formuna imza attı. Ancak pankreaslar insanlara nakledilmedi. Başsavcılığın soruşturmasındaki iddialara göre, pankreaslardan izole edilen hücrelerin bir kısmı hayvan deneylerinde kullanıldı, bir kısmı ise FETÖ'nün ABD ve İsrail'deki müşterilerine hasta başı 500 bin dolar karşılığı satıldı. Adacık hücre nakli için pankreastan alınan hücrelerin en geç bir hafta içinde kullanılması gerektiği, bu nedenle insan tedavisinde kullanılmış olma ihtimalinin çok zayıf olduğu belirtiliyor.
SEKİZ AYDIR RAPOR YOK
Ankara Başsavcılığı, iddialarla ilgili soruşturmasını sürdürürken Sağlık Bakanlığı'ndan Delibaşı ile birlikte hareket ettiği düşünülen bürokratların belirlenerek bildirilmesini istedi. Ancak Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun yaklaşık 8 aydır Ankara Başsavcılığı'na hiçbir yanıt vermediği öğrenildi. Başsavcılık da soruşturmayı ilerletemedi. Delibaşı'nın da bu süreçte 6 aylık izin alarak ABD'ye kaçtığı iddia ediliyor.
FETÖ'NÜN KASASINA GİRDİ
Savcılık kaynaklarına göre, ölenlerin yakınlarının bilgisi dışında alınan her bir pankreas için 1 yıl hapis cezası gerekiyor. Aradan geçen 6 yılda kaç pankreas alındığının belirlenmesi ve bu pankreasların nasıl kullanıldığı Bakanlık'tan gelecek yazıyla tespit edilecek. Hem devletten alınan 20 milyon dolarlık ödenek, hem de organ ticaretinden elde edilen gelirlerin FETÖ'nün kasasına girdiği düşünülüyor. Delibaşı, Gülen'in doktoru olduğu iddialarına “Fetullah Gülen'in resmi olarak doktoru değilim. Amerika'da yaşadığım yıllarda kendisini bir defa muayene ettim. Ondan sonra hep devam etti, fakat rutin olarak değil” demişti. Delibaşı'nın, Gülen'in şeker hastalığına çare bulmak için ekip kurduğu ve deneyler yaptığı kamuoyuna yansımıştı.